Şiir Defteri

YETİŞKİN İNSAN DİŞİSİNİ KORUMAK VE 6284 SAYILI YASA SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
19.10.2019 / 00:33
715 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Kimisi 'Türk aile yapısına zarar veriyor, aileyi parçalıyor' diye 6284 sayılı yasaya karşı çıkıyor; kimisi de 'Kadını koruyor, herkese düşen görev şiddeti önlemektir, yasalara saldırmak değil' diye bu yasaya sahip çıkıyor. Akıldışı-ahlakdışı moda topluma ve ahlak içindeki insanlar dolaylı, manevi, soyut, ruhsal saldırıdır, ruhsal şiddettir. Yani genelde toplumu, özelde ise yetişkin insan dişisinin korumak önce genelde toplumu, özelde ise yetişkin insan dişisini akıldışı-ahlakdışı modaya karşı korumaktan geçer yani nerede akıldışı-ahlakdışı moda serbestliği varsa, orada genelde toplum, özelde ise yetişkin insan dişisi korunmuyor demektir; yani genelde toplumu, özelde ise kadını korumak isteyenlerin önce bu gerçeği anlamaları gerekir yani 'Ben istediğimi yaparım, istediğim gibi giyinirim, istediğim gibi yaşarım, kimse bana karışamaz' ile ne toplum korunur ne yetişkin insan dişisi; yani akıldışı-ahlakdışı modaya karşı çıkmayanlar gerçekte genelde toplumu, özelde ise yetişkin insan dişisini gerçekte korumak niyetinde olmayanlar demektir. Akıldışı-ahlakdışı moda neden topluma saldırıdır, toplumu tacizdir? İnsanları rahatsız eden her akıldışı şey de, her ahlakdışı şey de tacizdir, saldırıdır; bireylere yönelik olmasa da. Yani bazı saldırılar, tacizler 'dilsiz' yani sözsüz de olabilir; örnek ki birileri üzerilerinde 'Yetişkin insan dişisinin boyunlarına zincir takılsın ve birileri onları o zincirlerden tutup sokağa çıkarsın ancak' yazılı tişörtler giyse, bu durum hiçbir yetişkin insan dişisine doğrudan yönelik bir eylem olmasa da hemen hemen tüm yetişkin insan dişisini rahatsız eder, ve öyle ki saldırılara da neden olabilir; akıldışı-ahlakdışı moda giyimler, görünümler de böyledir. Bu 'Dolaylı, soyut, birey hedefsiz, yanlış ve haksız tacizdir'. Dünyanın düz olduğuna inanılan bir ülkede 'Dünya yuvarlak ve dönüyor' demek de toplumu rahatsız ve taciz eder ancak bu taciz olmaklık yanlış ve haksızdır çünkü dünya gerçekten yuvarlaktır ve dönmektedir yani bilimsel gerçeklerden, bilimsel doğrulardan, bilimsel savlardan taciz olmak yanlıştır ve akıl-ruh sağlığına aykırıdır ancak akıldışı-ahlakdışı şeylerden rahatsız olmamak da yanlıştır, haksızlıktır ve akıl-ruh sağlığına aykırıdır. Yani ortalıkta çırılçıplak gezen bir kişiden ya da ortalıkta sevişen iki kişiden rahatsız olmamak herşeyden önce akıl-ruh sağlığına aykırı bir durumdur, ve ilkelliktir, barbarlıktır, geriliktir, medeniliksizliktir. Yine bir örnek ki duvarlara Türkiye'ye hakaret eden afişler yapıştırılsa, bunlar kimseye özel olarak yönelik olmasa da herkes rahatsız ve taciz olur. Yani özel bir kişiye yönelik değil diye taciz taciz olmaktan çıkmaz; akıldışı-ahlakdışı moda, akıldışı-ahlakdışı turizım/turizm, akıldışı-ahlakdışı sanatçılar ve ünlüler de insanlığın doğru ve haklı değerlerine saldırıdır. Tırafik(Trafik, ulaşım) kurallarına uymamak da hiçkimseye yönelik değildir ancak yanlıştır, ahlak kurallarına uymamak da hiçkimseye yönelik değildir ancak yanlıştır çünkü ahlak da tırafik kuralları gibi 'doğru'dur çünkü ahlak sanıldığı gibi dini inanç tabusu değil zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, medeniliğin, insanlığın en üst aşamasıdır ki insanlık bu aşamadan yoksun edilemez. Yani ahlak denilen mantığı ve medeniliği korumadan ne insanlık korunabilir ne yetişkin insan dişisi çünkü ahlak mantıktır ve akıl-ruh sağlığıdır. Yani toplumlarda herşeyi maddiyata bağlamak, eşitlemek, ölçütlemek, amaçlamak yanlıştır ve kötüdür, zararlıdır. 6284 yasılı yasa diyor ki: '1- Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. 2- Bu Kanunun uygulanmasında ve gereken hizmetlerin sunulmasında aşağıdaki temel ilkelere uyulur: a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, özellikle Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır. b) Şiddet mağdurlarına verilecek destek ve hizmetlerin sunulmasında temel insan haklarına dayalı, kadın erkek eşitliğine duyarlı, sosyal devlet ilkesine uygun, adil, etkili ve süratli bir usul izlenir. c) Şiddet mağduru ve şiddet uygulayan için alınan tedbir kararları insan onuruna yaraşır bir şekilde yerine getirilir. ç) Bu Kanun kapsamında kadınlara yönelik cinsiyete dayalı şiddeti önleyen ve kadınları cinsiyete dayalı şiddetten koruyan özel tedbirler ayrımcılık olarak yorumlanamaz.' Bakın bu yasa daha çıkış noktası olarak yanlıştır çünkü temel olarak felsefeyi, bilimi ve dini bilimsel ve insani olarak tanımlayan Din hadisileri'ne dayalı dini değil akıldışılık, ahlakdışılık ve insanlıkdışılık içindeki; zinanın, fuhuşun, eşcinselliğin, eşcinsel evliliğin, çıplaklığın yani hertürlü ahlaka aykırılığın serbest olduğu Batıyı alıyor; yani böyle bir yasa üzerine doğrular zaten kurulamaz. Batı ne ki; insanlığın, gerçeklerin, doğruların önderi, lideri, merkezi mi? Yani 'Batı yapıyorsa doğru, karşı çıkıyorsa yanlış' mı, ölçütünüz bu mu; peki Batı ensest ilişkiye de izin verse ne olacak, siz de izin verecek misiniz? Yani Batının akılı, ahlakı, aileyi, akıl-ruh sağlığını korumayacağı zaten en baştan belli. Yani ölçüt olarak Batı değil; felsefe, bilim, ve Din hadisileri alınmalıdır. Aileyi korumak da, ahlakı korumak da zorunludur çünkü ikisi de insani, toplumsal ve doğru evrensel değerlerdir yani aileye ve ahlaka karşı herşey yanlıştır, kötüdür, zararlıdır. Aile yoksa sevgi hayvan sevgisine, aşk ise önüne gelenle sekse dönüşür yani amaç insanlar değil hayvanlar ve seks olur, sonra da hayvanlarla seks gelir. Yetişkin insan dişisini korumanın yolu Batıdan yani cehaletin ve nefsin serbestliğinin egemenliğinden ya da diktatörlüğünden değil; felsefenin, bilimin ve dini tanımlayan Din hadisileri'nin egemenliğinden geçer. İnsanlara mantık ve ahlak öğretmeyen, getirmeyen şeyler insanlığa da, toplumlara da, insanlara da örnek, amaç olarak sunulamaz. Yani insan düz mantıkla bile düşünse var olan durumda bir tuhaflık sezer yani 'Kadınlara haklar ve özgürlükler' denilen şeyler arttıkça akıldışı-ahlakdışı moda, akıldışı-ahlakdışı turizım/turizm ve yetişkin insan dişisine karşı şiddet de artmaktadır. Yani belli ki bu işte bir tuhaflık var. Yetişkin insan dişisini 2.000 Tl gülünç asgari ücretle, akıldışı-ahlakdışı moda ile, akıldışı-ahlakdışı turizım ile, akıldışı-ahlakdışı sanatçılarla-ünlülerle; zinayı, fuhuşu, eşcinselliği, eşcinsel evliliği, çıplaklığı, hertürlü ahlakdışılığı serbest yapmakla m koruyacaksınız? Batı size öyle yetişkin insan dişisi sözde liderler, sözde önderler gönderir ki 'Sokaklarda sevişmenin, kamusal alanlarda çırılçıplak bulunmanın, ensest ilişkinin bile serbest olmasını' isterler, istetirler. Bu tuzaklara, bu oyunlara düşmeyin. Gerçeklerin ve doğruların ölçüsü de, ölçütü de yetişkin insan dişisi değil felsefe, bilim, ve Din hadisileri'dir. Eğer yetişkin insan dişisini gerçekten korumak ya da kurtarmak istiyorsanız önce devleti, ülkeyi, hukuku, eğitimi, hayatı, vatanı, hayatı felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne göre düzenlemelisiniz. Gerçeklere ve doğrulara giden yol Batıdan da, cehaletten de, nefsten de geçmez; felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden geçer. Batıya da, Doğuya da sırtınızıdönün(sırtınızı dönün); felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne sarılın; insanlığın tek doğru pusulası felsefe, bilim, ve Din hadisileri'dir. Evet, bence de 6284 yasılı yasa Türkiye toplumuna da, insanlığa da, yetişkin insan dişisine de zararlıdır, kötülüktür, yıkımdır. Ölçü ve temel Batı ya da Doğru değil; felsefe, bilim, ve Din hadisileri olmalıdır yoksa Batının ayak izlerinden gitmek ilerilik, çağdaşlık, medenilik sanılır. Bu yasa bir de diyor ki 'Bu Kanun kapsamında kadınlara yönelik cinsiyete dayalı şiddeti önleyen ve kadınları cinsiyete dayalı şiddetten koruyan özel tedbirler ayrımcılık olarak yorumlanamaz' ancak unuttuğu birşey var: Demokrasici, laik, bilimsel bir ülkede de hiçbir yasa da bilime ve ahlaka aykırı olarak da yorumlanamaz; bu yasayı yazanlar ve savunanlar anayasanın Başlangıç bölümü'nün 'Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda' koşulunu ya unutuyorlar ya anlamıyorlar çünkü Atatürk 'Önce bilim/ilim ve ahlak' dedi; ve Başlangıç bölümü'nün sonu da 'Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu' diyor; peki zinanın, genelevlerin, eşcinselliğin, eşcinsel evliliğin, bikini/mayo diye sütyen-külot gezmenin, ahlaka aykırı modanın, ahlaka aykırı turizımın/turizmin, ahlaka aykırı sanatçılığın nesi 'onurlu bir hayat sürdürme'dir? Yoksa anayasa laf olsun diye mi yapılıyor; yoksa Batı Atatürk'den ve Türkiye anayasası'ndan önemli, üstün, yüksek ve değerli mi; yoksa öğretmenimiz gerçekler ve doğrular değil de akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı yoz Batı mı? Kim ki akıldışı-ahlakdışı modaya, akıldışı-ahlakdışı turizıma ve akıldışı-ahlakdışı sanatçılara-ünlülere karşı değilse yetişkin insan dişisinin de, toplumunun da, insanlığın da kötülüğünden yana demektir. Ahlak yoksa bir ülkeyi, ekonomiyi, aileyi, sevgiyi, aşkı, evliliği, dostluğu, arkadaşlığı, hukuku, demokrasiyi, devleti, vatanı ve milleti ne yapacaksın? Bu nedenle ki Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim/ilim ve ahlak' dedi. Yani Batı; Muhammed'den ve Atatürk'den akıllı mı, üstün mü; bu yoz hali ile? Yani sokaklarda sevişmemek değil de sokaklarda sevişmek mi doğru? Bu Batı değil miydi, Afrikaya gidip, çıplak Afrikalılara 'Giyinin, giyinmek medeniliktir' diyen, bu fırıldak ve yoz Batının yarınbirgün(yarın bir gün) ensest ilişkiyi bile serbest bırakmayacağına güvence ne? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 19.10.19/00.33
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir