Şiir Defteri

MERKEZ BANKASI'NIN YENİ BAŞKANINDAN DA ÇÖZÜM BEKLEMEK NEDEN MANTIKSIZLIK DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
26.03.2021 / 07:06
416 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Önce mantık çünkü mantık hem doğruyu istemenin yani dürüstlüğün belirtisidir, hem de konular konusunda bilgili olmadan, durumda yanlışlık, tutarsızlık, mantıksızlık olup olmadığını saptar yani mantık ön eleme gibidir. Felsefe de, edebiyat da; felsefeci de, edebiyatçı da her konu ile ilgilenmek zorunda çünkü yoksa bunlar bilginin dünyası değil cehaletin dünyası, doğrunun dünyası değil zevkin dünyası; topluma doğru örneklik değil yanlış örneklik durumu olurlar, yani eğlence dünyası, sözcük dansözlüğü olurlar; yani felsefe de, edebiyat da topluma doğruyu göstermek zorunda yoksa gidecekleri yer saygısızlık görmek, ve önemsizlik olur. Ekonomi bilimi konusunda, özel, derin hiç bilgili olunmadan da Merkez bankası'nın yeni başkanının da ekonomiye çözüm olup olmayacağını anlamak mantık ile olanaklılık gösterir. Merkez bankası'nın yeni başkanı üniversite ne okumuş? İşletme bölümünü okumuş. İşletme ekonomisi ekonomi biliminde 'Mikro ekonomi' denilen daldır, ulusal ekonomi ise makro(büyük) ekonomi bilimidir; durum örnek ki motosiklet sürücüsü olmak ile Tır(tır) sürücüsü olmak arasındaki fark gibidir, ikisi de sürücüdür ancak dalları farklıdır; işletme bilimcisi işletmenin nasıl doğru yönetilmesini bilir, ekonomi bilimcisi de ülke ekonomisinin nasıl doğru yönetilmesi gerektiğini bilir. Ekonomide temel sorun gerçekte; ekonomiyi yani devleti 'Devlet gibi yönetmek' değil de 'Şirket gibi yönetmek' isteminin sonuçlarından biridir oysa şirket bile devlet gibi yönetilmelidir yani vatanına, toplumuna, devletine, ahlaka, insanlarına yararlılığı temel, birinci ilke yapmakla oysa özel sektör ya da kapitalist önce ve yalnızca kendini düşünen bir dünya türüdür, bu nedenle ki eftenpüften nedenlerle bile işçiyi tazminatsız olarak bile işten çıkarmak hakkına sahip yani vatandaş, insan, ülke, adalet, vicdan, bilim, mantık, dürüstlük, medenilik gibi dünyalar özel sektörün amaçları değildir. Bu nedenle ki ekonominin temel sorunu 'Devletçi' olmamaktır, devletin temel sorunu da bilimci ve ahlakçı olmamaktır, bu nedenle ki zina, eşcinsel evlilik, toplumsal alanlarda sütyen-külot gezmek, genelev gibi şeyler bile serbest. Ekonomideki ikinci sorun siyasi iktidarın faiz karşıtlığıdır ki bu da bilimsel bir nedene değil dini inança(inanca) dayanmakta oysa bilimde dini inanç konuya katılmaz çünkü dini inanç zaten bilime aykırı bir dünya türüdür. Enflasyon varsa kuşkusuz ki faiz de olur, enflasyon yüksekse faiz de yüksek olur. Faiz dine aykırı birşey değildir, paranın geliridir, tıpkı evin kira geliri gibi, ticaretin para kazanması gibi, herşeye zam gibi ki özellikle enflasyon da varsa insanların paralarının en azından değerini korumak istemeleri mantıklıdır. Faize karşı olanlardan faizsiz olarak 1 milyon Tl isteyin bakalım, verecekler mi, ve devlet bankasılarından(bankalarından). Devlet faize karşı ise öncelikle kendisi faiz almamalıdır; örnek ki devlet bankasıları faizsiz borç vermeli. Neden veremiyor çünkü özel bankalar yüksek faizle borç(mevduat) toplarlarken devlet bankası faiz vermeden borç toplayamaz ancak açık ki devletin yani devletin bankasının zaten vatandaştan borç toplamaya gereksinimi yoktur çünkü paranın kaynağı zaten devlettir yani devlet bankası vatandaştan para toplamadan da vatandaşa borç(kıredi/kredi) verebilir, ve faizsiz borç verebilir ancak devletin bunu yapabilmesi için gelire sahip olması gerekir ancak devletin gelir kaynakları, fabrikaları, madenleri, kaynakları, serveti özel sektöre satılmakta yani devlet 'Emek karşılığı gelir' türünden yoksun kalmakta. Açık ki temel sorun devletin, ülkenin, ekonominin devletçi olmaması; bu nedenle ki vatanın, devletin, milletin, kamunun fabrikaları, madenleri, kaynakları, serveti kapitalistlere satılmakta, adına da 'özelleştirme' denilmekte. Açık ki faizin yüksek olması özel sektörün yatırımlarını düşürmez, düşük olması da yükseltmez çünkü faiz yüksek de olsa sonunda biter, ve sürümden kazanç ile faizden katkat gelir sağlanır, faiz düşük olsa da işler kötü ise yatırım yapılmaz; yani işler iyi ise faiz oranı kapitalisti çok etkilemez, yani 'Kaz gelecek yerden tavuk' esirgemez durumu olur. Şimdi mantık kullanıp Merkez bankası başkanının da ekonominin düzelmesi konusunda umut, çözüm beklemenin yanlış olduğunu görelim: Adam işletme bölümü mezunu, tıpkı önceki iki Merkez bankası başkanı gibi ki onların da ekonomide başarılı olamayacaklarını çünkü ekonominin işletmeci değil ekonomici(ekonomist) gerektirdiğini vurgulamıştım. Peki, ülkede bunca ekonomi Pırof'u(Prof'u) varken neden ille de işletme mezununda ısrar edilmekte? Bunun temel nedeni açık ki 'Devleti devlet gibi yani bilim ve ahlak ile yönetmek' yolunun değil de 'Şirket gibi yönetmek' yani 'İşletme gibi yönetmek' yolunun seçilmiş olmasıdır. Yani; çocuk doktorularının(doktorlarının) bile 'Ben büyüklere bakamam, ben yalnızca çocuk hastalıklarından anlarım' dediği ya da beyin doktorunun bile 'Ben karaciğere, dalağa, böbreğe bakamam, ben yalnızca beyine bakabilirim' dediği bir ülkede, ve dünyada ekonominin başına işletmeci getirmek açık ki daha en baştan mantıksızlıktır ve tutarsızlıktır ki bunun sonuçunun(sonucunun) da başarısızlık olacağı daha baştan bellidir(açıktır), yani 'Görünen köy kılavuz(klavuz/yol gösterici) istemez' durumu yani şair roman yazdırmak, türkücüye şarkı söyletmek, veterineri doktor olarak kullanmak isteme durumu gibi bir durum durumu. Demek ki çözüm neymiş? 'Devletçilik' imiş; ve devletin de 'Önce bilim ve ahlak' diyen Muhammed'in de, 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilimci ve ahlakçı' olması. Yani; işletmeci ile ulusal ekonomi yönetimi, ulusal ekonomici ile de işletme ekonomisi yönetimi olmaz oysa Berat Albayrak da işletme fakültesi mezunu idi, sonraki iki Merkez bankası başkanı da işletme fakültesi mezunu. Mantığa göre açık ki yeni gelen de gidici çünkü ekonomi yani devlet başka dünya; işletme yani şirket başka dünya. Yani 'ÖNCE MANTIK'. Ancak açık ki siyaset zaten bilime ve ahlaka yani mantığa aykırı bir dünyadır çünkü siyaset demek siyasi parti siyasi parti toplumu, vatandaşları bölmek, bölünenleri de birbirlerine düşman etmek üzerine kurulu bir dünyadır ki böyle bir dünyadan çözüm beklemek de daha başta mantıksızlıktır. Doğruyu seçmeyenler doğruyu bulamazlar. Yani 'ÖNCE MANTIK'. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 26.3.21/07.06
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir