Şiir Defteri

PSİKİYATRİST GÜLSEREN BUDAYICI 5 PSİKOLOGU TAZMİNATLI MI İŞTEN ÇIKARDI DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
14.04.2021 / 07:11
566 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Tvdeki 'İstanbullu gelin', 'Masumlar apartmanı', 'Kırmızı oda', 'Doğduğun ev kaderindir', 'Camdaki kız'adlı dizilerin konusu romanların da yazarı olan pısikiyatrist(psikiyatrist) kendisine ait Madalyon psikiyatri merkezi'nde çalışan beş pısikologu(psikologu) kovduğunu Ayşe Arman isimli gazetecinin 'Ayşe Arman' adlı internet sitesindeki söyleşisinde söylemiş. Gerekçesi ne imiş? Bu konuda Gülseren Budayıcı şöyle demiş: 'O, 5 psikoloğu işten kovduğum doğru! Aslında 'kovmak' fiili bana ağır gelir. Benimle 'kovmak' yan yana gelmemeli. Bugüne kadar böyle bir şey yapmadım da diyebilirim. İşten ayrılanlar filan oldu ama hepsiyle çok güzel ayrıldık. Fakat bu 5 arkadaşı kovdum! Beşi de sevdiğim insanlardı, emek verdiğim meslektaşlarımdı. Hele bir tanesi benim çok yakınımdı. O kadar üzüldüm ki. Bir gazeteciye aleyhimde öyle feci bir röportaj vermişler ki. Feci ötesi. Beni, olmadığım biri gibi gösteriyorlar. Efendim, giyimimize bile karışır, 'Şöyle yapacaksınız' der, 'böyle giyeceksiniz!' der. Benim yıllarca onlara meslekte iyi olmaları için emek verdiğim cümleleri çarpıtmışlar, sündürmüşler? Hepsi de sayfasında paylaşmış, yani onaylamışlar. Ama hiç bu amaçla söylenmemişti. Ben, 'Arkadaşlar, hastalara saygılı olmalısınız. Lütfen kendinize, giyiminize özen gösterin?' dedim. Her zaman da bu lafımın arkasındayım. Özen göstermek, marka giyinmek filan değildir. Ben, marka giymeyi sevmeyen biriyim. Herkes bilir bunu. Özen göstermek, temiz olmaktır, derli toplu olmaktır. Mesela eşofmanla işe gelme. Bir işyerine eşofmanla gelinebilir mi? Bizim işimizde, gelinmemeli. Bir hastanın karşısına evde giydiğin saçma sapan bir kıyafetle, saç baş darmadağın çıkabilir misin? Bence, çıkılmamalı! Bir psikolog bunu yapmamalı. Tırnakları kir pas içinde işe gelmemeli. Hep dedim ki, 'Bakın 47 yıl boyunca bu kurallara özen gösterdim. Şık olmaya değil, bakımlı olmaya değil, temiz olmaya. Siz de öyle yapın!'. Kaldı ki bu iş yeri benimse, böyle bir şeyi talep edebilme hakkım var. Bu iş yerinin kuralları var. Ben, hayatım boyunca kuaföre sadece saç boyatmak için giden biriyim. Her gün kuaförlere giden biri değilim, bunu da biliyorlar. Peki, o zaman niye öyle şeyler yazdırıyorlar, gazeteciye? Madem bu kadar feci bir insanım, iğrenç bir insanım, neden bunca yıl benimle çalıştılar? Gidip bir gazeteciye bir sürü olumsuz şey anlatmışlar. Tamam isimsiz ama kimi kastettikleri belli. Sonra da 5'i birden sayfalarında paylaşmışlar. Tabii ki arkamdan bıçaklanmış gibi hissettim. Aslında bekledim de, onlardan biri beni arasın, 'Ya hocam ben öyle yapmak istemedim, üzgünüm!' desin. Ya da 'Gazeteci de abartmış. İş, kastını aşmış!' desin. Demediler. Aramadılar.'. Bu durum açık ki Türkiye'deki tuhaf iş hukukuna göre 'İşçinin tazminatsız olarak işten çıkarılması' hakkını vermekte. Bu durumda merak edilmekte: Acaba, Gülseren Budayıcı o beş pısikolog çalışanını tazminatlı mı yoksa tazminatsız mı işten çıkardı? Umulur ki tazminatla işten çıkarmıştır. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 14.4.21/07.11
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir