Şiir Defteri

ÖĞRETMENSİZ EĞİTİME GEÇİLMELİ SAVIM (YAYINLANMA TARİHİ: 2009) (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
28.03.2020 / 01:22
598 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Artık iyice bilimsel ve teknolojik bir çağ başladı. Sanayide makineleşme yerini artık robotlaşmaya, robotlara bırakıyor. Bilgisayarın ve internetin doruk gelişimi; çağı öz olarak değil ama biçim olarak çok değiştirdi ve değiştirecek de. Sanayide makineleşme, işçilerin işsiz kalmasına yol açıp işsizliğe neden oluyor. Buna çözüm ise robotları yapan sanayide işçiye gerek olmasıyla açıklanmaya çalışıldı ama düşünülmedi ki robotları da robotlar yaparsa ne olacak? Sanayideki bu robotsal gelişim, eğitime de uygulanmak zorunda. Bunun iki nedeni var: 1- Ekonomik neden 2- Toplumsal neden. Şimdi bunları sırasıyla açıklayayım: 1-EKONOMİK NEDEN: 1.000 öğrenci için, 50'şer öğrencilik sınıftan 20 sınıfa gerek var. 20 sınıfa ise tüm eğitim yılı boyunca yalnızca bir ders okutulduğunu varsayarsak örnekleme için, 20 öğretmene gerek var. Bir öğretmenin aylık ücretini, sigorta gideri ve öteki giderleri dışlayıp 1.500 Tl. varsayarsak bu, ayda 30.000 Tl. gider demektir, devlet için. Yılda 5 ayrı öğretmenle 5 ayrı ders okutulduğunu varsayarsak, aylık ücret toplamı: 150.000 Tl. yapar. Eğer sınıf başına öğrenci sayısını 50'den 30'a indirirsek daha çok öğretmen ve daha çok sınıf gerekecektir ki bu da daha çok masraf demektir. Oysa 1.000 öğrenci, tek bir büyük sınıfta, her öğrencinin önünden bir bilgisayar olarak, hiç öğretmensiz öğrenim ve eğitim görebilir. Bir bilgisayar saatde 100 wat elektrik yaksa ki yakmaz, ve her bilgisayar günde 10 saat açık kalsa ki kalmaz, günde 1 Kw elektrik yakar. Bu da 1.000 bilgisayar için 1.000 Kw. yapar. Elektriğin Kw'ı: 300 Krş olsa; günde 300 Tl elektrik gideri yapar. Bu da ayda 9.000 Tl. yapar. Oysa yılda tek bir ders için, 50'şer öğrencilik sınıflardaki 1.000 öğrenci için gerekli 20 öğretmen için, aylık 1.500 Tl. maaştan; aylık, toplam: 30.000 Tl maaş ödenmesi gerekir ki buna sigorta ve öteki giderler katılı değil. Bir de her ders için ayrı öğretmenli yılda 5 ders için bunu hesaplarsak, ayda 150.000 Tl. maaş ödemesi gerekir. Bunu bir de ülke çapında düşünün. Ayrıca sınıf sayısı arttıkça, okul yapma maliyeti de artar. Oysa 1.000 öğrencilik sınıflar düş değildir, böylesine bilimsel ve teknolojik bir çağda. Bir de yeni enerji yatırımlarıyla elektriğin Kw'ının azalacağını hesaplarsak, aylık elektrik gideri daha da azalacaktır ki zaten bilgisayarların günde 8 saat değil 10 saat ve haftada 5 gün değil 7 gün açık kaldıklarını varsaydım. Yani gerçekte aylık elektrik gideri, 9.000 Tl'nin de altında. Yani bir derslikten, ayda en az 141.000 Tl. tasarruf sağlayacaktır devlet. Bunu ülke çapında hesaplarsanız, trilyonu bulur. Bir de sigorta ve öteki ödemeleri de hesaplayın. Bu eğitim düzeninin teknik temeli ve yapısı, işin uzmanlarınca kolayca çözümlenir. Aynı anda, tüm bilgisayar ekranlarında aynı ders verilir, öğrenciler birbirleriyle yardımlaşır? Sorular anında görevli, sınırlı sayıdaki öğretmene; uzaktan ve internetle sorulur ve tüm öğrenciler de ekranlarında görür. Bunlar kolay iş? Dünyada ordular bile robot askerlere geçmeye çalışırken, eğitimde de bunun uygulanması zorunludur er ya da geç. 2.TOPLUMSAL NEDEN: Tüm dünyadan gelen haberlerle artık; 'Öğrencisiyle sevişen öğretmen; öğretmeniyle sevişen öğrenci; öğrencisine tecavüz eden öğretmen; öğrencisini taciz eden öğretmen; bir yılda 5.000 erkekle yatan, evli ya da bekar kadın öğretmen; eşini aldatan öğretmen; eşcinsel öğretmen; fuhuşta yakalanan öğretmen' gibi haberlere alıştık ne yazık ki. Bugün bunlar, milyonda bir de olan şeyler olabilir ama bu önemli değil. Bundan 100 yıl önce de bu ülkede fahişe ve eşcinsel, toplam 100 taneyse, şimdi milyonları buldu. Yani sayının azlığı önemli değil olayın gelişim yönü ve eğilimi önemli. Anlaşılan o ki genelde Batılılaşma, özelde ise Ab'lileşme süreci ile bu tür olaylar ender değil gittikçe hızlanacak ve yaygınlaşacak şeylerdir. Düşünün ki birer ruh hastalığı olan eşcinselliğe ve fahişeliğe bile insan hakları, emekçi nitelikleri verilmektedir; psikologlar 'Bunlar birer ruh hastalığıdır yani zararlı ve kötüdür; önlenmelidir.' diye basbas bağırırlarken. Görülen o ki siyasiler; bilimcileri dinlemiyorlar ve dinlemeyecekler de. Korkulan olacak ve tüm dünya bu tür olaylarca kuşatılacaktır; önlenilmek yerine. Bu durumda,eğitim; özelde öğrencilere, genelde insanlara eğitim verirken onların ruhlarını, akıl ve ruh sağlıklarını yok edecektir. Buna izin verilemez. Abd'de, Ab'de bunlar yaygın ve yasal olsa da bunlara izin verilmemelidir, verilemez. Dünyayı paranın ve oyun değil bilimin ve ahlakın yönetmesini sağlamak zorundayız. Bu tür öğretmenlerin olduğu ya da olabileceği okullara kimse çocuklarını göndermek istemez ki bu da insanca, bilimsel bir hak ve davranıştır. On yıldır öğretmenler üzerine araştırma yapıyorum. İnternetteki öğretmen bloglarına bakarsanız; ahlak, onur, mantık ve genel kültür yoksunu yazılar görürsünüz. Dünyada, öğretmenler arasında; cinsel yozluk, kültürel yozluk, ahlaksal yozluk, bilimsel yozluk, mantıksal yozluk gittikçe yayılmaktadır ve buna yasalar karşı çıkmamaktadır. Yani yasalar önlem almazsa, bunun sonu yoktur ki birgün gelir de okullarda öğretmen ve öğrencilerin çırılçıplak ders yaptıklarını duyduğumuzda şaşmamamız gerekecektir. Abd ve Ab emperyalizmlerinin eğitimini örnek alan eğitim düzeni; eğitimi yozlaştırmış ve yozlaştıracaktır. Abd ve Ab ahlaksızları, psikopatları ve sosyopatları sever; bilgeleri, evliyaları, bilimselleri sevmez. Çünkü emperyalizm bilge, evliya, ahlaklı, onurlu, insanca olsa zaten var olamazdı. Var olsaydı, ona emperyalizm(Sömürgecilik) değil insancalık derdik. Atatürk'ün kastettiği öğretmenliğin, öğrenciliğin ve eğitimin yerini; Abd ve Ab emperyalizmlerinin ve özel sektörün (Kapitalistlerin) kastettiği öğretmenlik, öğrencilik ve eğitim almaktadır. Gidiş iyi değil kötü ve korkunçtur; insanlıkdışıdır. Eğitimi, öğretmenliği, öğrenciliği, ülkeyi ve insanlığı kurtarmak için; öğretmensiz, bilgisayarlı ve ayrık eğitime geçmek zorunludur. Ayrık eğitim; erkeklerin ayrı okulda, kızların ayrı okulda eğitim görmesidir. Özenle yineliyorum; toplum artık ne yazık ki Atatürk'ün zamanındaki gibi değil. Atatürk zamanında, esnaf; dükkanını kapamadan camiye namaza gider gelirdi rahatça. Günümüzde ise üç kuruş para için insanlar hunharca öldürülmektedir. Her yer mafya, ahlaksızlık, yozluk kaynamaktadır. İnsanları, toplumu, ulusu, ülkeyi bunlardan korumak zorundayız. Darılmaca, gücenmece yok; gerçek bu, ne yazık ki. Bu ülkeyi de bu duruma ben getirmedim. Hak ve özgürlüklerin yanlış kullanılmasından doğan sonuçlardan; onları hiç kullanmayanlar ya da doğru kullananlar değil yanlış, kötü, zararlı kullananlar sorumludur. Bireysel özgürlük ile toplumsal özgürlük hep çatışır ama burada nitel,üstün, gelişkin olan toplumsal özgürlüktür. Örneğin: Tasarruf, insanlar için iyi birşeydir ama herkes parasını biriktirir, kimse harcamazsa önce ekonomi, sonra ülke batar. Bu gerçeği ve farkı artık insanlar anlamalı. İnternetde; kendini eleştirene, en adi küfürleri ; 'Ruhumu şeytana sattım.' gibi yazıları yazabilen eğitimciler varsa artık öteki ahlaksal yozluklar olmasa da olur; öğretmensiz eğitime geçmek için gerekçe olarak; bu kadarı bile yeterli. Sayı konusuna takmayın; aritmetik değil geometrik olarak çoğalıyor bu tür insanlar. Yani bir gidip, bin geliyorlar, ezilip un oluyorlar? Öğrencilerin durumları içler acısı. Söylemek bile utanç verici. Okuldan çıkan kız öğrencilere bakıyorum da içlerinden bazıları, okuldan değil sanki pavyondan çıkar gibiler? Zamanla onların da sayıları çoğalacak doğal ki bu gidişle? Ayrıca üniversite öncesi, tüm öğrencilerin saçları üç numara traş olmalı. Okuyan okur, okumayan gider; zorla değil. Kendilerini manken, artis, playboy, kazanova, bodyguard değil öğrenci, bilimci sanmalılar. İnsanca eğitim görmek istiyoruz, yozluklardan kurulu bir kabus değil? Nerede Atatürk zamanındaki toplum ve eğitim; nerede şimdi toplum ve eğitim. Necdet Gürçiftçi İnternetde yayınlandığı zaman: 2009-ekim
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir