Şiir Defteri

SEVİLAY-16. BÖLÜM

Yazan: inan_sude1995
09.10.2022 / 01:01
295 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
... Tuğra, kapıyı çekip çıktı. Birkaç saniye sonra Sevilay aşağı indi. -Anne. -Efendim kızım. -Neler oluyor, açıklar mısın? -Neler oluyor derken?.. -Anne, sizi dinliyordum. Duydum... -Neyi duydun? -O adamın dediklerini işte. -Hangi adamın dediklerini? -Anne, sen benimle dalga mı geçiyorsun? -Yoo... Feryal hanımın yüzünün şekli değişmişti. Sevilay, annesi için daha çok endişelenmeye başladı. -Anne, sen iyi misin? -İyiyim kızım, ne oldu ki? -Sen gerçekten benimle dalga geçiyorsun! -Hayır kızım, neden dalga geçeyim? İyiyim işte. -İyi falan değilsin. Bir aynaya bak istersen. Kaşların çatık, yüzün bembeyaz! Az önce de bağırıyordunuz. O Ali denen adam sana bir şey mi yaptı yoksa? -Yok kızım, ne yapacak... -Dediklerini duydum anne! Hala 'Hayır' diyorsun. Biliyorum bir şeyler olduğunu, anlatsana bana. -Bir şey yok Sevilay! Yeter artık bağırma bana. Odana git, uyu. -Saçmalama anne, ne uyuması ya?.. Açıklama istiyorum, anlatsana bana ne olduysa. -Bir şey yok diyorum. Anladın mı? Bir şey yook! -Nasıl yok ya? Duydum, duydum. Neden bahsediyordu o öyle? -Ne derken neden bahsediyordu? Ne duydun ki sen? -Duymamam gereken başka şeyler de mi söyledi?.. Bağrışırken ne diyordu o sana, anlayamadım? -Tuğra hakkında sorular sordu işte. Ben de sinirlendim. O da ben cevap vermedikçe üsteledi, daha da çok sinirlendim. Sonra bağrıştık işte biraz. -Başka? -Başka bir şey yok. -Neden gitti peki? -Birisi aradı, gitmek zorunda kaldı. -Kim aradı? -Bilmem. Bir arkadaşıydı sanırım... -Ya anne, hala bana yalan söylüyorsun! Telefonla falan konuşmadı. Sana 'Hep yalanların sayesinde kurtuluyorsun' falan dedi. Sonra çarptı kapıyı, çıktı. Duydum diyorum sana. Neden yalan söylüyorsun hala? Ne oldu, anlatsana! -Hayatımda olan her olay için sana açıklama mı yapacağım ben?! Bir şeyi de merak etme! 'Bir şey yok' diyorsam, yoktur. Git odana, uyu! -Ne yaparsan yap anne. Bundan sonra senin iyiliğini de düşünmüyorum. Bir derdin olduğunda da, seni o gerizekalı arkadaşın dinlesin. Sevilay, yukarı çıktı. Feryal hanım yorgun sesiyle halsizce söylendi; -Haklısın kızım, haklısın... Feryal hanım, derin bir iç çekti ve kesik kesik nefes verdi. Sonra odasına gitti. Sabah; kabuslarla dolu uykusundan, sıçrayarak uyandı. Günün tamamı lanetlenmiş gibiydi. Öyle ki; hayatı boyunca işlediği bütün günahlar yüzünden bir ceza alacak olsa, bu ceza o günden daha hafif olurdu... Sabah su şişesini elinden düşürüp, kırdı ve bunun için dakikalarca söylendi. Öğlen markete giderken telefonunu odasında, anahtarı kapının içinde unutup bu sefer de şaşkınlığına söylendi. Yemek yaparken kolunu yaktı. Akşam yemeğinde lokmaları boğazında kaldı. Günün sonunda hareket etmeye bile korkar olmuştu. Siniri tepesine çıkmıştı, ama öfkesini dışarı vuramayacak kadar da içine kapanmıştı. Derin düşüncelere dalıyordu. Sevilay, annesinin bu halinden çok rahatsızdı. -Anne, neyin var senin? Dalıp dalıp gidiyorsun?.. -Bir şey yok... -Dün bir şey oldu değil mi? -Sen de taktın düne kızım. Bir şey olmadı. -Tamam anne. Kesin olmamıştır. Sevilay, odasına çıktı. Feryal hanım, yine o karışık kafayla günü bitirdi. 'Bari erkenden yatayım da, şu kafamdakilerden kurtulayım' diye düşündü. Odasına gitmek için ayağa kalktığında, başı döndü. Kalktığı gibi oturdu. -En iyisi bayılıp kalmadan yatayım şurada. Bu kafamdakiler beni hasta edecek... Feryal hanım, koltuğa uzandığı an telefonu çaldı. Tuğra arıyordu. Feryal hanım, telefonu açtı. ` -Beni rahat bırakacak mısın artık? ` -Benim seninle bir derdim yok. Çocuklarla son mutlu akşamını geçir demek için aradım. Yarın her şeyi öğrenecekler. ` -Yine başladık. Bak Tuğra, zaten dün bana yaşattığın stres yüzünden hasta gibiyim. Kendi kafamdakileri kaldıramıyorum, seni hiç kaldıramam... ` -Ben, kaldırılamayacak kadar çok konuşmuyorum Feryal. Senin gibi yalan dolanla falan da işim yok. Gayet net söylüyorum; çocuklar yarın her şeyi öğrenecek. ` -Ne yalan dolanından bahsediyorsun sen ya?! Çocuklarımın kötü etkilenmemesi için durumu kurtardım diye, yalancı mı oldum yani? ` -Beni salak sanıyorsun Feryal ama, her şeyi biliyorum. Belki çocukları yalanlarınla kandırabilirsin, ama beni kandıramazsın. ` -Ne diyorsun sen ya? ` -... Telefon yüzüne kapandığında, Feryal hanımın başındaki ağrı ikiye katlanmıştı. Derin bir 'Off!' çekerek yattı. Yine bütün gece kabus görmüştü. Canı sıkkın olduğunda tek bir güzel rüya göremiyordu ki... Sevilay sabah uyanıp oturma odasına indiğinde, yine annesini koltukta uyurken gördü. 'Herhalde yine uyuyakalmıştır burada' diye düşündü. Uyandırmak için, onun yanına gitti. Annesinin koluna hafifçe dokunarak seslendi; -Anne. -... Ses yoktu... -Annee... -... Sevilay, annesinin uykusunun normalde çok hafif olduğunu bildiği için, önce; 'Sanırım dün çok yoruldu, o yüzden uyanmıyor' diye düşündü. Annesini uyandırabilmek için biraz daha sertleşerek kolundan dürtmeye devam etti. -Anne, hadi uyan... -... Ama, Feryal hanım uyanmak bilmiyordu. Sevilay endişe ile annesine seslenmeye devam etti. -Annee... Uyansana hadi. Şaka mı yapıyorsun?.. Anne! -... Annesinden ses gelmeyince endişelenen Sevilay, dolu dolu olmuş gözleri ile annesine yaklaşıp nabzını ve nefesini kontrol etti. Nabzı ve nefesi düzenliydi. O zaman neden uyanmıyordu, neden ses vermiyordu?.. Sevilay telaşla 112'yi aradı. ` -112 Acil servis, buyurun? ` -Annem koltukta yatıyordu, uyuyor sanmıştım. Uyandırmak için seslendim, kolundan falan dürttüm ama uyanmıyor. Nabız ve nefes var ama, ses vermiyor!.. Acilen gelmeniz lazım!.. Sevilay, adresi verdikten sonra telaşla beklemeye başladı. Ambulans 5 dakika sonra kapıdaydı. Gelir gelmez, Feryal hanımı sedye ile araca aldılar. Aracın içinde nabzı ölçülürken, Feryal hanım bir anda uyanıp doğruldu. Genç sağlık personeli, Feryal hanıma yatması gerektiğini söylerken, o ayağa kalkmak için uğraşıyordu. Diğer personel ise, Feryal hanıma bilincini kontrol etmek amacıyla bazı sorular soruyordu. Feryal hanım öylece personellerin yüzüne bakıyor, sanki onların dediklerinden hiçbir şey anlamıyormuş gibi görünüyordu. 'Anlaşılan bilinci kapalı...' diye geçirdi içinden sorular soran genç personel... Feryal hanım inatçıydı. Kuvvetli bünyesi ile personellere karşı koyup, ayağa kalktı. Kalktığı gibi beyni şiddetli bir ağrıyla sarsıldı. Dengesini kaybedip yığılırken, personeller onu tutup tekrar sedyeye yatırdı. Sevilay araca doğru telaşla koştu... (17. bölüm için biraz bekleyeceğiz. Kısa bir süre yeni bölüm gelmeyecek...) '~8 Ekim 2022 Cmt
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • şairim42
  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz

Bağlı Üyeler

  • dalim00:34
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir