Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / ÜNİVERSİTE SEÇMEK (DENEME)

Yazardan en yeniler

Üniversiitelerin televizyondaki tanıtımları(reklamları) üniversite kavramı açısından gerçekten yürekler acısı; ve ülkemizde üniversite dünyasının üniversite kavramından ne denli uzakta olduğunu gözler önüne sermektedir. Örnek ki geçen yıl bazı üniversitelerin televizyon tanıtımlarında duvardan geriye sıçrayıp karateciler gibi geri takla atan öğrenci, Kung-fu yapan öğrenci; hoplayıp zıplayan öğrenci vardı yani sanki üniversite değil sıpor salonu, eğlence yeri. Bu yıl üniversitelerin internetteki tanıtımları da ülkemizde doğru üniversite kavramından ne denli uzak olunduğu açıkça ortada; üniversite tanıtımlarında manken gibi öğrenciler, kızlar, oğlanlar falan yani sanki üniversite bilim, düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik yeri değil de kızlarla, oğlanlarla tanışma, fingirdeşme yeri; eş, sevgili, kız, oğlan bulma; gününü gün etmek, hayatın tadını çıkarmak yeri. Zaten üniversitelere üstelik de sıporcuların, siyasetçilerin nutuk atmaya; sanatçıların ve üstelik de ahlaka aykırı sözde sanatçıların konser vermeye davet edilmeleri de ülkemizde üniversite durumunun doğru, gerçek üniversite kavramından ne denli uzakta olduğunu göstermekte idi. Düşünün ki Lady Gaga isimli akıldışı, ahlakdışı bir sözde sanatçı ülkemizdeki bir üniversitede konser verebiliyor, ve bu akıldışı, ahlakdışı insana ülkemizdeki bir üniversitenin internet gazetesinden övgüler yağdırılabiliyor; yani ülkemizde genelde eğitim, özelde ise üniversite böylesine akıldışı, bilimdışı, ahlakdışı ve insanlıkdışı bir durumda. Yani açık ki üniversite dünyası düşünür, alim, alime, bilge değil de başka şeyler üretmek üzerine kurulu olmuş durumda gibi; yani şimdi bunların içinden üniversite seçeceksin, okumak ya da gitmek için. Yani açık ki ülkemizin öteki alanlarında da olduğu gibi üniversite alanında da felsefe, bilim, ve dini bilimsel, ahlaki, medeni, insani ve doğru olarak tanımlayan Din hadisileri değil para ve ünlü olmak egemenliği altına almış gibi. Yani akıldışı, ahlakdışı Madonna dese ki 'Ben üniversitenizde konser vermek ya da nutuk atmak istiyorum' dese, kaç üniversite tepki gösterir, izin vermez; ve verilse kaç öğrenci gitmez acaba? Yani açık ki üniversite eğitimi adı altında verilmekte olan şey yalnızca meslek öğretmek, cehalet ve nefstir yani düşünür(filozof), alim, alime, bilge olmak değil. Zaten ülkemizin tepesindeki kişilere bakılırsa onların düşünür, alim, alime, bilge değil siyasetçi, patron, patroniçe, sanatçı, sıporcu(sporcu), zengin, akıldışılıkla ünlü, ahlakdışılıkla ünlü kimseler oldukları görülür. Felsefe diyorum da sanılmasın ki okullarda, üniversitelerde felsefe diye öğretilmekte olan şey yani felsefe tarihi, felsefe mazisi, felsefe magazini, felsefe geyiği gibi birşey; benim dediğim felsefe onlar değil, 'FELSEFE BİLİMİ' yani dünyanın hiçbir ülkesinde, dünyanın hiçbir okulunda ve üniversitesinde henüz öğretilmeyen şey. Din dediğim de sanılmasın ki dini inanç; benim din dediğim, dini tarihte ilk kez bilim olarak, ahlak olarak, vicdan olarak, medenilik olarak, inziva olarak, insanilik olarak, akıl olarak tanımlayan Din hadisileri'dir yani o da henüz dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir okulunda, hiçbir üniversitesinde öğretilmeyenlerden. Özel üniversitelerin kurulması ile üniversite eğitimi iyice üniversite olmaktan çıkmış durumda. Üniversite seçmek binlerce üniversite olsa da sanıldığı ya da göründüğü ya da gösterildiği kadar zor birşey değildir; üniversite, bilim ve insanlık için doğru değerleri, doğru ilkeleri bilmek yeterlidir. Doğru üniversiteyi kolayca seçmeyi sağlayan şu altı önerim var: 1- Üniversite seçmek için önce doğru üniversite kavramını, tanımını, anlamını seçmek zorunludur; örnek ki dini tanımlayan Din hadisileri'nin ne olduğunu bilmeyenler dini de doğru bilemezler; yani önce tüme bakmak gerekir yani bilimsel adı ile tümden gelim yöntemini kullanmak gerekir yani örnek ki her an yıkılmak üzere olan bir binada alışveriş yapmaya çalışmak, satılmakta olan ürünler ne kadar güzel, iyi, kaliteli, değerli olsa da yanlıştır, yine örnek ki radyasyonlu bir alandan satışa getirilmiş sebzeler, meyvalar(meyvelere) ne kadar güzel, hoş, ucuz olsalar da onları seçmek, satın almak, yemek yanlıştır; yani önce tüme, genele bakmak gerekir. Yani önce elde doğru bir şablon, doğru bir tanım olması gerekir. Yani önce 'Doğru üniversite nedir, üniversite nedir?' kavramının anlamını bilmek gerekir. Doğru, gerçek üniversite şudur: Felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri yani bilim-ahlak-vicdan-merhamet-doğruluk-dürüstlük-adillik-tarafsızlık-medenilik-güvenilirlik-nefssizlik-inziva-toplumculuk-insanlık-evrensellik öğreten; ve bunları savunan düşünür(filozof), alim, alime, bilge yetiştiren; ve bencilliği, sorumsuzluğu, cehaleti, nefsi, dünyaya uşaklığı yok eden yerdir. Yani doğru üniversite, gerçek üniversite tanımı, şablonu, formülü, şifresi budur. Yani doğru, gerçek üniversiteden öğrenciler kapitalist, siyasetçi, sanatçı, turizımcı(turizmcı), nalbant, aşçı, modacı, sıporcu(sporcu), şucu, bucu olarak çıkmazlar, düşünür-alim-alime-bilge olarak çıkarlar; öyle ki doğru, gerçek üniversiteden mezun olan öğrenciler doktor, mühendis, öğretmen olmaktan önce düşünür, alim, alime, bilgedirler; yani doğru, gerçek üniversitede hem felsefe ile, bilim ile ilgisiz eğitim verilmez hem de üniversite mezunuları herşeyden önce düşünür, alim, alime, bilgedirler; ve her konudan az ya da çok anlarlar yani yalnızca tek bir konu bilmezler yani örnek ki doktor teknolojiden de az, çok anlar; mühendis tıptan da az, çok anlar, öğretmen teknolojiden de tıptan da az, çok anlar; hukukçu tıptan da, teknolojiden de, bilimlerden de az, çok anlar. Yani doğru, gerçek üniversite beyinin yalnızca bir bölümünü değil tümünü çalıştırır ve geliştirir. Yani doğru üniversiteyi seçmek için önce doğru üniversitenin ne olduğunu bilmek gerekir. Yani üniversite mezunu düşünün ki şiir yazamıyor, dilekçe yazmayı bilmiyor, ilk yardımdan anlamıyor, televizyonun-çamaşır makinasının-buzdolabının-telefonun-bilgisayarın-bulaşık makinasının nasıl çalıştığını bilmiyor; üniversite kavramı açısından gerçekten çok acı ve çok utanç verici. Herşeyi bilmek istemiyorsan, herşeyden anlamak istemiyorsan üniversitede işin ne; üniversite sözcüğü 'universal'dan yani 'evrensel'den gelir zaten; yani üniversite sen babanın şirketinin başına geç ya da para kazan ya da hava at ya da manken ol ya da dansöz ol ya da gazeteci-televizyoncu ol ya da sıporcu(sporcu) ol ya da siyasetçi ol ya da kapitalist ol ya da astrolog ol ya da falcı ol ya da nalbant ol ya da turizmcı(turizmcı) ol diye yaratılmadı, var edilmedi. Üniversiteyi kim bu hale getirdi; kuşkusuz ki, incir çekirdeği kadar dünyası olan; felsefeden, bilimden, düşünürlükten, alimlikten, alimelikten, bilgelikten yoksun dünyaya sahip siyaset ve özel sektör. 2- Doğru üniversite seçiminde ikinci kural şudur: Felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı giyimli, görünümlü akademisyenlerin ve öğrencilerin olduğu üniversite doğru, gerçek üniversite değildir. Yani eğer bir üniversitede akademisyenler ya da öğrenciler ya da akademisyenler ve öğrenciler ahlaka aykırı, akıla aykırı ya da moda kölesi giyim, görünüm içinde iseler; örnek ki açıksaçık, daracık, cinsel sunumlu, cinsel tahrikli giyimler içindeler iseler; dövmeleri varsa; takıları üstelik de abuksubuk takıları varsa; tuhaf tuhaf saç modelileri varsa; saçlarını kendi renginden başka renklere boyatıyorlarsa; makyaj içindeler ise; sigara, içki gibi şeyler içiyorlarsa; denize, otele gidiyorlarsa yani bikini, mayo yani ahlaka aykırı özel hayatları varsa; bilimdışı inanç içindeler ise yani bilimdışı, doğaüstü varlıklara ya da uzaylıların varlığına inanıyorlarsa; hayatın, dünyanın kölesi iseler; gösteriş içindeler iseler; o üniversite de daha en baştan doğru, gerçek üniversite değildir. Yani açıksaçık, daracık giyimli; takılı, dövmeli, modalı; sigaralı, içkili ya da türbanlı akademisyenlerin, öğrencilerin olduğu üniversite doğru üniversite değildir çünkü üniversite hem bilim hem de ahlak demektir yani ahlaka aykırılık olan açıksaçık, daracık giyim de, bilimselliğe aykırılık demek olan dini inanç da üniversitede olamaz yani ahlak-edeb tanımayan insanların da yani ahlakdışı insanların da; cinlere, perilere inanan yani akıldışı insanların da üniversitede yani bilim yuvasında ne işleri var? 3- Doğru üniversite seçiminde üçüncü kural şudur: Kişi isimlerine açılmış üniversite doğru gerçek üniversite değildir; hele ki felsefe, bilim ile alakasız insanlar adına, bilime aykırı insanlar adına, bilime düşman insanlar adına, ahlaka aykırı insanlar adına, insanlığa aykırı insanlar adına, siyasetçileri adına, kapitalistler adına, şirketler adına, sultanlar-hükümdarlar adına açılmış üniversiteler doğru, gerçek üniversite tanımına, kavramına daha en baştan aykırıdır yani o tür üniversiteler daha en baştan doğru, gerçek üniversite değillerdir. 4- Doğru üniversite seçiminde dördüncü kural şudur: Üniversite yabancı hayranlığı içinde olmamalıdır, öğrencileri ve toplumu yabancı hayranlığına yöneltmemelidir; yabancı hayranlığına yani bu milletin ta Orta Asya'dan beri en büyük zaafı olan 'yabancı hayranlığı'na karşı olmalıdır. Örnek ki üniversite yabancı dilde öğretim-eğitim vermemelidir; üniversitenin adı yabancı olmamalıdır; üniversite yabancı burslar vermemelidir; üniversite öğrencilere öteki ülkelere ve özellikle Abd'ye ve Avrupa'ya gitmeyi doğrudan ya da dolaylı olarak telkin etmemelidir. 5- Doğru üniversite seçiminde beşinci ve son kural şudur: Bir üniversite Atatürk düşmanı/karşıtı/ilgisizi olmamalıdır; Osmanlıcı olmamalıdır çünkü Atatürk düşmanı-karşıtı-ilgisizi olmak hem bilimsel olmamaktır hem Türkiye düşmanı dış ve iç güçlere ajanlık yapmaktır, hem de akıl-ruh sağlığına aykırıdır. Osmanlıcılık da yani Osmanlı hanedanlığı'nı baştaçı etmek de öyle çünkü Osmanlı hanedanlığı'nı baştaçı etmek, sevmek, övmek, onurlandırmak, savunmak herşeyden önce başkalarının vatanlarını işgalciliği, sömürgeciliği, ve öz bebek çocuklarını, öz çocuklarını, öz annelerini, öz babalarını, eşlerini, öz çocuk torunlarını, kardeşlerini öldürtmüş bir dünyayı baştaçı etmektir, sevmektir, övmektir, onurlandırmaktır, savunmaktır yani bilime de, ahlaka da, vicdana, da, akıl-ruh sağlığına da, insanlığa da, medeniliğe de, doğru eğitime de, doğru üniversite kavramına da, doğru din tanımına da yani dini tanımlayan Din hadisileri'ne de aykırıdır. 6- Doğru üniversite sıpor salonu, sıpor çalışması, sıpor olmaz; kuaför salonu olmaz çünkü üniversite sıporcu yetiştirme yeri değil, güzel görünme yeri değil, modahane değil düşünür, alim, alime, bilge, bilimci yetiştirme yeridir. Yani özetle: Bilime aykırı, ahlaka aykırı, akıla aykırı, vicdana aykırı, insanlığa aykırı akademisyenlerin ya da öğrencilerin ya da çalışanların ya da akademisyenlerin, öğrencilerin ve çalışanların olduğu üniversite doğru, gerçek üniversite değildir. Yani akademisyenler ve öğrenciler ahlaklı giyim içindeler ancak çalışanlar örnek ki mini etek giyiyorlarsa yine olmaz; üniversite bilim ve ahlak olarak bir tümdür(bütündür). Yani açık ki ülkemizde doğru, gerçek üniversite kavramı, tanımı açısından doğru hiç üniversite yok. Zaten bu nedenle ki 200'den çok üniversite olan ülkemizde bir elin parmakları kadar bile düşünür, alim, alime, bilge yok; ancak üniversite mezunu dansöz, manken, modacı, çıplak, astrolog, falcı, palyaço, fahişe, zinacı, dolandırıcı, terörist, uyuşturucu kullanıcısı, sigara bağımlısı, içki bağımlısı, suçlu ararsan çok. Yani neyin eğitimi, neyin üniversitesi, neyin diploması? Yani benim şirketim olsa, işe almak için, bu üniversite mezunları yerine Tibetli rahipleri yeğlerim, hiç değilse bedeni aşmışlık, dünyayı aşmışlık, nefssizlik, erdem ve felsefe denilen şeyleri taşırlar. Yani beni sınavsız ve ücretsiz bile alacak olsalar ben bu üniversitelere gitmem. Yalnızca üniversite mezunu ya da bilimci olmak yetmez; düşünür, alim, alime, bilge olmak da gerekir. Zaten bu nedenle hadis de 'Alimler peygamberlerin varisleridir' demiştir; paki hani nerede alimler; öyle ise neyin eğitimini veriyor bu eğitim, neyin üniversitesi bu üniversiteler? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 4.8.2019/00.36
Düzenleme: 04.08.2019 / 00:43

ÜNİVERSİTE SEÇMEK (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler