Şiir Defteri

MASKELİ MASKESİZLİK DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
23.10.2020 / 07:02
425 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Açık ki korona; genelde gerçeklerin ve doğruların yani bilimin ve ahlakın; özelde ise doğanın; akıldışılaşmış, bilimdışılaşmış ve ahlakdışılaşmış insanlığa, demokrasiye, laikliğe, siyasette ve ekonomi türüne tepkisi gibidir. Yani korona insanların, siyasetçilerin ve insanlığın zekalarını, mantıklarını, bilime ve ahlaka uygunluklarını sınamakta olan bir sınav gibidir, ve açık ki bilime ve ahlaka aykırılaşmış, mantıksızlık ve nefs içinde laylaylom bir hayat yaşamakta olan insanlık sınıftakaldı(sınıfta kaldı), öyle ki bazı ülkelerde, Avrupa'da bile, koronaya karşı önlemlere karşı çıkan sivil kitleler oluşmakta; yani yalnızca siyaset değil, sivillik de cehalet, mantıksızlık, nefs içinde ki zaten öyle olmasaydı ülkelerin başlarına da akıla, mantığa, bilime ve ahlaka aykırı siyasetçiler seçilmezlerdi. Ve bir gerçek de şu: Korona salgını ile sınıfta kalanlar yalnızca siyasetçiler ve siviller değil, tıpçılar da; demek ki daha önceki Sars, Ebola gibi salgınlardan gerekli dersleri almamışlar çünkü 'Korona virüsü havadan ağırdır, havada kalmaz, havadan yayılmaz; herkes değil, yalnızca hastalar maske taksınlar' gibi saçmasapan şeyler dediler çünkü tıp eğitimi de, tıpçılık da araştırmacılık, mantık, sorgulama, ve kuramcılık(teorisyenlik) üzerinde değil ezbercilik ve düzene boyuneğmek(boyun eğmek), ve meslek yapmak üzerine kurulu. Korona virüsünün salgın durumuna gelmesinin temel nedeni; insanlığı sarmış olan nefstir. Nefs hem en büyük cehalettir, hem kötülüklerin hem nedeni hem amaçıdır, hem aptallıkların ve onursuzlukların nedenidir, hem de önce akılı yok eder, sonra da ahlakı ve vicdanı yani insanca olmayı. Yani nefs karşısında, medeniyet, eğitim, okullar, üniversiteler, demokrasi, laiklik bile işeyaramaz(işe yaramaz). Korona salgınının ikinci temel nedeni ise siyasi iktidarlardır yani devleti yönetenlerdir çünkü eğitim, medya, yasalar, hukuk, herşey onların elindedir(egemenliğindedir, tekelindedir). Gerçek ki siyasi iktidarlar yani devletleri yönetenler koronaya karşı zorunlu bilimsel önlemleri almakta ve uygulamakta, ve toplumlarını korona konusunda medya ile uyarmakta hem isteksiz hem de yetersiz kaldılar çünkü siyaset bilim ve ahlak üzerine değil koltuk ve hırslar üzerine kuruludur yani nefs üzerine yani bilime ve ahlaka aykırılık yani mantığa aykırılık üzerine; bu nedenle ki siyaset demokrasiyi heran(her an) diktatörlüğe çevirmek eğilimindedir, ve bazı ülkelerde bazı bayan(yetişkin insan dişisi) milletvekilleri, başbakanlar, devlet başkanları meclislerine neredeyse çıplak gelecek durum göstermekte. Yani gerçek ki siyasetin dünyası bilimi ve ahlakı yani mantığı dışlamış bir dünyadır yani ne siyasetle yönetilmek, ne siyasetle yönetilen Abd'nin arkasına takılmak, ne siyasetle yönetilen Avrupa birliği'ne girmek çözümdür oysa Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' dedi. Yani siyasi iktidarlar, devlet yöneticisileri bilime ve ahlaka uysalardı yani ülkelerini bilime ve ahlaka göre yönetselerdi, korona salgını diye birşey, üstelik de küresel korona salgını diye birşey olmazdı. 'Koronaya karşı maske takın' denilmekte. Peki, maske çözüm mü? Eczacı, para alıpverdiği, para saydığı elleri ile maske veriyorsa; kırtasiyeci, para alıpverdiği elleri ile maske veriyorsa; marketçi, para alıpverdiği elleri ile maske veriyorsa yani maskeler daha satıcı aşamasında kirli ellerle buluşuyorsa maske çözüm mü? Türkiye'de yapılan bir araştırmada; maske takan %60 kişinin, sürekli kullandıkları maskelerini hiç yıkamadıkları ortaya çıkmış. Peki maskeleri yıkamak çözüm mü? Önemli olan şey maskelerin yıkanması ya da d ezenfektanı değildir; önemli olan şey, maskelerin, kullanıldıkları saatler boyunca dezenfekteli olmasıdır, bu da maskelerin sürekli dezenfekteli olması ile olur, örnek ki maskelerin sürekli tuzlu olması ile. Yani açık ki maskelerin yıkanması önemli değildir; maskelere çamaşır suyu püskürtülmesi, sıkılmadan kuruduktan sonra da tuzlu su püskürtülmesi yeterlidir ve zorunludur. Bir de maskeyi burunlarını açıkta bırakacak biçimde takanlar var oysa maske gerçekte önce burunu kapatmalı, burunu kapamalı çünkü insanlar konuşmadıkları sürece de, konuşurken de burunlarından hava alıpverirler, ağızın tuzlu yapısı ise ağızı buruna göre daha korunaklı yapar. Bir de lokanta gibi yerlerde yemek yerlerken maskelerini çıkarıyorlar oysa yemek yerken de burunları kapalı olmalı, bu nedenle yalnızca burunu kapatan, yemeklik maske de üretilmeli. Markette bir müşteri gördüm; diş macununu, içinde fluorid var diye almadı ancak maskesi yalnızca ağızını örtüyordu, burunu açıkta idi. Bazıları da maskeyi çenelerinin altına indirip, sonra yukarı çıkarıyorlar; bu durumda da çenelerinin altlarındaki mikroplar maske yukarı takıldığında ağızlarına geliyor. Aynı maskeyi kullanan aile bireyleri bile varmış. Yüzlerde maske var da sağlıklılar mı? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 23.10.20/07.02
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir