Şiir Defteri

MAHKEMELERDE YALAN MAKİNASI KULLANMAMAK SAVCILAR VE AVUKATLAR İŞSİZ KALMASIN DİYE Mİ? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.03.2021 / 01:19
1029 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Bakın; ülkemizde ya da dünyada hiç 'Hastahanelere, tıppa, doktorlara güven azaldı' diye birşey var mı, yok; oysa 'Hukuka, yargıya, adalete güven azalması' diye birşey var. Tıppa güven artarken hukuka güven neden azalmakta? Çünkü tıp bilimdir, ve bilimcilerce yapılır oysa hukuk bilim değil çünkü bilimcilerce değil siyasetçilerce yapılmakta. Demek ki hukuka güvenin sürekli artması için hukukun önce 'bilim' olması gerekir yani hukuku, yasaları siyasetin değil bilimin yapması ve uygulaması gerekir. Günümüzden 10 bin yıl öncesini düşünün. Ne parmak izi var, ne Dna; bul iki tanık, masumları bile idama gönder; buna da hukuk, adalet, yargı denilsin. Gerçek ki hukuka ilk en büyük yardım Parmak izi teknolojisinden geldi, sonra da Dna'dan. Ancak yetmiyor çünkü Yalanmakinası(Yalan makinası/makinesi) de gerekli çünkü insanlar yalan söyleyebiliyorlar, iftira atabiliyorlar, kendilerini yaralayıp hastahane raporu alıp suçu başkalarına atabiliyorlar; yani açık ki Yalanmakinasız bir hukuk, adalet, yargı gözleri kapalı bir durum olur. Genelde mahkemelerde, özelde ise boşanma davasında, ve ceza davasında, Yalanmakinası zorunluluğu neden yok? Buna 'Yalanmakinası güvenilir değil' denilemez çünkü hem zaten insanlar, tanıkları, ve kanıtları da güvenilir değil, hem de Yalanmakinası teknolojisi artık çok ilerledi, çok gelişti. Abd'de, bir kasabada 20 yıl önce bir çocuk öldürülmüş. En kuşkulu iki kişi Yalanmakinasından geçirilmiş, ikisi de masum çıkmış ancak ikisi üzerinde de kuşkular sürmüş. 20 yıl sonra, Dna teknolojisi uygulaması başlayınca o kişinin bu kez Dna'larına bakılmış ve yine ikisi de masum çıkmış, çünkü katil gerçekte, hiç akıla bile gelmeyen birisi imiş. Her makina hata yapabilir ancak hata yaptı ya da yapabiliyor diye makinalar hayattan çıkarılmaz, makinaların daha iyisi yapılır. Yargıçlar, savcılar da hata yapabiliyorlar; İstinaf kararlarında, Yargıtay kararlarında, Aihm kararlarında bunun örnekleri var, üstelik de pekçok; 'Yargıçlar, savcılar hata yapıyorlar' diye savcılık, yargıçlık kaldırıldı mı, mahkemeler kapatıldı mı? Öteyandan; Yalan makinası sonuçları başka Yalan makinasıları ile de, Dna ile de, Olay yeri inceleme ile de sınanabilir. Açık ki mahkemelerde Yalan makinası kullanılsa davalar aylarca, yıllarca sürmek yerine hemen sonuçlanacaklar ve doğru sonuçlanacaklar; peki neden ısrarla mahkemelerde Yalan makinası kullanılmasına karşı çıkılmakta? Bu soruya mantık 'Acaba savcılar ve avukatlar işsiz kalmasın diye mi?' diye düşünce üretmekte çünkü Yalan makinası olursa onların yerini Yalan makinası uzmanıları(uzmanları) alır. Savım ki doğru, güvenilir yargılamanın üç koşulu şunlar: 'Parmak izi, Dna, Yalan makinası'dır, yani 'İfadeler, tanıklar, raporlar' değil. Gerçek ki Gerçek mahkeme kararı yargıçın kararı değil; Parmak izinin, Dna'nın, ve Yalan makinasının kararı'dır yani 'Bilim ve teknoloji'nin kararı yani Parmak izi teknolojisiz, Dna teknolojisiz, ve Yalan makinasız hukuk doğru, gerçek, bilim hukuk olmaz; ben Parmak izi teknolojisi, Dna teknolojisi, ve Yalan makinası olmayan adaleti gerçek adalet sayamam. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 8.3.21/01.19
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir