Şiir Defteri

MEDYA MODA ÜNLÜLER TURİZM VE SİYASET İLE ŞİDDET CİNAYET VE CİNSEL SUÇLARIN TAHRİKİ DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
26.03.2021 / 11:23
618 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Durum ki İstanbul sözleşmesi uygulansa Türkiye'ye akıldışılık-ahlakdışılık egemenliği, baştaçı edilmesi, yönetimi egemen olacak; uygulanmazsa da Türkiye'de aile içi tehdit, toplumsal alanlarda tehdit, aile içi şiddet, aile içi cinayet, kadın cinayeti, kadına şiddet, cinsel suç, şiddet tahrik edilecek yani Türkiye İstanbul sözleşmesi'ni uygulasa da uygulamasa da zarar edecek durumu kurgulanmış. Her iki durumda da örnek ki çocuklar babalarına, kadınlar kocalarına, öğrenciler öğretmenlerine, memureler amirlerine, işçiler patronlarına cinsel içerikli suç tehdidi, şantajı yapabilecekler durumu oluşabilir yani örnek ki çocuklar babalarına istediklerini yaptırabilmek için 'Seni bana cinsel tacizle suçlarım' tehdidi, şantajı bile yapabilirler, kocalarından boşanmak ya da kurtulmak isteyen kadınlar kocalarını yapay şiddet suçlamaları, yalanı, iftirası ile tehdit, şantaj ya da çocuklarını kocalarına karşı tehdit, şantaj, yalan, iftira araçı(aracı) olarak kullanabilirler durumu oluşabilir; bu durumun önlenmesi için açık ki Yalan makinası zorunludur, ifadeler, tanıklar, ve raporlar geçerli olmamalıdır, örnek ki anne ve kızı kocanın kızına cinsel taciz ettiğini ileri sürse koca masumluğunu büyük olasılıkla kanıtlayamaz, ve adalet yanlış gerçekleşir, bunu yapabilecek kadınlar ve çocuklar yok mu dünyada, var, öyle ise bu duruma karşı Yalan makinası ile önlem alınmalıdır yoksa hukuk, yargı, adalet 'Masumu suçlamak, suçluyu serbest bırakmak' olarak gerçekleşebilir; yine örnek ki sınavdan geçmek isteyen bir kız öğrenci öğretmenini 'Bana iyi not ver yoksa seni cinsel tacizle suçlarım' dese öğretmenin durumu ne olur? Açık ki İstanbul sözleşmesi ya da Avrupa birliği Türkiye'yi de, dünyayı da, insanlığa da akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı, vicdansız, merhametsiz, şizofren bir duruma götürmek olasılığı içinde bulunmakta ki böyle medeniyet de, hukuk da olmaz. Örnek ki '80 yaşındaki dedenin 10 yaşındaki torununa cinsel tacizi', ve 'Babanın kendi öz çocuğuna cinsel tacizi' gibi olaylar, ve haberler gerçekte büyük bir sorunun belirtisilerindendir(belirtilerindendir). Bu tür olayların temel nedeni savım ki benim Mia geni dediğim, bilimin Abd'den dolayı 'Maoa geni' dediği, ve insanlığın başının temel belası olan, tüm kötülüklerin biyolojik temel nedeni olan, ve yok edilmesi zorunlu gendir. Açık ki akıldışı, ahlakdışı, barbar, vicdansız, utanmasız, küresel, derin ve Batı kökenli bir merkez dünyaya ve insanlığa akıldışılık, bilimdışılık, mantıksızlık, ahlaksızlık, utanmazlık, barbarlık, şiddet, vicdansızlık, insanlıkdışılık pompalamak için çalışmakta. Bunun için de moda, ünlü, medya, turizım(turizm), siyaset, sanat, bilgisayar oyunu, sivil toplum örgütü, ve cinsellik gibi konuları da kullanmakta; Mia geni'ni tahrik edici şeyler yapmakta, yaptırmakta; birileri de farkında olmadan da olsa bu oyuna alet olmakta. Bu nedenle ki 21. yüzyıl, böyle bir merkez için genelde insanlığa karşı ajanlık, özelde ise Türkiye'ye karşı ajanlık, ve yetişkin insan dişisini cinsel olarak da sömürmek, utanmazlığa yöneltmek çağıdır; bu nedenle ki Tv reklamları bile yetişkin insan dişisini sömürmeye ve kullanmaya yönelik bir dünya içermekte. Oluşan durum da 'Tavşan kaç, tilki tut' benzeri bir durumdur yani biryandan şiddete karşı çıkar gibi görünmek, biryandan da şiddete neden olacak şeyleri pompalamak. Bu duruma: MEDYA: Örnek ki Tvde; şiddet, cinayet, cinsel taciz, şiddet, ve cinayet haberleri vermekle; akıldışı-ahlakdışı reklamlar yayınlamakla; ahlaka aykırı filımlar(filmler), ahlaka aykırı diziler, şiddet/cinayet içerikli filımlar ve diziler, magazin adı altında ahlakdışı ünlüleri övmek içerikli ünlüleri, yarışmalar, eğlenceler yayınlamakla; MODA: Akıldışı, ahlakdışı; cinsel utanmayı dışlamış; genelde beden, özelde ise cinselliğe köle bir dünya yaratmakla; insanlığı akıldışı, ahlakdışı, barbar, vahşi, ilkel bir dünyaya özendirmekle. ÜNLÜLER: Örnek ki akıldışılık ya da ahlakdışılık ya da hem akıldışı hem de ahlakdışı olmakla yani topluma akıldışı, ahlakdışı, kötü, yanlış, olumsuz örnek olmakla; TURİZIM: Örnek ki pılaj, bikini, mayo adı altında sütyen-külot, bay, bayan, çocuk karışık, akıldışı-ahlakdışı durumu ile; SİYASET: Muhammed'in ve Atatürk'ün de istediği gibi 'Bilim ve ahlak' üzerine bir ülke, devlet, vatan, toplum, ve hukuk kurmak yerine zina, eşcinsel evlilik, genelev, sıtriptiz(striptiz) kulübü, bar, pavyon, akıldışı-ahlakdışı pılaj gibi şeylere izin, serbestlik vermekle yani 'Bilim ve ahlak'a, Muhammed'e, ve Atatürk'e aykırı davranmakla; neden olmak durumu göstermekte. Düşünün: Televizyonda her gün, sabahtan geceye kadar şiddet, cinayet filımları, dizileri gösterilse toplum suçsuzluğa mı yönelir, suça mı? Televizyonda her gün, sabahtan geceye kadar intihar filımları, dizileri, belgeselleri gösterilse ülkede intihar oranı artar mı azalır mı? Düşünün ki her gün aile içi cinsel suç haberileri, şiddet haberileri, cinayet haberileri yayınlansa bu tür suçlar artar mı, azalır mı? Öyle ise neden şiddet, cinayet, cinsel suç haberlerinin yayınlanmasının da bu tür olayları önlemek yerine arttıracağı düşünülmüyor? Yoksa ülkeyi yönetenler üniversite mezunu değil de ilkokul terk mi? Televizyon akıldışı, ahlakdışı haberlerle, reklamlarla, filımlarla, dizilerle, yarışmalarla, eğlencelerle, magazinlerle, ünlülerle dolu; internet akıldışı-ahlakdışı moda reklamları ile dolu; sokaklar akıldışı-ahlakdışı moda ile dolu; zina serbest, genelev serbest, bay-bayan karışık masaj salonu serbest, toplumsal alanlarda mini şortla/külotla, pılajlarda bikini/mayo/sütyen-külotla dolaşmak serbest; magazin diye akıldışı-ahlakdışı ünlüleri övmek, baştaçı etmek, onurlandırmak serbest; filım, dizi, müzik, moda diye akıldışı-ahlakdışı insanları geçimlendirmek ve ünlendirmek serbest; bu durumda, toplumun alim, alime olması mı bekleniyor ya da isteniyor? Açık ki biryandan hertürlü suçun oluşmasını tahrik edici durumlar var, biryandan da sütten çıkmış ak kaşık oynamak durumu var. Gerçek ki hayvana zulüm vicdansızlık ise ahlakdışılık da insana, topluma, ve insanlığa vicdansızlıktır çünkü ahlakdışılıkçılık en büyük vicdansızlıktır, vicdansızlıkların temelidir; ahlakdışılığa neden olan şey de nefse köleliktir ki ahlaksızlık da nefse köleliktir, ve ahlak öncelikle 'Toplumsal alanlarda ahlaka uygun giyimlilik' ile başlar, bu nedenle ki öncelikle, toplumsal alanlarda ahlakdışı giyimlilik yasaklanmalıdır. Gerçeğe ve doğruya gidilmek isteniyorsa; ülke de, dünya da, Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'a göre düzenlenmelidir, ve bilime ve ahlaka aykırı şeyler yasaklanmalıdır yoksa demokrasi de, laiklik de, eğitim de, ekonomi de, hukuk da insanlıkdışılığın elinde oyuncak olur, ve kötülük iyiye karşı zafer ve egemenlik kazanır. Vicdan ve adalet istiyorsanız önce ahlakı isteyin çünkü ahlakdışılık da vicdansızlıktır, üstelik de suçlara neden olan. Bu nedenle ki 'tahrik olmak' kadar 'tahrik edici giyim' de sorun olmalıdır; bu nedenle ki açların gözleri önünde kendine duyarsızca, utanmazca, ahlaksızca ziyafet çekmenin de olumsuz sonuçları olabilir. Yani, Nasreddin hoca'nın da dediği gibi 'Ev sahibi suçlu da hırsızın hiç mi suçu yok?' durumu. Durum ki masum bir dünya isteniyorsa ahlaklı bir dünya da istenilmelidir çünkü ahlakdışılık, ahlaka aykırılık da masumluk değildir. Gerçek ki aile içi şiddete de, kadına şiddete de, cinsel suçlara da, kadın cinayetilerine de karşı olmak ahlaka aykırılığa da karşı olmayı gerektirir yoksa durum ahlakdışılık denilen dala oturup ahlakdışılıkları kötülemeye benzeyen şizofrenik, mantıksız, ikiyüzlü bir durum olur. Açık ki takıntı yumağı, saplantı örgüsü, moda köleliği, ve para harcama bağımlılığı içindeki yetişkin insan dişisi türü akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı modanın ve 21. yüzyıl sömürgeciliğinin baştaçı, insanlığın ise en zayıf halkası durumu göstermekte. Bu nedenle ki yetişkin insan dişisi için de, insanlık için de tek doğru yol Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' demokrasisi, laikliği, özgürlüğü, devleti, vatanı, ülkesi, toplumu, ekonomisi, eğitimi, hukuku, sanatı, ve dünyası olmaktır yoksa eski paraların yeni paraları ortalıktan yok etmesi gibi ahlakdışılık da ahlakı ortalıktan yok eder. Yani hem akıldışı, ahlakdışı herşeyi serbest bırakmak, baştaçı etmek hem de yalnızca bu durumun sonuçları olan suçluları suçlamak hem gülünçlük, hem mantıksızlık, hem vicdansızlık, hem onursuzluktur. Toplumsal alanlarda ahlak olmalı; ahlakdışılık değil. Toplumsal alanlar doğru ortak değerler içindir, ruhun çirkefliklerini, utanmazlıklarını, yozluklarını sergilemek yeri değil. Açık ki İstanbul sözleşmesi uygulanırsa Türkiye'ye akıldışılık-ahlakdışılık pompalanacak; uygulanmazsa da cinsel suçlar, ve kadına saldırı durumu türlü yollarla, türlü yöntemlerle tahrik, teşvik edilecektir; yani 'Tavşan kaç, tilki tut' durumu yapacaktır. Yani, aşağısı sakal, yukarısı bıyık durumu. Buna karşı tek önlem; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak devleti' olmaktır, ve yargıda yani ceza davasılarında(davalarında), cinsel suç davasılarında, ve boşanma davasılarında Yalan makinası zorunluluğudur; bu nedenle yalnızca İstanbul sözleşmesi'nden değil Avrupa birliği'nden de çıkılmalıdır, ve Türkiye 'Bilim ve ahlak' devleti kurup tüm insanlığın, ve tüm dünyanın önderi, lideri, merkezi, ölçütü olmalıdır. Ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, akıl-ruh sağlığının, insanlığın, evrimin, bilimin, hukukun, demokrasinin, laikliğin, özgürlüğün, eğitimin, devlet yapısının, ve evrenin zirvesidir; dışlanamaz. Çözüm 'Siyaset' değil; 'Bilim ve ahlak' ile 'Ziyaset. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 26.3.21/11.24
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir