Şiir Defteri

SÖZCÜKLER (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
05.07.2021 / 06:07
374 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Herkese, insanlara, toplumlara, ülkelere göre değişen gerçekler ve doğrular olsa da felsefenin, bilimin, akıl-ruh sağlığının, gerçeklerin, ve doğruların ilgilendiği gerçekler ve doğrulara herkese, insanlara, ülkelere, keyife göre değişmeyen; herkes için, her toplum için, tüm insanlık için, tüm zamanlar için, değişmeyen, hep aynı olan gerçekler ve doğrulardır; örnek ki zevkler ve renkler insanlara ve toplumlara göre değişirler ancak çarpım tablosu değişmez, herkes için de, her toplum için de, her zaman için de, her bilim için de, her mevsim için de, her yıl için de, her ülke için de aynıdır; insanlar ve insanlık işte bu, herkes, her toplum için değişmeyen, aynı olan gerçeklere ve doğrulara sarılmalıdır, önce, öncelikle. İnsanlığın yanlışlarından biri de sözcükler ile değil kavramlar ile düşünmesidir oysa kavram öznel, ruhsal, duygusal birşeydir; bilimin 'terim'leri ise kavram değil sözcüktür, bu nedenle de doğrudurlar. Durum ki insanlık kavramlara değil sözcüklere, ve sözcüklerin de doğru anlamlarına sarılmalıdır; düşünme kavramlarla değil sözcüklerle, ve sözcüklerin doğru anlamları ile yapılmalıdır. İnsanlığın, insanların, toplumların, ülkelerin, devletlerin, akıl-ruh sağlığının temel sorunu sözcüklerin anlamlarını doğru bilmemektir. Bu durum da onların, doğrulara göre değil keyiflerine göre davranmalarına neden olmakta, ve bu da sorunların daha da büyümesine neden olmakta. Gerçek ki en doğru dil mantıklı olandır; en doğru toplum da dili mantıklı olandır. Mantık duyusal temel üzerinde ilk varlığını oluştursa da mantığın zirvesi sözcükler iledir. Bu nedenle mantık için sözcükler, sözcükler için de mantık çok önemlidir; ve doğru mantık için doğru sözcükler, sözcüklerin doğru anlamları zorunludur. Bu yazımda, tüm insanlığı ilgilendiren bazı temel sözcüklerin doğru anlamlarını yazacağım çünkü bu sözcüklerin anlamları yanlış bilinmekte. Gerçek ki insan, insanlık, toplumlar, akıl-ruh sağlığı için ilk ve en gerekli sözcük 'din'dir. Dünyayı insani açıdan ikiye ayırmak örnek ki 'Erkekler ve dişiler' ya da 'Gençler ve yaşlılar' ya da 'Yoksullar ve zenginler' ya da 'İşçiler ve kapitalistler' ya da 'Sömürenler ve sömürülenler' ya da 'Milliyetçiler ve komünistler' olarak değil 'Dinliler ve dinsizler' olarak ikiye ayırmak olarak en doğrusudur çünkü insanlar ya dinlidir ya dinsizdir, ve din açısından ayırmak en nitel zirveden ayırmaktır. Bu nedenle, anlatacağım ilk sözcük 'Din' olacaktır. İnsanlar, toplumlar, ve insanlık öncelikle şu sekiz sözcüğü aşağıdaki doğru anlamları ile öğrenmezse yani eğitim ve devlet şu sekiz sözcüğün aşağıdaki doğru anlamları üzerine kurulmazsa yanlıştan ve kötüden başka yere gidilmez. Kendini, hayatı, devleti, vatanı, toplumu, ve ülkeyi doğru kurmak şu sekiz sözcüğe ve doğru anlamlarına bağlıdır; insanlık şu dokuz sözcüğü karşılarındaki doğru anlamları ile ezberlemelidir: 1- DİN: Dinin ilk doğru tanımını dini tanımlayan sözleri yani 'Din hadisileri' adını verdiğim sözleri ile Muhammed tanımlamış durumda. Muhammed demiş ki 'Din ilim(bilim), mantık, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, gösterişsizlik, israfsızlık, nefssizlik, ve bunlarla inzivadır'. Bu durumda; hem dinin bilimdışılık, gericilik, yobazlık, gelenek, görenek, töre gibi şeyler olmadığı hem de dünyada henüz dinli bir devletin, ülkenin, toplumun olmadığı da, dinin yanlış ve gereksiz olmadığı da anlaşılır; yani dini inanç din demek değildir çünkü dini inanç bilimsellik gerektirmez oysa din bilimsellik gerektirir, Muhammed bu nedenle ki 'Din ilimdir, ilim olmazsa din de olmaz, ilim Çin'de de olsa gidip öğrenin, alimin uykusu bile cahilin ibadetinden üstündür.' dedi. 2- AHLAK: Savım ki ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, akıl-ruh sağlığının, özgürlüğün, insanlığın, insan olmanın, evrenin, evrimin, demokrasinin, laikliğin nitel zirvesidir; bilim ise nicel zirvesidir. Yani ahlak gericilik, yobazlık, gelenek, görenek, töre, gereksizlik değildir. 3- ÖZGÜRLÜK: Özgürlük sözcüğünün tek doğru anlamının bulunmasına Atatürk neden oldu çünkü Atatürk'ün kurduğu Türkiye'de, Atatürkçülük ve Türkçecilik ile var oldu yani Atatürk var olmasaydı, Türkiye'yi kurmasa idi bu sözcük var olmayacaktı yani 'Hürriyet, serbestlik, freedom, istiklal, bağımsızlık' sözcükleri 'özgürlük' değildir çünkü bu sözcükler ruh ile değil beden ile ilgili sözcüklerdir oysa özgürlük sözcüğü ruhu da kapsar, içerir yani örnek ki kutuplarda serbest, hür bırakılan bir muhabbet kuşu serbest, hür olur ancak özgür olmaz çünkü soğuk yüzünden ölür; cezasını bitirip serbest kalan bir suçlu serbest kalır ancak bilime ve ahlaka aykırı biri ise özgür olmaz; yani serbestlik özgürlük demek değildir, özgürlük de serbestlik demek değildir. Savım ki özgürlük 'öz'ün gür yani doğru ve iyi gelişimidir, varlığıdır ki insanın özü 'ruh'udur, doğrunun ölçütü ise bilim ve ahlaktır yani savım ki özgürlük bilime ve ahlaka uygunluktur; bu nedenle ki Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' der. 4- NEFS: Savım ki nefs hem en büyük cehalettir, hem tüm kötülüklerin hem nedeni hem amaçıdır(amacıdır), hem de akılı, mantığı, ahlakı, vicdanı, özgürlüğü, akıl-ruh sağlığını, insanca insan olmayı engeller. Bu nedenle ki insanın da, toplumların da, insanlığın da, akıl-ruh sağlığının da, demokrasinin de, laikliğin de en büyük düşmanı nefstir. 5- LAİKLİK: Laiklik ahlak ve bilim demektir çünkü laikliği ilk isteyenler ahlaklı insanlardı, ve doğru, mantıklı bir dünya, hayat, düzen, hukuk, devlet istiyorlardı; doğrunun nicel ölçütü bilimdir, nitel ölçütü de ahlaktır. Yani bilime ve ahlaka aykırılık varsa laiklik yok demektir. 6- DEMOKRASİ: Demokrasi önce ahlak ve bilim demektir çünkü demokrasiyi ilk isteyen insanlar ahlaklı insanlardı, ve doğru bir dünya, hayat, ülke, devlet, hukuk, ekonomi istiyorlardı; ve doğrunun temel ölçütü de bilim ve ahlaktır. Bu nedenle ki demokrasi demek siyaset, siyasi parti, siyasetçi, seçim, seçmen, halk iradesi, millet iradesi demek değildir 'Bilim ve ahlak' demektir; üstelik de siyaset toplumu bölen, insanları birbirlerine düşman eden, ülkeleri birbirlerine düşman eden, akıldışı, bilimdışı, ahlakdışı, insanlıkdışı bir dünyadır yani dine de, ahlaka da, özgürlüğe de, laikliğe de, demokrasiye de zıt, aykırı, düşman; barbar, vahşi bir dünyadır; bu nedenle ki kötülüklerin evrensel, soyut nedeni nefstir, ülkesel, somut nedeni ise siyasettir, ülkelerin bilim ve ahlak ya da Din hadisileri'nin tanımladığı din yerine bunlara aykırı bir dünya olan siyaset ile yönetilmesidir yani ülkeler siyaset yerine dini tanımlayan Din hadisileri ile yönetilirse dünyada suç, kötülük kalmaz, yani Tavşan kaç, tilki tut'u oynayan siyaset bir de 'Sütten çıkmış ak kaşık'ı oynamasın; bu nedenle ki insanlığın temel amaçı siyaseti yasaklamak, ve Din hadisileri'nin din üzerine hukuk, devlet, ülke, eğitim, ekonomi, sanat, kültür, dünya kurmak olmalıdır. 7- FELSEFE: Görülmekte ki felsefe diye felsefe tarihi, felsefe mazisi, felsefecilerin hayatları(yaşamları), sözleri falan öğretilmekte oysa savım ki felsefe bunlar değildir, felsefe 'Konular konusunda tüm olasılıkları tarafsızca, dürüstçe, iyiniyetle, insanca ortayakoyma(ortaya koyma) bilimidir. 8- AKIL-RUH SAĞLIĞI: Akıl-ruh sağlığının temeli de bilime ve ahlaka uygunluktur; zirvesi ise dini tanımlayan Din hadisileri'nin dediği dine uygunluktur oysa görünmekte ki bu iş ile uğraşan bilimciler bilimdışı inançlara bile, ve pirsing-dövme-ahlakdışı giyim gibi akıldışı-ahlakdışı moda, ve akıldışı-ahlakdışı özel hayat içinde bile olabilmekteler yani akıl-ruh sağlığının temeli 'Hayattan zevk, haz almak; topluma uymak; kendini normal hissetmek; mutlu olmak, mutsuz olmamak, kendisiyle barışık olmak, herkesle iyi geçinmek, hayat ile barışık olmak' gibi şeyler değil, genelde bilime ve ahlaka, özelde ise Din hadisileri'nin dediği dine uygunluktur; yani genelde bilime ve ahlaka aykırılık, özelde ise Din hadisileri'nin dediği dine aykırılık akıl-ruh sağlıksızlığıdır. 9- ADALET: Adalet demek hukuk demek değildir, hukuk demek de adalet demek değildir çünkü adalet demek 'Doğru' olan demektir oysa hukuk akıldışı, bilimdışı, ahlakdışı bir dünya olan siyasetin yaptığı birşeydir yani hukuk olan bir ülkede adalet olmayabilir yani 'Hukuk var' demek 'Adalet var' demek değildir; adalet bilimin ve ahlakın yaptığı birşeydir yani en doğru adalet bilim ve ahlaktır; insanlık hukuk değil adalet istemelidir, bu nedenle de adalette Yalan makinası olmalıdır yani Yalan makinasısız adalet adalet değildir hukuktur yani Yalan makinasısız adalet olmaz. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 10.3.21/
Düzenleme: 05.07.2021 / 06:28
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir