Şiir Defteri

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ İLE DE GENÇLİK İLE DE GURUR DUYMUYORUM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
21.02.2021 / 01:04
413 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Atatürk Türkiye'yi gençliğe, gençliği de öğretmenlere yani eğitime emanet etmiş ancak farkında olunmayan ya da unutulan birşey var: Atatürk 'Önce bilim ve ahlak' dedi. Yani, Atatürk'ün, Türkiye'yi emanet, teslim ettiği gençlik 'Bilim ve ahlak' içindeki gençlik. Bilim demek herşeyden önce 'Bilgi ve mantık' demek. Ahlak demek de önce 'Mantık' demek. Bu nedenle ki 'Bilgi, mantık ve ahlak' öğretmeyen eğitim de, üniversite de yanlış yolda demektir. Atatürk ülkeyi gençliğe, gençliği de öğretmenlere emanet ettiğinde; Türkiye'de akıldışı-ahlakdışı moda da, akıldışı-ahlakdışı turizım(turizm) da, eşcinsel serbestliği de, eşcinsel evlilik serbestliği de, zina serbestliği de yoktu oysa çağımızda görülmekte ki okullarda tayt pantolonlu, pirsingli, dövmeli, kulakları tuhaf tuhaf küpeli, tuhaf saç modelleri öğretmenler, üniversitelerde de benzeri akademisyenler ve öğrenciler görülmekte; bikini diye sütyen-külotla, mini şort diye külotla, tayt pantolon diye dar iç çamaşırı ile ortalıkta gezilmekte; zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, bay-bayan karma masaj salonu, sıtriptiz(striptiz) kulübü, astroloji serbestliği gibi ahlaka ve akıla aykırı serbestlikler var; öyle ki akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler sütyen-külot, aynı pılajda bile olabilmekteler; Atatürk, demokrasi, laiklik, bilimsellik karşıtı akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler, üniversiteler var; bilimdışı, bilime aykırı şeyleri savunan akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler, üniversiteler var. Yani gençlik Atatürk'ün Türkiye'yi teslim ettiği gençlik durumunda, özelliğinde değil durumda. Yani ahlak açısından durum hiç de Atatürk'ün istediği gibi değil, öyle ki kendisine 'Atatürk'ün partisi' diyen, denilen Chp bile giyim olarak da, hayat(yaşam) biçimi olarak da ahlaka aykırı serbestlikleri de, sigara-içki gibi bilime aykırı serbestlikleri de savunmak içinde, öyle ki akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı Ab'ye üyelik yanlısı durumunda. Televizyondaki bilgi yarışmasılarında; basit soruları bile bilememek cehaleti içindeki üniversite öğrencisileri, üniversite mezunuları(mezunları), akademisyenler, öğretmenler bile olmakta ancak görülmekte ki akıldışı-ahlakdışı modaya ilgileri tam; sanki asıl merkezleri, asıl ilgi alanları bilim değil de moda. Öyle ki yer fıstığının ağaçta yetiştiğini, Budha'nın kadın olduğunu sanan; sümüğünü yiyen; başkalarının yanında rahatça osuran, geğiren; bedensel hastalıkları bile dua ile iyileştirmeye çalışan; astrolojiye, medyuma, fala, cinlere, perilere, büyüye, uzaylılara, bilime aykırı şeylere inanan; akıldışı-ahlakdışı sanatçı ve akıldışı-ahlakdışı ünlü hayranı olan; bırakın bilgiyi, mantığı, bilimselliği, akıl-ruh sağlığından uzak, yoksun olan üniversite mezunuları bile görülmekte. Bu nasıl bir eğitimdir, nasıl üniversite eğitimidir? Kişi, üniversite bitirmiş; topluma astroloji öğretiyor; kişi, üniversite bitirmiş, ortalıkta sütyen-külot dolaşıyor; kişi, üniversite bitirmiş, sigara-içki bağımlısı; kişi, üniversite bitirmiş, pirsing, dövme, akıldışı moda içinde; kişi, üniversite bitirmiş genel kültürü sıfır; kişi, üniversite bitirmiş, utanması yok. Böyle üniversite mezunuluğu olmaz. Açık ki Atatürk Türkiye'yi bu tür gençliğe değil; bilim, ahlak, bilgi, mantık, akıl-ruh sağlığı içindeki bir gençliğe Türkiye'yi emanet etti. Genelde, eğitimin; özelde ise üniversitenin amaçı(amacı) kapitalistlere ya da öteki ülkelere ya da bilimdışılığa ya da ahlakdışılığa ya da mantıksızlığa ya da cehalete ya da nefse ya da sisteme eleman yetiştirmek değil 'Ülke, ve insanlık için; bilim ve ahlak içinde, alim, alime insanlar yetiştirmek' olmalıdır. Üniversiteye, her isteyen alınmamalıdır; alim, alime olmak isteyenler alınmalıdır; bilimsel ve ahlaklı olmak isteyenler alınmalıdır. Üniversite siyasetin de, özel sektörün de arka bahçesi değildir; bilimin ve ahlakın bahçesidir. Bilime ve ahlaka aykırı üniversite gençliği ile de, bilime ve ahlaka aykırı gençlik ile de, bilime ve ahlaka aykırı üniversiteler, okullar, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler, ve siyasetçiler ile de gurur duymuyorum; bilime ve ahlaka uygun insanlar ile gurur duyuyorum. Ben ancak bilim ve ahlak ile gurur duyarım. Ben de 'Bilim'e ve 'Ahlak'a aykırı; akıldışı, bilimdışı, ahlakdışı, moda kölesi, nefs kölesi, beden kölesi, dünya kölesi, bilgisiz, kültürsüz, mantıksız, tutarsız, sigara-içki bağımlısı bir üniversite gençliği ile de, 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e düşman bir üniversite gençliği ile de gurur duymuyorum; isterse Oxford mezunu olsun, isterse Türkiye'yi Mars'a götürsün. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 21.2.21/01.04
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir