Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / RAMAZAN AYI DEĞİL RAMAZAN ZANNI BİTTİ DURUMU (DENEME)

Yazardan en yeniler

Gerçek ki dini tanımlayan, 'Din bilim, mantık, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, gösterişsizlik, medenilik, israfsızlık, nefssizlik, ve bunlarla inzivadır' diyen Din hadisileri'nin tanımladığı dini anlamadan, öğrenmeden, bilmeden, kavramadan ne dinsizler ne de kendilerine 'dinli' diyenler dini doğru anlayabilirler. Dini tanımlayan Din hadisileri 'Ramazan demeyin Ramazan ayı deyin, çünkü Ramazan Allah'ın adlarından biridir' demesine karşın bırakın 'Ramazan' yerine 'Ramazan ayı' demeyi, çocuklarına 'Ramazan' adı koyanlar bile var. Din hadisileri 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler de hırsızdır' demesine karşın Ramazan ayı'na 'sultan' diyenler de var. Üstelik de öz bebek kardeşlerini, ve öz çocuk kardeşlerini bile öldürtüp dini tanımlayan Din hadisileri'nin 'Vicdan, merhamet, ve medenilik' kurallarına aykırılık içine girmiş Osmanlı sultanılarını bile baştaçı eden, ve kendilerine 'dinli' diyen insanlar bile var. Din 'sandığınız' da, 'inandığınız' da değildir; din dini tanımlayan Din hadisileri'nin dediğidir. Yani dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı iseniz dinli değil dine aykırı olursunuz. Bir de ahlaka da, dine de aykırı insanları 'Sanat güneşi', 'Diva' diye baştaçı edip kendilerine 'dinli' diyenler var. Gerçek ki 'Din halkın afyonudur' diyen dinsizlik de, kendilerine 'dinli' diyenler de, dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı bir dünyayı 'din' sanmak durumu göstermekte. Ramazan ayı konusunda bir yanlış durum da Ramazan ayı'nı aç ve susuz kalmaya eşitlemek; bu eşitlemeye zirve olarak da ziyafet, şölen, eğlence, nefs köleliği türü 'iftar'ları koymak durumudur. Anlaşılan ki dini tanımlayan, bilimselleştiren, ve evrenselleştiren Din hadisileri'ni bilmediği için dini doğru olarak anlayamayan mantık Ramazan ayı'nı da, oruçu da anlayamamak durumu ile karşılaşmaktadır. Ramazan ayı, ve oruç konusunda önce şunu anlamak zorunludur: Din nefse karşıdır, nefs de dine aykırıdır çünkü nefs hem en büyük cehalettir, hem tüm kötülüklerin gerçek, asıl nedenidir, hem de akıla, mantığa, ahlaka, vicdana zarar verir, kötülük eder; bu nedenle ki hadis 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler de hırsızdır' yani dine aykırıdır demektedir. Yani demek ki genelde Ramazan ayı, özelde ise oruç 'nefse karşı'dır, 'nefsi yenmek' içindir, 'nefse köle olmamak' içindir ancak görülmekte ki Ramazan ayı daha gelmeden Tv kanalıları(kanalları) yiyecek, içecek reklamları ile Ramazan ayı'nın adını kullanıp topluma nefs pompalamaya başlıyorlar. 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler de hırsızdır' hadisine bakıp dine de, Ramazan ayı'na da, oruça da, iftara da, hayata da 'sultan' gibi bakmamak gerekmektedir çünkü 'sultan' demek hem zorbalık hem de nefs demektir yani dine aykırılık demektir. Din 'nefssizlik' demek olduğu için, nefse köleliğe karşıtlık olduğu için açık ki Ramazan ayı demek de, oruç demek de 'nefs'e yalnızca Ramazan ayı'nda değil tüm hayat boyunca karşı ve uzak olmak demektir yani Ramazan ayı'nın yani oruçun yani nefssizliğin yalnızca Ramazan ayı'nca ve iftara kadar değil tüm hayat boyunca sürmesi gerekir. Yani gerçek ki gerçekte Ramazan ayı da, oruç da hiç bitmez de, yılda 1 ay ile sınırlı, sonlu kalmaz da yani Ramazan ayı dışında Ramazan'lık ve oruç tüm gün aç-susuz kalmak yerine gösterişsiz, sade, sıradan şeyler yemek ve içmek ile devam eder, sürer. Bu durumda açık ki nefssiz olan, nefse köle olmayan, nefsi aşmış insanın ne oruça gereksinimi olur, ne de olağan yiyip içmesi nefse kölelik durumuna aykırı olmaya aykırı bir durum olur. Yani gerçek ki alimin yemesi, içmesi oruç sayılır da nefse köle insanın oruçu oruç sayılmaz durumu. Bu nedenle ki her yıl oruç içine girilmesi nefse köleliğin, nefsin yenilemediği anlamına da gelir; yani örnek ki bir çocuğun her yıl ilkokul 1'de okuması, bir insanın hayat boyu ilkokulda okuması gibi bir durum olur. Açık ki oruç yani nefse karşı savaşım anlamında olarak Ramazan ayı hiç, asla bitmez, sona ermez, hayat boyu sürer. Öteyandan; yine gerçek ki 'din' ve bayram' yanyana gelmez çünkü 'bayram' nefstir oysa din nefse karşıdır, hele ki nefsin bayram edilmesine, genelleştirilmesine, kutlanmasına hepten karşıdır. Bu nedenle dinde asla 'bayram' ve benzeri şeyler olmaz. Bu nedenle ki açık ki İslamiyet'te de 'Ramazan bayramı', 'Kurban bayramı' gibi bayramlar da yoktur çünkü hem bayram nefs mutluluğu olduğu için dine aykırıdır, hem de 'bayram' Türkçe sözcük olduğu için Arabçada da, Kuran'da da, İslamiyet'te de yeralmaz(yer almaz). Açık ki birileri dini 'nefs' göre sündürmeye çalışmakta ki ülkede biryanda camilerin, biryanda genelev, sütyen-külot çıplak pılajları(plajları) gibi ahlaka da, dine de aykırı mekanların; zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, ahlakdışı moda serbestliği gibi ahlaka da, dine de aykırı serbestliklerin; ve ahlaka, dine aykırı sanatçıların ve ünlülerin baştaçı edilmesi gibi ahlaka, dine aykırı bir durum olması durumu da bunu göstermektedir. Evet; durum ki ne nefssizlik Ramazan ayı ile başlar ve biter, ne de dinde de, Arabçada da 'Bayram' sözcüğü vardır. Hayat boyu nefse köleliğe aykırılığa devam. Dinli insanın tek nefsi eşidir. Açık ki Ramazan ayı asla bitmez; 'Ramazan başladı' ve 'Ramazan bitti' diyen 'Ramazan zannı' biter. Bu durumda açık ki bu yıl da Ramazan ayı değil; hem nefse kölelik içinde olmayı sürdürüp hem de Ramazan ayı'nı 'anladığını ve yaşadığını sanan' zan, sanı, yanılgı bitti. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 12.5.21/16.06

RAMAZAN AYI DEĞİL RAMAZAN ZANNI BİTTİ DURUMU (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler