Şiir Defteri

YENİDEN REFAH PARTİSİ VE MANTIK (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
28.02.2021 / 01:04
350 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Felsefeyi felsefe tarihine eşitlemek felsefeye de, insanlığa da; edebiyatı şiire, öyküye, romana eşitlemek de edebiyata ve insanlığa ihanettir. Gerçek ki ülke yönetimlerine felsefe ve edebiyat da katılmalıdır ki bu da ancak önce mantık ile olur; bu nedenle siyasetin mantıksızlık olduğu ortaya serilmelidir. Bu yazının amaçı da felsefenin ve edebiyatın ülke yönetimine katılmasını sağlamak, ve siyasetin mantıksızlığını göstermektir. Yeniden refah partisi adlı siyasi parti Chp kadın kolları genel başkanı Aylin Nazlıaka hakkında, İstanbul sözleşmesi konusunda yaptığı, ve 'Erkekler İstanbul sözleşmesi'nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir kadına şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler rahatsız' dediği bir konuşma nedeni ile, 'Toplumda kutuplaştırma ve ayrımcılık yaratma' ve Hedef gösterme' gerekçeleri ile açtığı tazminat davası ilgili mahkemece red edilmiş. Öncelikle gerçek şu ki Aylin Nazlıaka yanılmakta çünkü İstanbul sözleşmesi'ne karşı olmak akıldışı-ahlakdışı Avrupa birliği'ne karşı olmak gibi mantıklı ve haklı bir nedene de dayanmaktadır yani bu bayanın genellemesi yanlış bir genelleme yani mantıksız ve gerçekdışı. Bu bayan bir de İstanbul sözleşmesi'ne yandaş olan kitlenin içindekilere bakmalı; açık ki o kitlenin içinde eşcinseller, fahişeler, bikini diye ortalıkta sütyen-külot gezenler, mini şort diye ortalıkta külotla gezenler, pirsing ve dövme barbarlığı modası içindekiler de var; ancak ölçüt şu olmalı: Atatürk 'Önce bilim ve ahlak' dedi oysa Avrupa birliği akıldışı-ahlakdışı bir dünya, yani İstanbul sözleşmesi'ne karşı olanların içinde bu bayanın dediği kişiler de olsa bu sözleşmeye karşı olmak hem Atatürkçülük gereği, hem de ahlak gereği. Yeniden refah partisi'nin suçlamasına gelince. Burada da bir mantıksızlık var çünkü zaten siyaset demek toplumu bölmek, parçalamak, kutuplaşma yaratmak, bölünenleri de birbirlerine düşman etmek değil mi? Ve bunu günümüzde en iyi olarak Cumhur ittifakı yapmıyor mu? Öyle ise bu siyasi parti neden Cumhur ittifakı'na dava açmıyor, ve siyasi partilerin yasaklanmasını istemiyor? Öteyandan; bölücülük ve yandaşlık dine de aykırıdır yani bu durumda siyaset dine de aykırıdır. İşte bu nedenle felsefe ve edebiyat ülke yönetimine karışmalı, girmeli, ve 'Önce mantık' demeli; ve insanlık da siyasetin de, siyasi partilerin de çözüm değil sorun olduğunu anlamalı artık çünkü tek çözüm Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak' ile başlar. Ben diyorum: Siyaset yasaklanmalı, tüm siyasi partilere yasaklanmalı; Türkiye Atatürk'ün de, Muhammed'in de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile yönetilmelidir çünkü siyaset topluma bölücülük, düşmanlık, barbarlık, akıldışılık, ahlakdışılık, bilimdışılık, kin, ve nefret sokuyor. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 28.2.21/01.04
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir