Şiir Defteri

KORONA AŞISI OLMAMAK BOŞANMA NEDENİ OLMALI SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
20.05.2021 / 08:42
517 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Doğru ülke de, doğru hukuk da, doğru ekonomi de, doğru eğitim de ülkeyi, hukuku, ekonomiyi, eğitimi siyasete göre de, topluma göre de, keyife göre de, Batıya göre de, Doğuya göre de düzenlemek, oluşturmak, yapılandırmak değildir. Doğru sanat da sanatı sanatçıya ya da topluma göre düzenlemek, oluşturmak, yapılandırmak, üretmek değildir. Doğrunun ölçütü bilinmeyen şey de, anlaşılmayan şey de, henüz icat edilmemiş birşey de değildir. Doğruyu; de, Muhammed de 'Önce bilim ve ahlak' diye özetledi, ve tanımladı. Yani insanı ve insanlığı ilgilendiren doğru; herkesin keyifine ya da çıkarına göre değişen birşey değil, çarpım tablosu, bilim, cetvel, elementler tablosu gibi herkese göre aynı olan, herkese göre değişmeyen birşeydir. Gerçek ki böyle bir 'doğru'ya uymak biraz fazla bir zeka, akıl, mantık, dikkat, duyarlılık, emek, bilgi gerektirir. Türkiye'de görünmekte ki demokrasi, hukuk, eğitim, ekonomi 'Bilim ve ahlak'a göre değil genelde siyasete ve özel sektöre; özelde ise Batıya, Doğuya, insan dişisine, ve siyasi yandaşlığa göre düzenlenmek durumu ya da eğilimi göstermekte. Bu nedenle ki 'Kadına pozitif ayrımcılık' diye bir saçmalık da bulunmakta ki buna akıldışı-ahlakdışı moda-pılaj(plaj)-mekan-özel hayat gibi şeyler de dahil durumdadır; nedir yani, bayanlar alime mi olmuşlar; alimlere, alimelere bile pozitif ayrımcılık gösterilmiyorken? Düşünün; Atatürk de, Muhammed de 'Önce bilim ve ahlak' demekte ancak toplumları bölmek, ve insanları birbirlerine düşman etmek üzerine kurulu bir dünya olan siyaset zina, genelev, pılaj gibi ahlaka aykırı şeyleri, astroloji gibi bilime aykırı şeyleri bile serbest bırakmakta; açık ki siyasetin pusulası da, amaçı da 'Bilim ve ahlak' değil 'Oy gelsin de nereden, nasıl gelirse gelsin'dir. Bu nedenle ki siyaset bilime de, ahlaka da, dine de, insanlığa da, akıl-ruh sağlığına da aykırıdır; bu nedenle ki siyaset birgün, ayı oynatıcılığının yasaklanması gibi yasaklanacaktır. Yani; bilime ve ahlaka aykırı bir ülkeye, ekonomiye, eğitime, hukuka, turizıma(turizme), modaya, medyaya, sanata nasıl 'Doğru ülke', 'Doğru vatan', 'Doğru toplum' denilebilir? Devlet de, hukuk da, demokrasi de, laiklik de, özgürlük de, eğitim de bilime ve ahlaka aykırılığı korumamalıdır yoksa Atatürk'e de, Muhammed'e de uzak olur. Dine bilim de dahildir. Bu nedenle ki Muhammed 'Din bilimdir, bilim Çin'de de olsa gidip öğrenin, alimin uykusu bile cahilin ibadetinden üstündür' dedi. Demek ki doğru bir ülkede; bilim ve ahlak amaç ve örnek alınır. Yani demek ki bilime ve ahlaka uygun bir ülke Atatürk'e de, Muhammed'e de uygun bir ülke durumu içerir; bilime ve ahlaka aykırı bir ülke de Atatürk'e de, Muhammed'e de aykırı bir dünya durumudur. Boşanma konusunda, tuhaf tuhaf, pekçok nedenler sağlanmış görünmekte tıpkı elmanın bile silah sayılması durumu gibi. Yani açık ki hukuk da, hukuku yapan siyaset de henüz felsefe, mantık, bilim bilmekten hoşlanmamak, ve sözcüklerin anlamlarını bilmekten uzaklık durumu içinde görünmekte. Boşanma konusunda önerim ki korona aşısı olmamak da, koronaya karşı önlemlere uymamak da boşanma nedeni olmalı ki zaten eşinin, varsa da çocuğunun ya da çocuklarının yani ailesinin sağlığını, hayatını tehlikeye atmak hem akıl-ruh sağlıksızlığı durumudur, hem de böyle birinin toplumsal olmadığının da , aile kurmaya da uygun olmadığının da belirtisidir. Bu konuda; ceza makbuzları da, aşı kayıtı da, kamera kayıtları da, tanıklar da somut kanıt(delil) olarak kullanılabilir. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 20.5.21/08.42
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir