Şiir Defteri

SEVİLAY-17. BÖLÜM (2. Sezon)

Yazan: inan_sude1995
01.12.2024 / 00:20
76 kez görüntülendi
2 yorum yapıldı
"Surprisee! Sonunda O Kocaman Ara Bittii ! Hepinize Yeniden Merhabalar ×3 Kaldığımız yerden devam ediyoruz, Sevilay'ın maceraları bu sezon da hız kesmeyecek..." ... Telefon yüzüne kapandığında, Feryal hanımın başındaki ağrı ikiye katlanmıştı. Derin bir 'Off!' çekerek yattı. Yine bütün gece kabus görmüştü. Canı sıkkın olduğunda tek bir güzel rüya göremiyordu ki... Sevilay sabah uyanıp oturma odasına indiğinde, yine annesini koltukta uyurken gördü. 'Herhalde yine uyuyakalmıştır burada' diye düşündü. Uyandırmak için, onun yanına gitti. Annesinin koluna hafifçe dokunarak seslendi; -Anne. -... Ses yoktu... -Annee... -... Sevilay, annesinin uykusunun normalde çok hafif olduğunu bildiği için, önce; 'Sanırım dün çok yoruldu, o yüzden uyanmıyor' diye düşündü. Annesini uyandırabilmek için biraz daha sertleşerek kolundan dürtmeye devam etti. -Anne, hadi uyan... -... Ama, Feryal hanım uyanmak bilmiyordu. Sevilay endişe ile annesine seslenmeye devam etti. -Annee... Uyansana hadi. Şaka mı yapıyorsun?.. Anne! -... Annesinden ses gelmeyince endişelenen Sevilay, dolu dolu olmuş gözleri ile annesine yaklaşıp nabzını ve nefesini kontrol etti. Nabzı ve nefesi düzenliydi. O zaman neden uyanmıyordu, neden ses vermiyordu?.. Sevilay telaşla 112'yi aradı. ` -112 Acil servis, buyurun? ` -Annem koltukta yatıyordu, uyuyor sanmıştım. Uyandırmak için seslendim, kolundan falan dürttüm ama uyanmıyor. Nabız ve nefes var ama, ses vermiyor!.. Acilen gelmeniz lazım!.. Sevilay, adresi verdikten sonra telaşla beklemeye başladı. Ambulans 5 dakika sonra kapıdaydı. Gelir gelmez, Feryal hanımı sedye ile araca aldılar. Aracın içinde nabzı ölçülürken, Feryal hanım bir anda uyanıp doğruldu. Genç sağlık personeli, Feryal hanıma yatması gerektiğini söylerken, o ayağa kalkmak için uğraşıyordu. Diğer personel ise, Feryal hanıma bilincini kontrol etmek amacıyla bazı sorular soruyordu. Feryal hanım öylece personellerin yüzüne bakıyor, sanki onların dediklerinden hiçbir şey anlamıyormuş gibi görünüyordu. 'Anlaşılan bilinci kapalı...' diye geçirdi içinden; sorular soran genç personel... Feryal hanım inatçıydı. Kuvvetli bünyesi ile personellere karşı koyup, ayağa kalktı. Kalktığı gibi beyni şiddetli bir ağrıyla sarsıldı. Dengesini kaybedip yığılırken, personeller onu tutup tekrar sedyeye yatırdı. Sevilay araca doğru telaşla koştu... Annesini sedyede öylece bilinci kapalı şekilde yatarken görünce içi bir fena olmuştu. -Az önce ayıldı mı annem? Ayağa kalktı sanki? Bir şeyler söyleyin! Genç sağlık personeli, üzülerek genç kızın yüzüne baktı; -Canım, sanırım annen biraz zor bir dönemden geçiyor. Psikolojik sebepli bir bayılma atağı olduğunu düşünüyoruz. Bildiğin devamlı bir hastalığı var mı? -Bilmiyorum! Yani yok, olmaması lazım. Annemin öyle ciddi bir hastalığı yok ki hiç. -Tamam canım sakin ol. Hastanede detaylı kontroller yapılacak, o zaman anlaşılır ne olduğu. -Tamam.. -Hadi sen de bin araca, bizimle gel. Bu kadar telaşlıyken tek başına gelme peşimizden. -Tamam, teşekkürler.. Sevilay araca bindi ve emniyet kemerini bağladı. Annesinin elini bir an olsun bırakmadı. Araç hastaneye varana kadar gözündeki yaşlar dinmedi. Araç durduğunda hızla kemerini çözdü ve ayağa kalktı. Annesinin yanağına bir öpücük kondurdu; -İyi olacaksın annecim, iyi olacaksın ben yanındayım... Personeller doktora gerekli açıklamayı yaptı ve Feryal hanımı içeriye aldılar. Sevilay çaresizce oturdu ve beklemeye başladı... Aradan yarım saat geçmişti. Feryal hanım hala uyanmamıştı. Sevilay tek kelime dahi olsa, bir haber alabilmek için bekliyordu. Resmen delirmiş bir vaziyetteydi. Hastaneye ilk geldiklerinde gördüğü hemşir çarptı Sevilay'ın gözüne. Onu kapıdan çıkarken görür görmez ayağa fırladı ve yanına koştu. -Bana bir bilgi verecek misiniz? Anneme ne olmuş, iyi mi? -Gerekli müdahale ve çeşitli tahliller yapıldı. Sonuç bekliyoruz. Ama inanın ki bugün içerisi çok yoğun; yani sonuçlar için bir müddet daha beklemeniz gerekecek. Sevilay öfke ile bağırdı; -Bana annemin durumu hakkında tek bir şey bile söylemediniz! Annem nasıl, ona ne olmuş, iyi mi kötü mü; hiçbir şey bilmiyorum! Neden kimse bir şey söylemiyor? Yoksa anneme kötü bir şey mi olmuş! Genç hemşir Sevilay'ın durumuna çok üzülmüştü, onu gerçekten anlıyordu; -Sizi anlıyorum ama inanın ki bilmiyorum, sonuçları beklemek durumundayız. Sevilay genç hemşirin kollarını kavradı ve bağırarak çocuğu sarsmaya başladı! -Söylesene! Annemin nesi var? Ne olmuş, biri bir şey mi yapmış? Genç hemşir bu öfkeli genç kızın tavrını sakinlikle karşıladı. Sevilay'ın kulağına doğru eğildi ve sessiz bir tonla yanıtladı; -Bak, seni gerçekten anlıyorum. İnan ki bir şey bilmiyoruz... Ama söz veriyorum, Feryal hanım ile özel olarak ilgileneceğim ve sonuçlar çıktığında ilk senin yanına geleceğim. Geçmiş olsun. Sevilay, genç hemşirin az önce tuttuğu kollarını sert bir hamle ile savurdu ve öfkeyle yerine oturdu. Çocuğa tek bir cevap bile vermemişti, hatta bir tepki bile... Genç hemşir işine bakmak zorundaydı; önlüğünü düzeltti ve yavaşça yürüyerek oradan uzaklaştı. Sevilay'ın birkaç dakika sonra, o arsız öfkesi dinmişti ve kendine geldiğinde; genç hemşire yaptıklarına anlam veremedi. Kendi kendine söylendi; -Şimdi pişmanlığın değil, merakın ve sabretmenin zamanı Sevilay! Genç hemşir, az önce gittiği birimden geri dönmüştü. Yeniden o alana doğru yürüyordu. Sevilay çocuğu farkedince kafasını çevirdi. Çocuk ise Sevilay'a göz ucu ile baktı ve içi buruldu... Genç hemşir, her zamanki yavaş adımları ile yürüdü ve otomatik kapıdan içeri girdi. Sevilay bekliyordu, bekliyordu ve sadece bekliyordu... Bu bekleyişten çok sıkılmıştı, artık bir haber alması gerekiyordu... Az sonra kapı açıldı ve Sevilay yerinden fırladı. Kapıdan çıkan Genç hemşirdi. Kendini kaybetmiş gibi bir yere koşuyordu. Sevilay istemsizce onun peşinden koşmaya başladı. Genç hemşir gerçekten de kendini kaybetmiş gibiydi. Peşindeki hem naif, bir o kadar da telaşlı adımların bile farkında değildi... Bir süre sonra aniden durdu ve bir otomatik kapının yanındaki zile defalarca kez bastı. Kısa süre sonra kapı açıldı ve genç hemşir telaşla içeriye daldı. Sevilay çok koşmuştu ve aşırı derecede yorulmuştu. Ellerini dizine koyup eğildi ve nefesini kontrol etmeye çalıştı. Nefesini biraz toparlayınca karşıdaki bekleme koltuklarından birine oturdu ve beklemeye başladı. Genç hemşirin girdiği kapı, yoğun bakım kapısıydı. Peki, eğer bu hemşir alan hemşiresiyse; yoğun bakımda işi neydi? ... ( O kadar çok bekledik ki 7 Aralık sezon açılışı olamazdı. Dayanamadım ve bu geceden Sevilay'ı sizler ile kavuşturdum. 7 Aralık saat 00.00'da yeni sezonumuzun ilk yeni bölümü sizlerle olacakk! Sizleri çok seviyorum, hoşçakalınn ×3 )
Düzenleme: 01.12.2024 / 00:47

KırıkSaat


01.12.2024 / 03:09
Elinize sağlık

inan_sude1995


01.12.2024 / 12:13
Bu sezon sizi bol bol heyecan bekliyor, iyi okumalar ×3
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • sude_bdk_
  • vedatsonsa
  • Saudade
  • şairim42
  • asli-korkmz353

Bağlı Üyeler

  • asli-korkmz35308:00
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir