Şiir Defteri

PLAJLAR VE AKILDIŞI-AHLAKDIŞI MODA YASAKLANMALI SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
09.07.2021 / 06:14
614 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Önce mantık çünkü mantık yoksa düşünce de, eylem de, yönelim de, durum da yanlış olur. Yani, insan olmak mantık ile başlar. Mantık da nicel mantık, ve nitel mantık olarak ikiye ayırılır(ayrılır); nicel mantık sayısal mantıktır, nitel mantık ise sözel mantıktır, bu nedenle iki mantık türü de hayvanda bulunmaz çünkü hayvanlar sayı ve sözcük anlamazlar. İstiklal marşı'na, Türkiye bayrağı'na, Muhammed'e, Atatürk'e karşı saygısızlık yapılsa haklı olarak tepki gösterilmekte. Peki; Türkiye'nin durumu; İstiklal marşı'na, Türkiye bayrağı'na, Muhammed'e, Atatürk'e, ahlaka, bilime, dine, Türklüğe, demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe, akıl-ruh sağlığına uygun bir durum mu? Durumun Muhammed'e aykırı bir durum olduğunu tartışmak bile gereksiz; çünkü zina, eşcinsellik, eşcinsellik, genelev, sıtriptiz(striptiz) kulübü, sex shop, bay-bayan karışık masaj salonu, bikini/mayo diye sütyen-külot pılajlar(plajlar), havuzlar, mini şort diye ortalıkta külotlalık, tayt pantolon diye ortalıkta dar-uzun külotlalık gibi ahlaka, dine aykırı şeyler serbest. Bilime aykırılığın Muhammed'e aykırılığını ise özellikle, dini bilimdışılık sananlar açısından biraz anlatmak gerekebilir; Muhammed 'Din bilimdir, bilim yoksa din de olmaz, bilim Çin'de de olsa gidip öğrenin, alimin uykusu bile cahilin ibadetinden üstündür, bilim öğrenmenin sevabı kırk yıl ibadetin sevabıdır, bilim yolunda çalışmaktan çoluğa çocuğa karışamamış kişinin yeri Cennet'tir, gerçek insan ikidir: Alim ve öğrenci, bunların arasında(dışında) olan insanda hayr yoktur, kim bir falcıya veya kahine gelip söylediklerini tasdik ederse Muhammed'e indirilene küfür etmiş olur; kim kahine gelip de birşey sorarsa kırk gece tevbesi kabul olmaz, söylediklerinde onu doğrularsa kafir olur.' demiş insandır yani bilimi ve bilimselliği savunan insandır. Durumun Atatürk'e aykırılığı için ise kafaları, beyinleri biraz zorlamak gerekiyor çünkü Atatürk sigara, içki içmiş; deniz, havuz fotoğrafıları(fotoğrafları) da var. Düz mantık hemen 'Atatürk öyle yapmış, biz de yapabiliriz' der. Atatürk'ü anlamak düz mantık için biraz zordur, düz mantığa biraz açıklama yapmak gerekir ancak dört işlemi bilenler yani mantığın nicel dibini, nicel ilk adımını bilenler bile bunu kolayca anlayabilirler. Şöyle ki Atatürk 'Hayatta en doğru olan bilimdir, önce bilim, benim sözümle bilimin sözü çelişirse benim sözümü değil bilimin sözünü dinleyin' demiş; ancak Atatürk 'Önce ahlak' da demiş; örnek ki 'Bir millet zenginliği ile değil ahlak değeri ile ölçülür', 'Cumhuriyet ahlak üstünlüğüne dayanan bir erdemdir', 'Bir milletin ahlak değeri o milletin yükselmesini sağlar' gibi sözleri. Şimdi, Atatürk'ün bu sözlerini nicel mantığın dibi, ilk adımı olan matematiğe dökelim: 1- Atatürk'ün sözlerinden anlaşılmakta ki Atatürk 'Önce ahlak ve bilim' demiş, öyle ki 'Önce ahlak, sonra bilim' demiş ancak 'İkisi birden' de demiş yani 'Bilim=Ahlak' demiş, bu duruma A diyelim yani A=Atatürk=Bilim+Ahlak. 2- Atatürk 'Benim sözüm ile bilimin sözü çelişirse beni değil bilimi dinleyin' demiş; nitel mantık yani sözel mantık olarak bu durum, A=Bilim+Ahlak olduğu için, 'Benim sözüm ile ahlakın sözü çelişirse beni değil ahlakı dinleyin' de demektir çünkü Bilim=Ahlak demiş; bu duruma da B diyelim yani B=Atatürk=Ahlak. 3- A=Atatürk=Bilim+Ahlak nicel eşitliğini, ve B=Atatürk=Ahlak nicel eşitliğini nitel yani sözel mantık eşitliğine çevirelim: 'Ben bilime ve ahlaka aykırı şeyler söylemişsem, yapmışsam yapmayın; bilim ve ahlak ne derse onu yapın'. Bu durumda açık ki bilim 'Sigara sağlığa zararlıdır, akciğer kanserine ve başka hastalıklara neden olur; içki karaciğer sirozuna ve karaciğer kanserine neden olur' dediği için, ve Atatürk de 'Önce bilim; benim sözüm ile bilimin sözü çelişirse beni değil bilimi dinleyin' dediği için, Atatürk sigara ve içki içmiş olsa da içilmemesi, bilimin dinlenilmesi gerekir, yani 'Atatürk sigara ve içki içti' diye sigara ve içki içmek Atatürk'e, Atatürkçülüğe, ve mantığa aykırıdır. 4- Ahlak konusuna gelince. A=Atatürk=Bilim+Ahlak, ve B=Atatürk=Ahlak eşitliklerinden dolayı; yani Atatürk hem 'Önce bilim ve ahlak' dediği için 'Benim sözüm ile bilimin sözü çelişirse beni değil bilimi dinleyin' sözü 'Benim sözüm ile ahlakın sözü çelişirse beni değil ahlakı dinleyin' demek olur ki ortalıkta, toplumsal alanlarda bikini, mayo, mini şort, mini etek, tay pantolon gibi akıldışı-ahlakdışı moda şeylerle, akıldışı-ahlakdışı şeylerle bulunmak ahlaka yani Atatürk'e, ve Atatürkçülüğe aykırı olur. 5- Tüm bunlardan çıkan sonuç; 'Atatürk bilim ve ahlak demektir; bilime ve ahlaka aykırı şeyler yapmak Atatürk'e de, Atatürkçülüğe de aykırıdır.' olur. Bu durumda; Türkiye'deki; örnek ki astroloji denilen bilimdışı şeyin serbestliği gibi bilime ve dine aykırı durumun da; zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, genelev, toplumsal alanlarda ahlaka aykırı giyim gibi serbestlik durumunun da Muhammed'e de, Atatürk'e de; dine de, demokrasiye de, laikliğe de aykırı oldukları anlaşılır. Demokrasi ve laiklik de savım ki 'Önce ahlak ve bilim' demektir çünkü bunları ilk isteyen insanlar, toplumlar herşeyden önce, ahlaklı, ahlakçı insanlardı, ve dini inançın bilimdışılığına, bilime aykırılığına, mantıksızlığına karşı çıkan, bilime uygunluk ile, mantık ile yönetilmek isteyen insanlardı yani onlar ne ahlaksız insanlardı, ne ahlakdışılıkla yönetilmek isteyen insanlardı, ne de mantıksızlıkla, mantığa aykırılıkla yönetilmek isteyen insanlardı ki mantık da önce bilim demektir yani bilime ve ahlaka aykırılık demokrasi de, laiklik de değildir. Özgürlük de savım ki 'Özün doğru ve gür gelişimi' demektir ki doğruyu ancak bilim ve ahlak sağlar çünkü savım ki bilim doğrunun ve beyinin nicel zirvesidir, ahlak da beyinin nitel zirvesidir. Yani, savım ki özgürlük de 'Önce bilim ve ahlak' demektir yani bilime ve ahlaka aykırılık özgürlük değildir. Akıl-ruh sağlığı da savım ki 'Önce bilim ve ahlak' demektir çünkü bilim beyinin nicel zirvesi, ahlak da beyinin nitel zirvesidir ki bu iki zirveden yoksun olan bir akıl, ruh, beyin açık ki sağlıklı yani doğru olamaz. Türklük de 'Önce ahlak' demektir. Bu nedenle de Atatürk 'Önce ahlak' da dedi çünkü beyinin ve insanlığın nitel zirvesi olan ahlak olmazsa Türk de, insan da olunamaz; ahlak ancak hayvanda olmaz çünkü beyini ahlakı anlayacak, üretecek kadar gelişmemiştir, bu nedenle ki Gdo'nun da böyle bir olumsuz etkisi olabilir mi araştırılmalıdır yani yalnızca bedensel sağlık olarak değil beyinsel sağlık olarak da Gdo araştırılmalıdır yani bedene zararı olmayabilir de beyine, zekaya, akıla, mantığa, ruha, ahlaka, insanlığa zararı olabilir. Durum ki Türkiye'nin durumu ne Muhammed'e uymakta, ne Atatürk'e uymakta, ne demokrasiye uymakta, ne laikliğe uymakta, ne özgürlüğe uymakta. Öyle ise durum nedir? Açık ki durum bilime de, ahlaka da, Atatürk'e de, Muhammed'e de, demokrasiye de, laikliğe de, özgürlüğe de, dine de, akıl-ruh sağlığına da aykırı bir durumdur. Durum neye uygundur; açık ki ancak akıldışı-ahlakdışı Batıya, ve kendisi de akıldışı-bilimdışı-ahlakdışı-dine aykırı bir dünya olan siyasete uygundur. Açık ki siyaset toplumları bölmek, ve insanları birbirlerine düşman etmek üzerine kurulu akıldışı-bilimdışı-ahlakdışı-barbar-vahşi-insanlıkdışı bir dünyadır, ve akıldışı, bilimdışı, ahlakdışı şeylere de siyaset izin vermektedir zaten, uzaylılar değil yani siyasetin amaçı da, işlevi de bir ülkeyi genelde akıldışı-ahlakdışı Batıya, özelde ise akıldışı-ahlakdışı Usa'ya(Abd'ye) benzetmektir, bu nedenle ki siyaset akıla, bilime, ahlaka, dine, demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe, akıl-ruh sağlığına aykırı bir dünyadır, bu nedenle ki siyasetten asla hayr gelmez; bakın siyaset Batıda zinayı da, fuhuşu da, pornoyu da, çıplaklığı da, eşcinselliği de, eşcinsel evliliği de, ensestliği de, uyuşturucuyu da serbest bıraktı, geride ne kaldı? Siyaset Batıya benzemektir; Muhammed, ve Atatürk ise 'Bilim'e ve 'Ahlak'a benzemek ki bilim beyinin ve insanlığın nicel zirvesidir, ahlak da beyinin ve insanlığın nitel zirvesidir. Çözüm nedir? Muhammed'in de, Atatürk'ün de, bilimin de, ahlakın da, dinin de, demokrasinin de, laikliğin de, özgürlüğün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile yönetilmektir. Öyle ise ahlaka aykırılığın genel, toplumsal dışa vurumu olan bilime ve ahlaka aykırı moda da, pılajlar yasaklanmalı, otel/site gibi yerlerdeki topluma açık, kitlesel, genel tür yüzme havuzuları kapatılmalıdır ya da Atatürk'ten, Muhammed'den, ahlaktan, dinden, bilimden, demokrasiden, laiklikten, özgürlükten, ve akıl-ruh sağlığından söz edilmemelidir. 'Pılajlar yasaklanmalı' diyorsam pılajlarda ahlaka aykırılık yasaklanmalı, yani pılajlarda ahlaka uygun olarak piknik, gezmek, oturmak, bulunmak, eğlenmek gibi şeyler yasaklanmamalı; bu nedenle ki 'Moda yasaklanmalı' değil pirsing, dövme, saçmsapan saç modeli, saçmasapan makyaj, ahlaka aykırı giyim gibi 'Akıldışı ve ahlakdışı moda yasaklanmalı' diyorum. 'Muhammedçiyim' de, 'Atatürkçüyüm' de, 'Demokratım' da, 'Laiğim' de, 'Özgürlükçüyüm' de, 'Ahlaklıyım' da, 'Dinliyim' de, 'Türküm' de diyorsanız Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 9.7.21/06.14
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir