Şiir Defteri

TRUMP VE ORTADOĞU

Yazan: öğretmen
13.02.2025 / 01:55
35 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
TRUMP VE ORTADOĞU Tüm dünyayı etkileyen ve merakla beklenen ABD'deki başkanlık seçimleri Kasım 2024 tarihinde yapıldı. Seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump, kazanması için gereken 270 delege sınırını aşarak ikinci kez başkan seçildi. Donald Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde yemin ederek görevine başladı. Ortadoğu, Kafkaslar ve Avrupa'yı hangi gelişmeler bekliyor? Özellikle Suriye konusunda izlenecek politika nasıl olacak? Soruları ilk akla gelen sorulardır. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; Trump ABD'nin şahin kanadını temsil ediyor. Seçim döneminde büyük tekeller yüklü miktarda maddi destek sunarak Trump'un başkan seçilmesinde büyük rol oynadılar. Bu desteği Trump'un sarı saçları mavi gözleri için sunmadılar. Daha çok savaş ve istikrarsızlığı devam ettirmek, tankları, topları, savaş uçakları vb savaş araçlarını satmak için destek sundular. Trump bu istekleri yerine getirmekle yükümlü. Bir başka önemli açıklama da, ABD'nin yıllardır plandığı stratejisi olan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) geregi Ortadoğu haritasını yeniden çizmek, sınırları yeniden belirlemektir. Bu amaçla Netanyahu, ABD Başkanı Trump ile görüşmek için 2 Şubat 2025 Pazar günü Washington'a yapacağı ziyaret öncesi havaalanında açıklamalarda bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşme yapacak. Pazar sabahı Tel Aviv'den ayrılan Netanyahu ve Trump'ın "Hamas'a karşı zafer," İran'la mücadele ve Arap ülkeleriyle diplomatik ilişkilerin genişletilmesi konularını ele alacakları belirtildi. Trump'ın ikinci dönemine başlamasından bu yana yabancı bir liderle yapacağı ilk görüşme olacak ve Netanyahu bu görüşmenin "İsrail-Amerikan ittifakının gücünün kanıtı" olduğunu ifade etti. Görünen o ki İsrail başbakanı, Biden döneminde gerilen ilişkilerin ardından ABD ile bağlarını derinleştirmek istiyor. Hamas ve Hizbullah'a karşı saldırılarıyla Orta Doğu'nun çehresini değiştirdiğini öne süren Netanyahu, bu kararlarla haritayı yeniden çizdiklerini savundu. Netanyahu, "Ancak Başkan Trump ile yakın çalışarak haritayı daha da iyi bir şekilde yeniden çizebileceğimize inanıyorum." ifadesini kullandı. Washington'da ABD Başkanı ile önemli bir görüşme yapacağını dile getiren Netanyahu, Trump'ın ilk döneminde "öncülük ettiği" "Abraham Anlaşmaları"nı hatırlatarak, "İsrail ve Orta Doğu için önemli sonuçlar doğurmuştur." dedi. Yeni süreç Türkiye için de büyük önem taşıyor. Bu süreçte, Donald Trump yönetiminin nasıl bir politika izleyeceği gelişmelerin seyrini belirleyecek. Trump yönetiminin dış politika ve güvenlik kadrolarında İsrail yanlısı şahin isimlere yer verilmiş olması Ankara gibi birçok başkentte kaygıyla karşılandı. Ankara, Trump'ın ilk aşamada "bekle-gör" politikası uygulayacağını, Netanyahu hükümetinin de bunu "yayılmacı" amaçla kullanmasından endişe ediyor. Türkiye için önemli bir sürecin konusu; Suriye'de iktidarı ele geçiren yeni yönetimin ülkede nasıl bir siyasi sistem kuracağı 2025'in en kritik konularından biri olacak. 8 Aralık 2024'te Beşar Esad'ın ülkeden kaçmasının ardından yönetimi ele geçiren İslamcı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) geçici hükümet ilan etti ve diplomatik temaslara başladı. HTŞ bir yandan da BM'nin de işin içinde olduğu bir süreçle Suriye'de yeni bir anayasa yazılmasını hedeflediklerini söylüyor. Takip edilecek bir diğer unsur da Suriyeli Kürt grupların tavrı olacak. Ülkenin doğusunda önemli bir toprağı kontrol eden Suriyeli Kürtlerin yeni siyasi sisteme ne kadar katılacağı bölgenin geleceği için belirleyici unsurlardan biri olacak. Bu kapsamda, ABD'nin Suriye'deki askerlerini tutup tutmayacağı, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile iş birliğini sürdürüp sürdürmeyeceği de merak konusu. Özellikle Batı ülkeleri, ana omurgasını Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) oluşturduğu SDG'nin etkisinin azalması durumunda IŞİD ile mücadelenin sekteye uğrayacağı kaygısını dile getiriyorlar. Türkiye, YPG'nin PKK'nın uzantısı olduğunu savunuyor. Türkiye açısından ikinci önemli bir konu da Suriyeli mültecilerin kitlesel geri dönüşünün başlayıp başlamayacağı. Ülkede yönetiminin değişmesinin ardından başlayan süreçte çok kısıtlı sayıda Suriyelinin geri döndüğü biliniyor. Ankara, ülkede koşulların gelişmesi durumunda daha fazla mültecinin döneceği beklentisinde. Bu açıklamalardan sonra şunlar söylenebilir; 1-Trump tekelci sermayenin şahin kanadının maddi desteği ile başkan seçildiği; 2-Savaşın ve kargaşanın Suriye'de çok daha uzun süreceği; 3-ABD sanayisinin silah sanayisine dayalı olduğu, barış ve istikrarın inşa edilmeyeceğini; 4- Suriye'de farklı din, mezhep ve çeşitli halkların yaşadığı, Suriye'nin bütünlüğü açısından gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda Suriye'nin bölünebileceğini; 5- ABD'nin politikasının gereği genelde Ortadoğu, özelde Suriye'de savaşın daha yeni başlandığını, daha uzun süre devam edeceğini ; 6- Suriye'nin kuzeybatı ve kuzeydoğu bölgeleri için böyle bir çözüm, Suriye'deki durumu son derece karmaşık ve istikrarsız bir hale getireceğini; 7-Bu durum, ABD yönetiminin BOP politikasının gereği bu durumun Ortadoğu ve Suriye'de yeni sınırların çizilmesine neden olabileceği düşünüyorum.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • kalbe-vaveyla
  • Sukrann
  • şiirdeburhan58
  • şiirdeburhan
  • Robindemir
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir