Şiir Defteri

Neden büyük hastahaneler büyük havalimanları büyük camiler? (Deneme)

Yazan: Birturkbilgesi
19.11.2018 / 11:06
718 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Ülkemizde şehir hastahanesi adı altında büyük hastahaneler; büyük havalimanıları, ve büyük camiler yapılmakta; örnek ki İstanbul'da 60-65 bin kişilik bir cami yapılmakta Çamlıca denilen biryerde. Bunlar neden? Örnek ki şehir hastahanesileri halk, millet, sağlık için mi yoksa müteahitler(müteahitler), inşaat şirketileri için mi yani onların ceplerine daha çok para girsin diye mi? Peki sağlık önemseniyorsa; neden ülkemiz işçi ölümlü iş kazasılarında Avrupa birincisi; peki neden asgari ücret sağlıksız olmaya yetecek kadar düşük; peki neden sendikalı oldular diye işçiler işten atılıyor; peki bir ülkedeki en büyük sağlık demek olan demokrasi Tek adam'a dönüştürüldü ve demokratik gösteriler adeta linç, felç edildi; peki neden ülkemiz Gdo ve nişasta bazlı şeker dünyası oldu? Peki neden şehir hastahanesi açılıp öteki hastahaneler kapatılmak isteniyor? Avrupa bile şehir hastahanesi türü hastahaneyi terk edip küçük hastahane yöntemine bile dönmüş. Haklılar çünkü bir il büyüdükçe her yönünde hastahane olmalı, sağlıkta fırsat eşitliği için çünkü bir ilin bir yanı hastahaneye en yakın iken zıt yani hastahaneye en uzak olur; büyük şehir hastahanesilerinde hastaların hastahanenin bir uçundan bir uçuna gitmesileri zaten hastaları daha da hasta eder. Bir ilin bir yanına büyük hastahane yapmaktansa dört yönüne dört normal hastahane yapmak daha bilimseldir ve daha insanidir. Demek ki Avrupa kalkınma aşamasını bitirmiş ve şehir hastahanesi yapmayı terk etmiş. Yani belli ki patronlar, patroniçeler 'küçük' özel hastahanelere giderlerken, halk da 'büyük' şehir hastahanesilerine gidecek. Bir şehir hastahanesi gördüm ki inanın hastahanenin bahçesi hastahanenin içinden daha güzel; içi dar, loş, kasvetli renkler; koğuş, hapishane gibi. Acaba iktidardan kaç milletvekili ya da bakan hastalandığında şehir hastahanesi denilen o hastahanelere gitti ya da gitti ise hastalandığında bir daha gidecek? Yani hastahanenin büyüklüğü değil; önce cihazıları(cihazları) önemlidir; hertürlü tıp cihazı olan küçük bir hastahane, hertürlü tıp cihazı olmayan büyük bir hastahaneden üstündür; bir de siz acaba şehir hastahanesi denilen hastahanelerde kaç yaşıbaşı(yaşı başı) olgun yani deneyimi yüksek doktor gördünüz; yani doğru ya da iyi ya da güzel bir hastahane önce cihazlar, sonra da deneyimli doktorlar demektir, yüzölçümü değil yani tanık oldum ki gerekli doktor yok diye, şehir hastahanesi olan bir ildeki hastalar başka ildeki devlet hastahanesilerine gittiler yani büyük bir hastahane var ancak içinde gerekli tıp cihazları ve deneyimli doktorlar yok, neye yarar. Bu halde şehir hastahanesi denilen hastahanelerin gerçekte tıp için değil beton ve inşaat demiri sektörüleri(sektörleri) için yapıldıkları kuşkusu yaratıyor. Yani hüner televizyondan övünç için 'Sen hiç Kayseri şehir hastahanesi'ni gördün mü?' demek değil; hüner 'Sen hiç Mardin devlet hastahanesini gördün mü?' demektedir. Bir yere büyük bir havalimanı. Neden büyük havalimanı. Bir de 'Dünyanın en büyük havalimanı'?. Yani Çin'den bile büyük müsün yüzölçümünde, nüfusta ve ekonomide? Bir yere büyük cami; 60 bin, 70 bin kişilik. Yani o yerin camiye giden nüfusu kaç? Yani insanlar Çamlıca'ya zıt yönde 30 Km öteden oraya namaza mı gelecekler; ya da İstanbul'un en kalabalık yeri orası mı? Köprü üstüne köprü yapıldı İstanbul boğazı'na. Bunlar neden? İki olasılık var: 1- İktidar Rostow'un ekonomik kalkınma kuramı türü bir taktik uyguluyor yani önce inşaat sektörü ile sermaya yapacak, sonra da bunu sanayiye aktaracak. Ancak müteahitler sanayiden ne anlarlar? Yani bunu devletin yani hükümetin yapması gerekiyor yani bir müteahit 'Bende çok para var, gidip bir fabrika kurayım' demez, diyemez çünkü anlamaz. 2- Bir olasılık da şu ki iktidar düzeni yani devleti hukuka uygun yollarla yıkmak ve yerine kendi hayali bir düzeni kurmak için bu yolla kendine para biriktiriyor olabilir çünkü ihalelerden alınacak komisyon, bağış, hediye gibi şeylerle bir iktidar gizli amaçları için dev bir sermaye biriktirebilir, toplayabilir yani pasta ne kadar büyükse pay da o kadar büyük olur yani 'Ne kadar çok beton, müteahite o kadar çok para; müteahite ne kadar çok para, iktidar partisinin cebine o kadar çok para' olasılığı olabilir ki bu durumda iktidar havuzundaki palazlanmalara bakmak gerekir. Yani Atatürk, laik Türkiye değil de pek de sultan, padişah, Osmanlı hevesilisi(heveslisi) görünen iktidarın Türkiye'de demokrasiye, laikliğe aykırı, Osmanlıcı, sultanlı bir devlet düzeni, ülke düzeni kurmak amaçı olabilir. Belki de bu nedenle ikidebir(ikide bir) Atatürk'e, Lozan'a, Türkçeye, demokrasiye, laikliğe saldırıyor ve bunlara da zemin uygunlaştırıcı şeylerler yapılıyor olabilir ki bu açıdan bu iktidar döneminde Atatürk'e hakaretlerin ayyuka çıkmış olması da rastlantı olmayabilir. Üstelik Diyanet başkanı bile Atatürk, Lozan, kurtuluş savaşı, Türkiye cumhuriyeti, demokrasi, laiklik düşmanı bir sözde tarihçiye bile üstelik de resmi üniforması ile, kucağında kitap hediyelerle gitmiş durumda. Yani açık ki bu ikinci olasılıkta ülkenin kalkınması amaç ve sonuç olmaz. 1 mi, 2 mi; hani olasılık ya da seçenek doğru; bunu zaman gösterecek. Eğer iktidar inşaat sektöründe biriken, toplanan sermayeyi sanayiye yönlendirirse bir ekonomik kalkınma taktiki(taktiği) uyguluyor demektir ve bu nedenle Diyanet'e, cami yaptırsın da inşaat sektöründeki sermaye birikimine katkısı olsun diye büyük büyük bütçeler veriliyor demektir ancak bu durumda da o camilerin Müslümanlar ya da İslamiyet dini inançı olmaktan çok ekonomi yani inşaat sektörü yani müteahitler için olduğu anlaşılır. Eğer bunca sermaye birikime karşın sanayi yerinde sayıyor ise ikinci hal geçerli olabilir. Yani iktidar ekonomik kalkınma taktiği gereği, yandaşı olan her yerleşim birimine 'Yıkabildiğiniz kadar yıkın, yıkılabilecek herşeyi yıkın ve yerlerine yenilerini yapın' demiş olabilir. Yani örnek ki açık ki şehir hastahanesi denilen hastahaneler önce hastalar için değil önce müteahitler için; çünkü medyadaki sava göre iktidar müteahitlere tıpkı köprülerde, oto yolularında olduğu gibi, 'Belli bir ticaret olmazsa aradaki farkı vereceğine söz vermiş' yani kimin cebinden, milletin cebinden sonuçta, vergilerle falan. Bunun için de iktidar şehir hastahanesilerine yoğunluğu sağlamak zorunda. Şehir hastahanesilerini öve öve bitiremiyor iktidar; peki kaç şehir hastahanesinde fibroscan cihazı var? Yani öyle şehir hastahanesi var ki örnek ki gastroloji doktoru bulmak çok zor. Yani mantık ve felsefe olarak önce şunu sormak gerekir: Devletin hastahanesi mi daha büyüktür yoksa bir şehirin hastahanesi mi; ve neden devletin hastahanesinin en büyük olması istenmiyor; devlet mi büyüktür, önemlidir, üstündür, şehir mi; yani ortada daha ilk başta bir mantık, felsefe hatası vardır; yani bir ülkede devletin hastahanesi şehirin hastahanesinden; devletin üniversitesi özel sektörün üniversitesinden daha büyük, daha önemli, daha üstün değildir; ve sonra da 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' öyle mi? O zaman şunu sormak gerekir: 'Küçük bir tek millet, küçük bir tek bayrak, küçük bir tek vatan, küçük bir tek devlet mi?' çünkü bu durumda koca devletin devlet hastahanesi küçücük bir şehirin bir şehir hastahanesinden küçük oluyor. Yani öyle ise şöyle demek gerekiyor: 'Büyük tek millet, büyük tek bayrak, büyük tek vatan, büyük tek devlet'; ancak o zaman da özel sektörcü yani kapitalistçi değil devletçi olmak ve devletin servetini özelleştirme diye kapitalistlere satmamak gerekiyor yani açık ki Rabia da kendi içinde çelişki, bunalım, sorun içinde. Yani ne olursa olsun açık ki o boğaz köpürüsüleri, otoyollar, şehir hastahanesileri, havalimanıları, camiler gerçekte halk, millet için değil önce müteahitler için yapılıyor durumu olur değil mi? Yani Avrupa bilmiyor mu büyük hastahaneler, büyük havalimanıları, büyük mabedler yapmayı? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 19.11.18/10.59
Düzenleme: 19.11.2018 / 11:09
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir