Şiir Defteri

SEVİLAY-22. BÖLÜM (2. Sezon)

Yazan: inan_sude1995
05.01.2025 / 00:38
42 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
... -Çağlar, peki sen neden içeri girip görmedin anneni? Benim yüzümden demi? -Hayır, bu konuda kendini suçlamanı istemiyorum. Seninle hiçbir alakası yok bunun. -Olay nedir peki; anlatmak ister misin? Artık zamanı gelmişti. Bu akşam bilinmeyen bütün gerçekler; bir bir ortaya çıkacaktı. -Bak Sevilay, annem beni terketmiş. Hem de daha birkaç haftalık bir bebekken... Ben üniversiteye gidene kadar hep babamla beraber yaşadım, ama ondan da hiç sevgi görmedim. Babam yalnızlığını benimle bastırmak yerine; tüm olanların acısını benden çıkardı. Bana hiç eli kalkmazdı. Ama sorun şu ki; beni sevmek için bile, bir kez olsun kalkmadı eli senelerce. Yalnızca masanın üzerine para bırakıp gitmeyi bilirdi. Ben; 'Keşke aç uyusaydım. Keşke her gece dövseydi ama, bir kez olsun sevseydi beni' diye kaç gece ağladım bilmiyorum... Bu senelerce böyle sürüp gitti. Babam bir kere oğlum deyip sarılmadı bana. Ben sevgiden yoksun büyüdüm. Bana hiç günaydın bile demedi biliyor musun. Bir kere bile... Yirmi üç yıldır bir kere bile... -Gerçekten çok üzücü Çağlar... Ben de "Aynı şeyleri yaşamışız" derken bunu kastetmiştim zaten. Ben de babasız büyüdüm. -Öyle mi? Bilmiyordum. -Evet, hastanedeyken söylemiştim ya sana; "O pislik adam yüzünden toplumda kabul görmedim, terkedildiğim için hep yalnız hissettim" diye. -Bahsettiğin o adam; baban mıydı Sevilay? -Evet ama lütfen, 'baban' deme Çağlar... Çağlar'ın yüzü kızardı; -Peki, ben cidden çok özür dilerim... Ben seni yanlış anlamışım... -Neden, sen ne anladın ki? -Ben... Sanki bir erkek tarafından terkedilmişsin gibi anladım. Eğer bilseydim öyle kalkıp gitmezdim... -Tamam işte, doğru anlamışsın zaten. -... -Ha, sen... Sevilay güldü; -Tamam, tamam sorun yok. Yanlış anlamış olabilirsin. Ben normalde 'babam' diye bahsetmediğim için... Ben de diyorum ki 'Neden kalkıp gitti şimdi bu çocuk?'.. -Çok özür dilerim Sevilay. O gün sinirlerim çok bozuktu. Sen de bana o gün öyle şey davranınca... -Hayvan gibi. -Estağfurullah, o ne demek öyle. Sen de bu olanların üstüne bana biraz çıkışınca dağıldım işte. -Kusura bakma Çağlar, benim annem ve ablamdan önemli kimsem yok bu hayatta. O yüzden konu onlar olduğunda çileden çıkıyorum. Özür dilerim. -Tabii, çok haklısın. Ama bir daha bana kızma olur mu? Çünkü... Üzülüyorum... Ben sevgisiz büyüdüm, hep yalnız kaldım, hor görülmeye çok alıştım. Ama nasıl oluyor bilmiyorum, konu sen olduğunda... Sen bana öyle davranınca kalbim paramparça oluyor.. Kaldıramıyorum... Sevilay istemsizce, Çağlar'ın gözlerinin içine aşk dolu bakışlar ile dalıp gitti; -Söz veriyorum, bir daha olmayacak Çağlar... -Sevilay... -Efendim? -Bana lütfen öyle bakma. -Nasıl bakıyorum ki? -Yani, âşık gibi... -Peki... Ya âşık olduysam? (Ne dedim ben, ne dedim benn...) Çağlar gülümsedi; -Neyse ki duygularımız karşılıklı... Sevilay yüzünde utangaç bir gülümseme ile başını aşağı eğdi. Genç kızın gülüşü, bakışları, kalbinin atışı bile bir anda tamamen değişmişti. Çağlar, bu durumu farkettiği için çabucak toparlandı ve ayağa kalktı. -Ben artık gideyim Sevilay. -Ben... İlk kez yalnız kalacağım. Benimle kalsan olmaz mı? -Maalesef... O adam ne olursa olsun haklı. Annen burada, başında değilken sana laf getirmek istemem. Geç olmadan gideyim. -Peki... Sevilay da kalktı ve Çağlar ile kapıya doğru ilerlediler; -Yine de çok teşekkür ederim. Beni yalnız bırakmadın, haberi alır almaz koşup geldin. -Koşarak gelmedim. -Nasıl? -Taksiye bindim Sevilay. İkisi beraber güldüler; -Çağlar çok alemsin ya. -Öyle ama, koşarak nasıl yetişecektim ki. Sen gel deyince hemen taksi çevirdim. -Çok teşekkür ederim. -Sorun değil. Zaten çıkacaktım iyi değildim, isabet oldu. Ha ayrıca; çıkacak olmasaydım da yine gelirdim, bunu bil olur mu? Sen ne zaman istersen, bana ne zaman ihtiyacın olursa ben yanındayım. -Bundan eminim, tekrardan çok teşekkür ederim sana. Ama yine de keşke annem şimdi burada, yanımda olsaydı... Çağlar, nazikçe Sevilay'ın yanağını okşadı; -Annen yakın zamanda iyileşecek ve dönecek. Sen de canını sıkmayacaksın ve bu gece güzel bir uyku uyuyacaksın. Annen ve benim için. Söz mü? Sevilay gülümsedi; -Tamam, söz. -Sözler tutmak içindir. -Evet... -Tekrar et. -Sözler tutmak içindir... -Ve senden bir şey isteyeceğim. -İste. -Söz verdin, güzelce uyuyacaksın. Ama yine de uyku tutmazsa veya bir problem olursa, telefona sarılmak yerine; önce kapıya çıkıp derin bir nefes almayı dene, olur mu? -Neden ki? -Bu, sorunların için birine ulaşmaya çalışmak yerine, önce daha yakın imkanlarla atlatabileceğini hissetmene yardımcı olur. Sana güven verir. -Neden, sen ne zaman istesem yanımda olmayacak mısın? Söz vermedin mi? -Her an olabileceğimi söyledim, ama söz veremem. Kimse veremez. Sen şimdi bunları düşünme, en azından bu gecelik benim dediğimi dinle tamam mı? -Peki tamam. Yeniden çok teşekkür ederim, iyi ki yanımdaydın Çağlar. -İyi ki yanındaydım Sevilay... Güzelce uyuyacaksın tamam mı? -Tamam, söz. -Sözler tutmak içindir. -Sözler tutmak içindir... Hoşçakal. -Hoşçakal... Çağlar çıktı ve Sevilay için imtihan başlamıştı. O evde ilk defa yalnız uyuyacaktı. Önceden olsa bunun için daha kötü hissederdi ama; bu gece bir başkaydı... Yanında; hayalini bile kuramayacağı bir kahraman vardı. Ve ona inanılmaz bir destek vermişti. Zor zamanında yetişmiş, onun yükünü hafifletmişti. O da bunun getirdiği huzurla; verdiği sözü tutmak adına, odasına gitti ve yastığa başını koydu... ...
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • MehmetEmreDursun1
  • BayMikrofon
  • ORHAN2024
  • Abdulkadir610
  • Egemen17
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir