Şiir Defteri

TÜRKİYE'DE DE DÜNYADA DA ÜNİVERSİTE KAVRAMINA UYGUN GERÇEK ÜNİVERSİTE YOK SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
19.08.2020 / 09:27
449 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Üniversiteyi sigara, içki, cinsellik, akıldışı-ahlakdışı moda serbestliği, akıldışı-ahlakdışı hayat yaşamak, gününü gün etmek, saç modası, sakal modası, keyif hükümdarlığı sanan tuhaf, yoz bir kafayapısı(kafa yapısı) var; akıldışı-ahlakdışı Batıya özenip. Savım ki Türkiye'de de, dünyada da üniversite kavramına uygun gerçek, doğru üniversite yok. Bunu neden diyorum? 'Üniversite' kavramına göre diyorum. Şeyler ya da konular konusunda doğru, gerçekçi düşünce sahibi olabilmek ve doğru, gerçekçi açıklama yapabilmek için, önce kavramların anlamları bilinmelidir, kavramların anlamlarına bakılmalıdır. Yani bilimin gerçekleri ve doğruları herkese yani insana ya da toplumlara göre değil bilime göre değişir. Gerçek, doğru üniversite konusunda doğru düşünce sahibi olabilmek için önce genelde dilbilime(dil bilime), özelde ise üniversite sözcüğüne bakmak gerekir. Türk dil kurumu sözlüğü üniversite için 'Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu, darülfünun' gibi nicel ve saçmasapan bir açıklama yapmış olsa da üniversite sözcüğü 'üniversal' yani 'evren/kainat' kökeninden gelir yani üniversite demek özetle 'Evrenin öğretildiği yer' demektir ki içinde dünya da var, dünyanın üzerindeki ve içindeki şeyler de. Evrenin ya da gerçeklerin ve doğruların öğrenilmesi ise ancak bilim ile başlar yani üniversite önce 'Evren, bilim, yöntemde bilimsellik ve insan olmakta bilimsellik' demektir yani üniversite de, bilim de yalnızca yöntemde ve işte bilimsel olmayı değil ruhta, kişilikte, özel hayatta da bilimsel ve evrensel olmayı zorunlu yapar. 'Evren ve bilim' üniversitenin bilinen, açık durumudur, özelliğidir ve amaçıdır(amacıdır). Üniversitenin ya da bilimin bir de saklı, örtülü bir amaçı vardır, o da 'Ahlak, vicdan, toplumsal sorumluluk, toplumsal duyarlılık, insanlığa yönelik sorumluluk, insanlığa ilgi, nefssizlik' gibi erdemlerdir çünkü evrene yönelim meraktan olsa da, bilim insanlığın, toplumların ve insanın sorunlarına çözüm bulmaktır yani vicdan, merhamet, insani sorumluluk, insani duyarlılık, ve insani dikkat ahlakı içerir, gerektirir. Yani üniversiteyi yalnızca evren ve bilim olarak anlamak, düşünmek üniversitenin nicel yönüdür; üniversiteyi ya da bilimi bir de demin dediğim erdemler dünyası olarak da anlamak, bilmek gerekir ancak açık ki çağımızda üniversiteler öğrencileri evrene, bilime, alimliğe, alimeliğe, erdemli insanlar olmaya değil iş bulmaya, para kazanmaya yönlendirmektedir yani durum üniversite kavramının iki temel anlamından uzaktır, yoksundur. Ülkemizdeki üniversitelere bakalım: Bazıları Atatürk, demokrasi, laiklik düşmanlarının elinde; bazıları bilimdışı şeylere inananların, tarikatların ve cemaatlerin elinde; bazılarında akıldışı, ahlakdışı moda giyim bile serbest yani ahlak da hakgetire(hak getire); Atatürkçü, demokrasici, laik geçinenlerde sigara, içki, ahlakdışı giyim serbestliği; yani ülkemizde bilime aykırılığa, Atatürk düşmanlığına, demokrasi düşmanlığına, laiklik düşmanlığına, ahlakdışılığa, nefse köleliğe karşı insan yetiştiren; alim, alime, düşünür(filozof), bilge, toplumsal ve evrensel insan yetiştiren kaç üniversite var? Üniversitelerin ve üniversiteye giden öğrencilerin amaçları ne; özel sektör kaptalistlerinin işlerinde çalışmak ya da devlet işlerinde çalışmak yani para kazanmak, belki de zengin olmak; kaç üniversite öğrencisinin evinde bilim odası, teknoloji odası, deney odası, laboratuvar, para kolleksiyonu, pul koleksiyonu gibi şeyler var yani bedenler üniversiteye gidiyor ancak beyinler, ruhlar, kişilikler gitmiyor. Bu nedenle ki 200 üniversite olan Türkiye'de iki tane alim, alime bile yok; bu nedenle ki ülkemizde iki tane alim, alime yok ancak üniversite mezunu akıldışı-ahlakdışı ünlü pekçok yani üniversiteye gitmekteki amaç bilime ve insanlığa hizmet değil de cebe, nefse ve kapitalistlere hizmet olmakta ki böyle üniversite de, böyle üniversite okumuşluk da olmaz. Muhammed de, Atatürk de 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' dedi yani genelde eğitim, özelde de üniversite 'Bilimsel ve ahlaklı insan olmak' üzerine kurulu olmalı yani akıldışı yerlerde de, ahlakdışı yerlerde de tek bir üniversite öğrencisine de, üniversite mezununu da, akademisyene de, öğretmene de rastlanılamamalı ancak ortalık akıldışı, ahlakdışı modalı akademisyen, öğretmen, öğrenci, ve üniversite mezunu dolmakta. Yani savım ki Türkiye'de hiçbir üniversiteye 'üniversite' diye gidilemez; ancak yükseklise/yüksek lise ya da meslek/iş/para/yozluk kapısı diye gidilebilir. Bu nedenle ki ben 21. yüzyıldaki hiçbir üniversite mezununu üniversite mezunu olarak tanımlamıyorum. Bilimselliğin ve ahlakın olmadığı ya da akıldışılığın ve ahlakdışılığın olduğu yer 'üniversite' olarak tanımlanamaz; böyle yerleri 'üniversite' diye tanımlamak üniversiteye de bilime de hakaret olur. Bu nedenle ki evren, bilim ve insanlık ile ilgili olmayan, abuksubuk şeylerin öğretildiği yerlere üniversite denilemez yani örnek ki üniversitede 'Aşçılık, moda, nalbantlık, demircilik, marangozluk, aşçılık, turizım(turizm), otelcilik, reklamcılık, medya, astroloji, medyumluk, falcılık, işletme, yerel hukuk, ilahiyat, töre, gelenek-görenek, elişi, zanat(zanaat), sanat(sanaat), hayvancılık, ziraat, siyaset, dans, müzik, modellik, mankenlik, fahişelik' gibi bölümler yani özel sektöre, cebe, siyasete, uşaklığa, sisteme uşaklığa, düzene uşaklığa, cehalete uşaklığa, insanlıkdışılığa hizmete, ahlakdışılığa hizmete, bilimdışılığa hizmete, ve nefse yönelik bölümler olamaz. Savım ki üniversite felsefe ve ahlak ile başlar ki felsefe de felsefe mazisi, felsefe tarihi değil felsefe bilimidir; ahlak da töre, dini inanç, gelenek/görenek, düzen anlamında değil 'Zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, özgürlüğün, insanlığın, evrimin, medeniyetin, medeniliğin en üst nitel aşaması' anlamında; yani savım ki felsefe bilimi ve ahlak öğretilmeyen üniversite gerçek, doğru üniversite değildir, 'çakma' denilen türden üniversitedir ki Türk dil kurumu'nun üniversite tanımı da bunu içermektedir zaten. Yani mabedi olan üniversite de olmaz; pılaj(plaj), sıpor(spor) salonu, akıldışı-ahlakdışı moda serbestliği, zaaf-nefs serbestliği , pop/rock/rap konser salonu olan üniversite de olmaz; bilime aykırılık, ve ahlaka aykırılık sunan üniversite de olmaz. Önce 'üniversite' kavramına, ve 'üniversite'nin nasıl biryer olması gerektiğine bakılmalıdır. Üniversite, bilim bilime ya da ahlaka aykırı insan yetiştirme yeri değildir. Bu nedenle özel sektörün genelde eğitim konusuna girmesi, özelde de üniversite açması yanlıştır, kötüdür ve zararlıdır ki zaten özel sektörün açtığı üniversiteler gerçek, doğru üniversite değildir çünkü üniversite demek sömürüye, haksızlığa, adaletsizliğe, vicdansızlığa, ahlaksızlığa karşı çıkmak da demektir oysa özel sektör zaten bunlar üzerine kurulu bir dünyadır. Öğrenmek için; önce sözcüklerin, kavramların doğru anlamlarını öğrenin, ancak uygulanmakta olan, bilinen anlamlarını değil çünkü onlar da yanlış olabilirler. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 19.8.20/09.26
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir