Şiir Defteri

RAFET VE AFET (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
06.07.2021 / 07:28
558 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Savım ki dilini şaşıran, yolunu da şaşırır çünkü doğru beyin önce mantık demek; mantık da sözcüklerle yapılır ancak görünen ki Türkiye'de de, dünyada da 'Türkçe' diye bir dil yok, 'Türkçe sanılan' bir dil var çünkü içi Arabça, Farsça, İngilizce, Fıransızca(Fransızca), İtalyanca gibi yabancı dillerin sözcükleri ile dolu durumda, öyle ki çocuk adları da. Yani durum 'Türkiye olmakın(olmanın) hazzı' değil 'Yabancılaşmanın hazzı' durumu. Heryer yabancı şirket, heryer yabancı sözcük, bilime ve ahlaka aykırılık olağanlaşmış, ekonomi türü olmuş; insan bazıan(bazan), 'Önce bilim, ahlak' diyen 'Atatürk bu ülkeyi boşuna mı kurtardı?' diye düşünülebilecek bir durum görünmekte. Durum ki Türkiye; Atatürk'ün kurduğu bağımsız ve özgür bir ülke değil de sanki Batıya öğrenci, elemen yetiştiren bir okul, ve Batıya para kazandıran bir mağaza biçiminde görünmekte, durmakta; öyle ki zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, genelev, sıtriptiz(striptiz) kulübü, bay-bayan karışık masaj salonu, ortalıkta mini şort diye külotla-bikini diye sütyen-külotla gezmek, astroloji, falcılık serbest falan, yani böyle bir ülkeyi Atatürk kurmuş olamaz, böyle bir ülke Atatürkçü de olamaz, böyle bir ülke Muhammedçi de, dinli de olamaz durumu, ancak akıldışı-ahlakdışı-dine aykırı siyaset türü de, akıldışı-ahlakdışı-dine aykırı özel sektör türü de böyle istiyor oysa ben Atatürk'ün, ve Muhammed'in istediklerini istiyorum: 'Önce bilim ve ahlak!' ki doğru Türkiye de, doğru dünya da budur. Türkiye'de büyük bir mantıksızlık durumu görünmekte; örnek ki Atatürk 'Önce bilim ve ahlak' demiş olmasına karşın bilime ve ahlaka aykırı pekçok şey, örnek ki zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, genelev, sıtriptiz(striptiz) kulübü, bay-bayan karışık masaj salonu, ahlaka aykırı pılaj(plaj), astroloji gibi pekçok şey serbest. Muhammed 'Ramazan demeyin, Ramazan ayı deyin çünkü Ramazan Allah'ın adlarından biridir' demesine karşın(rağmen) hem 'Ramazan' denilmekte hem de çocuklara bile 'Ramazan' adı koyulmakta; yine, Muhammed 'Sultanlarla düşüpkalkan alim bile hırsızdır' demesine karşın Ramazan ayı'na bile sultan denilmekte, üstelik de öz bebek kardeşlerini ve öz çocuk kardeşlerini bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı sultanıları baştaçı edilmekte; yine, Muhammed 'Ezanı makamsız okuyun' demesine karşın ezan da, Kuran da makamlı okunmakta; yine, Muhammed 'Gürültü yapan bizden değildir' demesine karşın Ramazan davulu, ve düğün diye sokaklarda, toplumsal alanlarda gümbürgümbür davul çalınmakta; yine, Muhammed 'Kim bir falcıya veya kahine gelip söylediklerini tasdik ederse Muhammed'e indirilene küfür etmiş olur; kim kahine gelip de birşey sorarsa kırk gece tevbesi kabul olmaz, söylediklerinde onu doğrularsa kafir olur' demesine karşın kendilerine 'Müslüman' diyen televizyonlarda bile astroloji yayını yapılmakta; yine, Muhammed 'Kişinin girdiği en kötü yer düğün evidir' demesine karşın hem sokaklarda, davul ve zurna ile gümbürgümbür gerdek düğünüleri(düğünleri) yapılmakta, ve üstelik de sünnet geleneği bile düğünleştirilmekte. Neden? Çünkü akıldışı-ahlakdışı-dine aykırı bir dünya olan siyaset içi doğru şeylerle dolu Türkiye gemisine pusula olarak bilimi ve ahlakı değil 'nefs' adlı bozuk pusulayı takmış, herşeyi nefse uydurmakta yani çıkarlarına, akıldışı-bilimdışı-ahlakdışı-dine aykırı dünyasına. Bu durum zorunlu olarak dilde de mantıksızlıklara neden olmakta; örnek ki Türkçeleri varken 'Hijyen, etik, misyon, vizyon, aktivasyon, performans' gibi yabancı sözcükler Türkiye'ye doldurulmakta; yine örnek ki çocuklara volkan, savaş, afet gibi sözcükler ad olarak koyulmakta; yine örnek ki Muhammed, Ali, Ayşe, Yunus, Osman, Ebubekir, Ömer, mehdi, Ramazan gibi, İslama ait, 'İsa, Meryem' gibi Hıristiyanlığa(Hristiyanlığa) ait, 'Musa, Harun, Yusuf, Zekeriya, Danyal' gibi Yahudiliğe ait adlar çocuklara ad olarak koyulmakta. Yani, insan hangi akılla, hangi mantıkla çocuğuna 'Savaş, volkan, afet, aslan, kaplan, yıldırım, sanem(put)' gibi sözcükleri ad olarak koyar acaba? Türkiye'de 'Rafet' ve 'Afet' diye insan adıları(adları) var. Görünene göre sanılır ki 'Rafet'in kökeni 'Afet'tir ki bu da şaşırtıcı bir durum olur çünkü Arabçada dişi adları erkek adlarından türetilir, tersi olmaz, örnek ki Ali-Aliye, Hüsnü-Hüsniye oysa sanılmakta ki 'Rafet' 'Fate'ten gelmekte oysa sözcüğün doğrusu 'Rafet' değil 'Refet'. 'Refet' acıma, merhamet etme, esirgeme demekmiş oysa afet felaket, kötü birşey demek. Yani, alıyorsun, bari doğru al; 'Rafet' değil 'Refet'. Düşünmeyi de, almayı da bilmemek; tuhaf bir durum, ancak akıldışı-ahlakdışı-dine aykırı siyaset türü böyle istiyor. Yani ne gerçekler, doğrular biliniyor, ne de alımlar doğru yapılıyor. Durum 'Önce bilim ve ahlak' durumu değil 'Gönüller şen olsun, gerisi önemli değil' durumu. Neden? Çünkü akıldışı-bilimdışı-ahlakdışı-dine aykırı siyaset türü böyle istiyor; yani yeter ki gelsin oylar, gelsin paralar durumu. Yani dillerde 'Atatürk', 'Muhammed' var da ruhlarda ve hayatta yok durumu. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 6.7.21/07.27
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir