Şiir Defteri

SEVİLAY-8. BÖLÜM

Yazan: inan_sude1995
17.07.2022 / 00:41
548 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
... ` -Tuğra, bu benim de geçmişim. Ve çocuklara açıklama yapabilmem için zamana ihtiyacım var. ` -Feryal, bunca zaman çocuklara yalan söyledin. Kolay olmaz tabii gerçekleri itiraf etmek. Ama ben de, Sevil bana 'Baba' demeden ölmek istemiyorum. ` -Sevil değil onun ismi. Sevilay! Tuğra, acı acı güldü... ` -Demek öyle... ` -Evet, öyle... Sen, sadece kendini düşünüyorsun! Bir anda anlatırsam, çocuklar çok kötü etkilenecek. ` -Onca zaman yalan söylemeseydin... ` -Çocuklarının psikolojisini hiç mi düşünmüyorsun? ` -... ` -Tuğra, telefonda tartışmak yerine, yüz yüze görüşsek? ` -Ben, senin değil, çocuklarımın yüzünü görmek istiyorum. ` -Önce konuşalım. ` -Bizim konuşacak bir şeyimiz yok Feryal. Çocuklara gerçekleri anlat ve buluşmamızı sağla, bu kadar. ` -Lütfen önce konuşalım. Bir anlık sinirin yüzünden, çocuklar zarar görecek. ` -Tamam... Ama çok kısa. Sonra çocuklara her şeyi anlatacaksın. ` -Tamam. Ne zaman buluşalım? ` -Bugün olur. ` -Tamam. Merkezdeki heykelin önünde. ` -Tamam. 1 saate oradayım... Feryal hanım, hazırlandı ve yola çıktı. Tuğra ile seneler sonra, tekrar karşı karşıya geleceği için gergindi. Taksiden iner inmez, Tuğra'yı gördü. Tuğra, Feryal'i görünce oturduğu banktan kalktı. Feryal hanım, yaklaşıp elini uzattı; -Merhaba. Tuğra, Feryal'in elini sıktı. -Merhaba... Banka oturdular. Tuğra'nın yüzünde, sanki Feryal'i görünce bir anda yumuşamış gibi bir ifade vardı. Ama Feryal hanımın, geride bıraktığı 18 yılda tek bir an bile içi soğumamıştı ve bu yüzünden okunuyordu. Bir an önce söyleyeceklerini söyleyip, kalkıp gitmek istiyordu. -Bunca zaman yoktun. Çocukların yeni mi aklına geldi? -Yine aynı konu... Gidip, onlar için hayatımı düzene soktum. -Bu 18 yıl mı sürdü? -Evet... -Ne yaptın da hayatın düzene girmiş oldu? Merak ettim. -İşim var, evim var, borcum yok. -Bunu, gidip 18 yılda değil de, kalıp birkaç yılda da yapabilirdin. -Feryal, sence gerçekten bir tek ben mi suçluyum? -Evet. -Neden peki? Ben aldatılmayı hakedecek ne yaptım? -Sen aldatılmayı hakedecek bir şey yapmadın. Bu çocukların babası olmayı da, tek bir gün haketmediğin gibi. -Feryal, ben sana ne yaptım ki? Zamanında bir hataya düştüm. Ama düzeltmek için de çok çabaladım. Sen de gözlerinle görmedin mi? -Eski kumar borçlarını kapatmak için, yuvamızın ortasına kumar masası kurduğunu mu? Gördüm. Gözlerime inanamamıştım. -Ne?.. -Sen ciddi misin? Farkında değilmiş gibi mi davranacaksın?.. Bana "Değişmedim" diyordun ya, harbiden haklıymışsın. 18 yılda şu kadarcık değişmemişsin... -Ne diyorsun Feryal? Ne evi, ne kumar masası? Allah belamı versin hatırlıyorsam! -Bir şey de diyemiyorum ki... Hatırlamıyorsan da normal. Çünkü tek yediğin halt kumar da değildi ki! Kira paramızla orada burada içip, bizi ne hallere düşürdün sen! -... -Bunu da mı?.. Sen ciddi olamazsın... Tuğra'nın yüzünde mahcup ve pişman bir ifade vardı... -Hatırlamıyorum... -Hatırlamıyorsun... O zaman ben sana, hikayenin sonrasını da anlatayım. Ben, eşten dosttan borç alıp kira paramızı ödedim. Sokağa atılmaktan kurtulduk. Önemli olan ben de değildim, sen zaten değildin... Önemli olan çocuklarımdı. Onlar için yaptım. -Ben... -Dur. Senin yerine ben söylerim. Sen bunları da hatırlamıyorsun değil mi?.. Ama ben bunları tek bir gün bile unutmadım... Fakat bunca şeyin içinde, seni tebrik edeceğim çok büyük bir nokta var. -Nedir o? -Ben, karnım burnumda, bunca zorluğun içinde, evimize ekmek sokabilmek için ellerim parçalanana kadar bulaşık yıkarken, benim yerimi boş bırakmamışsın. -Nasıl yani?.. -Şöyle yani; bir gece yarısı, yine ellerim paramparça eve döndüğümde, seni yatağımızda başka bir kadınla gördüm. -... -Ama hiç dokunmadım size. Sonuçta böyle büyük bir fedakarlığı her eş yapmaz. -Feryal... -Sakın Tuğra... Sakın. Sen yaptığın bunca şeyin arasında, bir tek benim seni aldattığımı mı hatırlıyorsun? Bu da doğru değil zaten. -Nasıl? -Ben boşanmak istediğimi söylediğimde, kabul etmedin. Ben de seni kendimden uzaklaştırmak için, Yeşim'le bir plan yaptım. Sahte delilleri biz hazırladık. Kargoya da biz verdik. Fotoğrafların sana ulaşmasını biz sağladık. Sen davayı açınca da, iddialarını kabul ettim ve bitti. Sonra sen de çekip gittin zaten. Ben her şeyi, çocuklarımı ve kendimi kurtarmak için yaptım. Şimdi yıllar önce yediği haltları bile hatırlamayan adam; çıkmış karşıma, bana diyor ki "Ben çocuklarımı göreceğim." -Feryal, gerçekten özür dilerim. Bilmiyordum. Bunların hiçbirinden haberim yoktu. -İşte bu yüzden, çocuklara gerçekleri anlatamam dedim. Çünkü paramparça olurlar. Onlar sana hiç çekmemiş! Senin kadar düşüncesiz değiller. Annemiz neler çekmiş derler, üzülürler... -... -Ben, çocuklara hiçbir şey anlatmayacağım Tuğra. Buraya da eğer yaşananları sen anlatacaksan, tüm doğrularıyla anlat diye geldim. Hoşçakal... Feryal hanım, banktan kalktı. Tuğra'nın ise, onun peşinden gidecek yüzü bile kalmamıştı... ...
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • şairim42
  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir