Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / İSLAMİYET YA DA DİN VE TİCARET (DENEME)

Yazardan en yeniler

Dinin kurallarını yani dini tanımlayan, 'Din bilim, ahlak, mantık, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, sakinlik, gösterişsizlik, tarafsızlık, israfsızlık, nefssizlik, ve inzivadır' diyen Din hadisileri'ni bilmeyenler kendilerini dinli sanabilirler de, dini akıldışı-bilimdışı birşey sanabilirler de ancak yanılırlar. Dinin temel kurallarından biri de nefssizliktir çünkü nefs hem en büyük cehalettir, hem tüm kötülüklerin hem nedeni, hem amaçıdır; hem de önce akılı, mantığı, sonra da ahlakı, vicdanı, akıl-ruh sağlığını, ve insanlığı yok eder. İslamiyet'i ya da dini ticaretle içiçe göstermeye, getirmeye çalışanlar var; belli ki dini tanımlayan kuralları bilmiyorlar. Ticaret yalnızca geçimi sağlamaya çalışan, ve dinin kurallarına uygun, ve yalnızca geçim sağlama zorunluluğuna ait birşey ise ticaret yapan açısından dine göre sorun olmaz ancak nefse dönüşürse, daha çok dünya malı, daha çok zengin olmak, toplumu ve vatanı sömürmek gibi nefs şeyler için yapılırsa yani dinin kurallarına aykırılığa dönüşürse dine aykırı olur. Şöyle düşünelim: Bir sebil çeşmesinden bardak ile su içmek yanlış değildir ancak sebil çeşmesini boru ile evine bağlamak ya da tanker doldurmak yanlış birşeydir, ve su yanlış, kötü birşey değildir. Bu durum; doğru birşeyi yanlışa çevirmek örneğidir. Bir de şunu düşünelim: doktor ilaç vermiş, dozuna uygun içilirse ilaçtır ancak fazla fazla içilirse zehirdir yani ticareti yapacak başka bir iş olmadığı için zorunluluktan ve dinin kurallarına göre yapmak sorunlara karşı kurallara aykırı olmayan bir savaş durumudur. Yine örnek ki sigara sağlığa zararlı olduğu için de, nefs olduğu için de dine aykırıdır ancak tansiyon düşüklüğünde, eğer başka çözüm yoksa bir-iki tane sigara içmek dine aykırı olmaz çünkü sigara tansiyonu yükseltir. Din katı değildir ancak bilimseldir. Ticaret İslamiyet'e de, dine de aykırıdır. Neden? Çünkü nefstir, ve insanların, toplumun zorunlu gereksinimlerini, ve vatanın olanaklarını sömürmektir yani devletin yapması gereken işleri devletin yapmaması sonuçu oluşan bir yanlış durumdur. İslamiyet'in, ve dinin ticarete karşı olduğu, dini tanımlayan Din hadisileri'nden şu hadislerler ile de açıktır: 1- 'Tacirler günahkardırlar' 2- 'Kıyamet öncesi ticaret yaygınlaşacak öyle ki kadın bile kocasına ticarette yardım edecek' 3- 'Camide ticaret yapanlara 'Allah sana kazanç vermesin' de' 4- 'Çarşıya ilk giren, son çıkan kişi olma' 5- 'Çarşı Şeytan'ın(şeytanın) mescididir' 6- 'Dünyadan yeterinden çoğunu alan helakinden almış olur' 7- 'Dünyanın azını alın' 8- 'Dünyadan yeterinden çoğunu almış olan helakinden almış olur' 9- 'Sultanla düşüpkalkan alim bile hırsızdır'. Bu nedenle ki Öteki dünyada ticaret, tüccar yoktur ancak görünen ki özel sektör, ve, siyaset herşeyi kendi çıkarlarına göre tanımlamak durumu içinde, bu nedenle ki zina serbestliği, eşcinsel evlilik serbestliği; ortalıkta bikini diye sütyen-külot dolaşmak serbestliği, tayt pantolon diye dar ve uzun külotla dolaşmak serbestliği bile var oysa doğrular dini tanımlayan Din hadisileri'nde belirtilmiş durumda ancak görünmekte ki durum bu duruma aykırı bir durumda, sonra da 'Elhamdülillah Müslümanız' diyorlar. Durum ki din açısından doğru ekonomi türü Devletçi ekonomi türüdür ancak devlet de dinin kurallarına uyan bir devlet olmalı yani akıldışı-ahlakdışı bir dünya olan siyasetin ya da hükümdarlığın yönettiği bir devlet değil. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 18.6.21/01.29

İSLAMİYET YA DA DİN VE TİCARET (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler