Şiir Defteri

NAYLON POŞET VE AKP (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
15.01.2019 / 10:59
685 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
'Naylon, pılastik(plastik) doğada 400 yılda, 1000 yılda yok oluyormuş, doğaya zarar veriyormuş'. Doğaya zarar verilmesine de, doğanın zarar görmesine de kuşkuyuz ki karşıyız. Ancak biz bir de insan sağlığının yani insanın da, demokrasinin de, laikliğin de zarar görmemesinden yanayız. Ancak açık ki nicel akıl yalnızca ekonomi, doğa gibi 'para edecek' şeylerle ilgili görünmektedir. Neden? Çünkü Akp'nin demokrasiye, laikliğe zarar vermediği söylenilemez. Ülkede sağlıklı, bilimsel, doğru beslenmenin; sağlığa zararlı katkı maddesi gibi şeylerle zor bile hale gelmediği söylenilemez. Pahalı domates, pahalı meyva fiyatıları ile sağlıklı beslenmenin zorlaşmadığı söylenemez. Dikkatimi çeken bir şey de şu: Ülkede 8 yıldır taze portakal bulamıyorum; pazardaki de, marketde ki de depo malı yani bayat mal yani C vitamini çok azalmış mal. Yazın pahalı diye domates yenilemedi, kışın ise taze portakal bulmak zor; yani yazın da, kışın da millet C vitamini alma zorluğu içinde oldu, bu kış gırip(grip) patlaması da bu nedenle bence. Gdo, nişasta bazlı şeker, sağlığa zararlı kimyasal katkı maddesileri; yani dünyanın doğası korunurken insanın doğası zarar görmektedir. Bir de şu var: Naylon yani naylon alışveriş poşetileri(poşetleri) sokağa da, doğaya da genelde atılmamaktadır çünkü insanlar onları çöp poşeti olarak kullanmaktadırlar; yani naylon poşet ve doğa zararı arasında ilişki kurmak oldukça hayali bir halde. Naylon, pılastik 400 yılda, 1000 yılda yok oluyormuş; ancak yenilen, içilen şeylerdeki sağlığa zararlı katkılar hemen kana yani bedene karışmaktadırlar. Doğaya böyle 'hassas' olan iktidar acaba insan sağlığına, demokrasiye, laikliğe, Türkçeye, bilimselliğe neden böylesine duyarlı değildir? Çünkü demokrasinin temelilerinden(temellerinden) olan Güçler ayrılığı'nı yok etti, Milli eğitim bakanlığı'nda bile laikliğe aykırı uygulamalar var, televizyon şiveli yayınlar yani Türkçeye zarar veren yayınlar ile dolmakta. Peki siyaset ve özel sektör ülkeye zarar vermiyor mu? Türkiye'de siyaset ve özel sektör yasaklanda milli(ulusal) gelir ve asgari ücret kaç kat artar acaba? Tbmm'deki siyasi partiler yılda ne kadar para alıyorlar devletten yani milletten? İşçiye asgari ücret veren özel sektör acaba ayda ne kadar milyon Tl'ler kazanıyor; bir de devlet yani millet özel sektöre teşvik, destek adı altında sürekli para veriyor? Peki akıldışı, ahlakdışı ünlüler, sanatçılar, medya, çıplak turizım(turizm) ülkeye, topluma; akıl-ruh-ahlak sağlığına ne kadar zarar veriyor? Akıldışı-ahlakdışı sanatçıların sanata ve topluma zararı yok mu? Bebeklere, çocuklara zorunlu sağlık aşısılarının(aşılarının) zorunlu olmaktan çıkarılmasının bebeklere, çocuklara, insan sağlığına, topluma zararı yok mu? Peki 2.020 Tl gibi çok düşük bir asgari ücret insan ve toplum sağlığına zararlı değil mi? İşçilerin kapitalistlere adeta köle, kapitalistlerin işçilere adeta diktatör efendi yapılması işçi sağlığına ve Türkiye'ye zararlı değil mi? Peki Atatürk düşmanlığının, ve Osmanlıcılığın zararı ne kadar? Osmanlıcılığın toplumun akıl-ruh sağlığına zararı yok mu? Beslenmeleri erdem sayılan sokak hayvanılarının(hayvanlarının) havalarda uçuşan kıllarının, tüylerinin insan sağlığına zararı yok mu? Televizyonlarda bir astroloji denilen saçmalığın, bilime aykırılığın ve dine aykırılığın toplumun akıl-ruh sağlığına, demokrasiye, laikliğe ve eğitime zararı önemli değil mi? Akıldışı-ahlakdışı modanın toplumun akıl-ruh sağlığına, eğitime ve insanlığa zararı önemli değil mi? Teflon tavalar, teflon tencereler sağlığa zararlı değil mi? Peki Türk dil kurumu'nun cumhurbaşkanlığına yani siyasete yani siyasetçiye bağlanması Türkçeye ve Türkiye'ye zararlı değil mi? Akp'nin medyada tekelleşmesinin ülkeye, demokrasiye, laikliğe, akıl-ruh sağlığına, Türkiye'ye zararı yok mu? Peki din diye; dini tanımlayan Din hadisileri yerine Arabçılık, Osmanlıcılık, Akp'cilik öğretmenin dine ve ülkeye zararı yok mu? Peki ekmeğin kağıt poşetten çıkarılması, ekmekleri elli kişinin mıncıklayıp mıncıklayıp seçmesi insan sağlığına zararlı değil mi? Zinanın, eşcinselliğin, genelevlerin, çıplaklığın, ahlaka aykırı giyimin, dövme modasının, pirsingin serbest olması topluma zararlı değil mi? Doğayı korumak insanı korumuyorsa bu ancak bir cehalet, nefs ve zulüm hali demektir. Yani düşünün ki Neron doğayı koruyordu ancak insanları aslanlara atıyordu; düşünün ki Hitler çiçekleri, köpekleri, kedileri seviyordu ancak insanları toplama kampılarına(kamplarına) atıyordu? Gerçek ki en büyük doğaya saygı ancak demokrasiye, laikliğe, bilimselliğe, emeğe ve insana saygıdır çünkü insan dünyanın da, evrenin de en büyük, en üstün, en ileri, en yüce doğasıdır. Yani insancalığı yok edip, dışlayıp, hiçe sayıp bir köpeğe su vermeyi medenilik, medeniyet sayan nicel mantıktan uzak durmak zorunludur; hem Türkiye hem demokrasi ve laiklik hem akıl-ruh sağlığı hem beden sağlığı hem doğa sağlığı için. Doğayı korumak zorunludur ancak doğayı herşeyden üstün tutmamak ta zorunludur. İnsanın ya da demokrasinin ya da bilimselliğin ya da insanlığın korunmadığı yerde doğa korunmuş, neye yarar. Doğayı sevmek gereklidir ancak sevgi yalnızca doğa sevgisinden oluşmaz; sevgiye demokrasi, laiklik, bilimsellik, felsefe, Atatürk sevgisi de dahil olmalıdır. Yani taht için bebek, çocuk kardeşlerini; öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmüş sultanları baştaçı edip doğayı korumak, doğaya saygı göstermek, doğayı sevmek, doğayı baştaçı eski çağlara ait bir kültür olsa gerek? Ve dünya Buzul çağına girdiğinde dünyada doğa diye birşey kalmayacak, ve o zaman nicel, yoz ruh kendini tatmin edecek bir doğa sevgisi bulamayacak. Sonsuz olması gereken şey doğa sevgisi değil felsefe, bilim, ve Din hadisileri sevgisi olmalıdır çünkü gerçeğe ve doğruya ancak bunlarla gidilir. Nicel zeka sorunları aşamadığında çözüm ya da mutluluk olarak hep geriye geriye gider çünkü bilimsellikten yoksundur. Zarar mı arıyorsunuz? O kadar çok şey var ki naylon poşet ancak zurnanınsondeliği(zurnanın son deliği) olur. Açık ki Akp'nin ülkeye ve herşeye zararı naylon poşetin doğaya zararından kat kat daha fazladır. Neyin yarar neyin zarar; neyin sağlık neyin sağlıksızlık olduğunu ancak felsefe, bilim, ve Din hadisileri bilir yani doğruya gitmek için ülkeyi bu üç doğrunun yönetmesi gerekir önce. Şöyle sokağa çıkıp bir bakın bakalım: Kaç naylon poşet kaç köpek göreceksiniz yollarda? Naylon poşetlere zaten Avm'ler, bakkallar, pazarcılar parasını ve vergisini verip alıyorlar; naylon poşetin paralı olmasındaki asıl amaç o para ile doğayı korumak ise; neden o paralardan, vergilerden bir pay kullanılmıyor doğayı korumak için de, 'Doğayı koruyacağız' diye tüketiciden de ayrıca naylon poşet parası alınıyor çünkü bu durumda akıla gelen ilk şey doğayı korumak değil de 'Yılda tonlarca naylon poşet kullanan Türkiye çapındaki büyük Avm kapitalistlerini korumak' oluyor. Yani doğayı korumak istedin de elinden alan mı oldu? Topla naylon poşetleri, geri dönüşüm yap, elinden alan mı var; evlerden mutfak yapılarını(yağlarını) bedava toplayıp geri dönüşüm yapıyorsun ya? Siyaset bir yalan; denilmiş Akp'ye 'Al biraz da sen oyalan'. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 15.1.19/10.53
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir