Şiir Defteri

ORHAN PAMUK'UN YÜKSELİŞİ BİR RASTLANTI MI? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
19.04.2021 / 06:17
828 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Öncelikle belirtmeliyim ki bu yazı, içinde adı geçen gerçek kişiler ile tüzel kişileri asla suçlamaz ve onları suçlamak için de yazılmadı; tam aksine olarak, onların bir komplonun farkındasız kurbanları olduklarını düşünen yazarının kuzusudur. Bu yazıya dayanak yazılar medya internetinde mevcut. Rüyamda görmedim yani. Orhan Pamuk. Mimarlık fakültesine gidiyor, üçüncü sınıfta birden bırakıyor. Birilerinden tehdit ya da yönlendirme mi aldı acaba? Sonra gazetecilik yüksek okuluna gidiyor, onu da aniden bırakıyor. Ve yazar olmaya karar verip evine kapanıyor ve roman yazmaya başlıyor. İlk romanı ve bu ona Milliyet Roman Ödülü'nde birinciliğe ortaklığı getiriyor. Öteki ortak da sol görüşlü biri; peki o neden ünlü olmuyor, ne de olsa Milliyet Gazetesi Roman Ödülü'nün birincilik ödülü ortağı? Buradan ayrıca da anlıyoruz ki edebiyat yarışmaları yansız değiller. Dinci kuruluşların da dinsiz yazarlara ödül verdiği görülmedi. Bundan kim zarar görüyor? Türkiye. Neyse bunu geçelim. Pamuk'un ödül kazanan romanın adı 'Karanlık ve ışık' ya da 'Cevdet Bey ve oğulları'. Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk yılları. Romana ödül yılı 1979. Yıl 1990. Orhan Pamuk'un yeni bir romanı: Kara Kitap. Romandaki baş kişi bir sahtekar ve Milliyet Gazetesi'nde bir köşe yazarı. Bu köşe yazarı, bu sahtekarın eşi ile birlikte kaçıp ortadan kaybolunca bu sahtekar kişi de o köşe yazarının yerine geçip Milliyet Gazetesi'ndeki köşesini yazmaya başlıyor. Üstelik de BBC'den gelen kişiler ile röportaj yapar. (Ne konu yahu!). Şimdi burada bir düşünelim. Ben bir gazetenin roman yarışmasına katılsam ve romanda da; bu gazetede çalışan bir seri katili ya da bir sapığı anlatsam, o gazete bana ödül verir mi ve bana dava açmaz mı? Ancak, bakıyoruz; Milliyet Gazetesi böyle birşey yapmıyor. Bu ilginç birşey bence. Milliyet Gazetesi'nin Aydın Doğan'a satıldığı yıl da 1979. Aynı yıl yani 1979 yılında; Milliyet Gazetesi yayın yönetmeni Abdi İpekçi öldürülür. Bu işi bırakmadığı için, bir örgütçe mi acaba? Abdi İpekçi'yi öldüren kişi bu kez iki yıl sonra, 1981'de İtalya'da papayı yaralıyor. Ercüment Karacan'ın oğlu Ömer Karacan 13.01.2007 tarihinde açıkladı ki; babasının, Milliyet'i satmaması durumunda öldürülecekmiş. Bu yönde tehditler almışlar. Ercüment Karacan'a, medyada yer alan haberlere göre denilmiş ki 'Milliyet'i satmaz isen, sonun İpekçi gibi olacak'. Aynı şey; Erol Simavi'den Hürriyet'in satılmasında da deniliyor. Medyadaki sava göre; Erol Simavi Hürriyet'i apartopar satıp yurtdışına çıkmış ve bu konuda asla konuşmamış. Medyadaki sava göre; Hürriyet'i satması için Erol Simavi de ölümle tehdit edilmiş. Abdi İpekçi de Milliyet'in satışı sürecinde öldürülmüş. 1980'li yıllarda, iktidar yanlısı tutumu yüzünden Milliyet büyük tiraj yitiriyor. Sonra pıromosyon(promosyon)savaşları sırasında çok kazanıyor ve aynı yıllarda borsada halka arz yapıp daha da çok kazanıyor. Yıl 2006. Orhan Pamuk Nobel edebiyat ödülü alıyor. Bu ödülün; Ermeni soykırımı savı yanlısı sözleri yüzünden, siyasal olarak verildiği ileri sürülüyor. Yıl 2007. Gazeteci Hrant Dink öldürülüyor. Sol görüşlü biri. Yine, Ağca gibi bir fanatik var sahnede. Bir zanlı 'Orhan Pamuk akıllı olsun' diyor. Orhan Pamuk, Türkiye'deki yabancı bir kolej mezunu. Babası, IBM şirketinin Türkiye şubesinde genel müdürlük yapmış biri. Böyle bir şirketin hem de o yıllardaki bir genel müdürü sıradan eğitimli ve sıradan çevreden biri olamaz. IBM'in, dünya faşizim(faşizm) tarihindeki yerini tarih biliyor. Ben, Pamuk'un romanlarının Nobel'lik olduğunu düşünmüyorum. Bence, Nobel'li birçok roman da Nobel'lik değil. Ercüment Karacan, Türkiye'deki yabancı bir Kolej mezunu. Erol Simavi. Türkiye'deki yabancı bir lise mezunu. Bakın ilginç bir komplo kuramı ortaya çıkıyor ve soruyorum: Orhan Pamuk'un ünlüleştirilmesinden başlayıp Hrant Dink'in öldürülmesine kadar giden ve oradan günümüzdeki Cumhuriyet karşıtı, BOP'çu, etnikçi bir süreç; yasadışı bir örgütçe oluşturulmuş, yönlendirilmiş, zorunlulaştırılmış olamaz mı? Yani; bazı gazetelerin ve televizyon kanallarının zanlı el değiştirmeleri, Orhan Pamuk'un yükselişi, Nobel'i alması, Dink cinayeti, Ergenekon süreci ; bu yazımda isimlerini andığım gerçek kişiler ve tüzel kişiler dışında, 10-100 yıllık pılanlar(planlar) yapan, yasadışı ya da derin, yerli ya da yabancı ya da karışık gerçek ya da tüzel birilerince ve bu yazıda isimleri geçenlerin de bilgileri dışında düzenlenmiş; bu yazıda isimleri geçenler, bilgileri dışında kullanılmışlar olamaz mı? Bu işler bana biraz garip geldi. Belki de yanlış düşünüyorumdur. Ancak bu konu yine de incelenmeli diye düşünüyorum. Anlatmak istediğim bu. Kaynaklar: 1-Milliyet Gazetesi-Vikipedi. 2-Orhan Pamuk-Vikipedi. 3- 'Hürriyet nasıl satıldı?-Medya faresi-09.03.11 4- 'Aydın Doğan Milliyet'i nasıl satın aldı?'-Haber7 com-18.09.2010 Necdet Gürçiftçi İnternetde yayınlandığı zaman: 4 nisan 2013/13.45
Düzenleme: 19.04.2021 / 06:32
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir