Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / KAR NEVROZU KURAMIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Sanki dört göz ile pusuda bekliyorlar. Sanki o an için elleri zevk, sabırsızlık ve heyecan ile hep tetikde(tetikte). Ben bu yazıyı, ülke ayrımı yapmadan yazdım. Evrensel bir yazı yani. Kuş görürler, hemen vururlar; çiçek görürler, hemen koparırlar; kitap görürler, hemen yakarlar; kar yağar, hemen kazırlar, kürerler. Belediyeler kazırlar, insanlar kürerler. Dozerler, kürekler. Hemen dozerler işe başlarlar. Kar ezilmeye, aşağılanmaya, dışlanmaya, sürgün edilmeye; karın yüzüne sövülmeye, tükürülmeye başlanır; kar acımasızca tekmelenmeye, yumruklanmaya, dövülmeye, linç edilmeye başlanır. Oysa o henüz bir tavşan yavrusu gibidir, bir köpek yavrusu gibi. Hemen kürekler işe başlarlar. Kar kovulmaya başlanır. Karın hemen kafası ezilir. Kar ayaklar altında öfke, hınç, kin ile ezilir. Kar, yağdığına yağacağına bin pişman edilir. Oysa kara dünyaya, beyaz bayrak ile gelmiştir. Barış ile, sevgi ile. Kar; dozerlerce; kaygan, yağlı, incecik bir zemin oluşturuncaya kadar kazınır. O yolda yürümek artık, cesaret ister. İnsan o yolun jilet gibi kaygan durumunu uzakdan(uzaktan) görünce ürperir, titrer, korkar. Buz pisti gibi kayganlaştırıyorlar karları, kazıya kazıya. Sanki arabalar, insanlar kaysınlar diye uğraşıyorlar. Sanki arabalar kaza yapsınlar; ölümlere yaralanmalara yol açsınlar diye uğraşıyorlar. Sanki insanlar kayıp düşsünler; biryerlerini kırsınlar, yaralansınlar ya da beyin ya da iç kanaması geçirip ölsünler diye uğraşıyorlar. Yılda bir kez olsun kitap satın almayan, tutmayan eller hemen kürek saplarına yapışır ve kara sanki uzaydan gelmiş bir düşmanmış gibi, tavuk boğazlarcasına saldırılır. Ben buna takıntı, saplantı diyorum çünkü mantıklı bir açıklaması yok. Kar kazıma ve küreme takıntısı ve saplantısı. Saldırgan kar nevrozu demem; saldırgan bir özellik, nitelik göstermesi yüzünden. Karın kanı yoktur, o ancak beyaz akar. Kar kırmızı kırmızı kanamaz ancak beyaz beyaz ağlar. Bence; ilkel, barbar, geri, gelişmemiş, duygusal yozluk içindeki, duygusal küntlük, duygusal eksiklik içeren toplumların özelliklerinden biri de karları kazımaktır, yerli yersiz. Bence gereksiz yere kar kazımak, küremek; kar kazımayı, küremeyi abartmak linç kültürünün bir uzantısıdır; mantıksız kar kazımanın, küremenin olduğu toplumlar; lince eğilimli, linççi, linç kültürlü, linç istekli, linç çözümlü toplumlardır. Kazınarak cilalanmış, kayganlaştırılmış karlar yaralanmalara, sakatlıklara, ölümlere yol açabilir; karları kazınmış yollar. Umurlarında değil. Bırakın kazımayın karları; yollarda bir karış kar kalsın ki arabalar yavaş gitsinler. Kazınmış karda hızlı gidip kaza yapmasınlar. Karda; arabalar ne kadar yavaş giderler ise o kadar iyidir. Aylardır ilk kez, o da henüz, ancak, yalnızca iki parmak kar yağmış; o iki parmak karı hemen kazıyorlar ve mutlu oluyorlar. İki parmak kar kazınır mı, kürenir mi yahu? Kuş, balık, tavşan, ceylan avına çıkamayanlar; ellerinde dozerler, kürekler ile kar avına çıkıyorlar. Yahu aylardır kar yağmamış, insan şöyle bir seyreder, eline sıcacık çayı alıp, yanına kurabiye, bisküvi falan; kar topu oynar bi'. Yok; hemen kazı, hemen küre(kürekle at). Düşmanın gelmiş, hemen yok et. Kar bu yaa; sudan oluşmuş pamuk. Hiç mi duygu yok? Hiç mi sevgi yok? Hemen yok etmeye çalışmak niye? Beyazı hiç mi sevmezsiniz? Beyaz görünce hiç katlanamıyor musunuz? Kar bu yaa, kar! Masal kitaplarındaki kar! Evinin önündeki karı niye kazıyorsun? Daha dün gece yağmış! Otur biraz seyret, biraz okşa karı! Olmaz! Hemen küre! Hemen yok et! Geldiğine geleceğine hemen pişman et! Oysa kar; bir karışı geçmeyince kazınmamalı. Çünkü karı buz pisti gibi kazınmış yollarda yürümek çok zor; insanlar hemen düşebilirler. Yaşlı var, hasta var. Kar tabanlı ayakkabıları olmayanlar var. Ayakkabılarının altı, kullanılmakdan dümdüz olmuş yoksullar var. Bırak bir karış kar kalsın yollarda, yürümek kolay olsun, arabalar kaymasın; insanlar düşmesin, düşer iseler de yumuşak kara düşsünler. Beyaza saldırıp, beyaza kan damlatmak niye? Öyle yerler var ki insanları kar yağınca kar topu oynamıyorlar, kızak kaymıyorlar; hemen karı kazıyorlar, kürüyorlar, bir pislikmiş gibi. Oralarda; kar topu oynayan çocuklar bile göremezsiniz. Duygu öylesine bırakıp gitmiş oraları. Duygunun olmadığı yeri de pisikopatlık, sosyopatlık, terör dolduruyor. Kar bazı yerlerde bir umut, sevgi değil; Don Kişot'un yeldeğirmenleri gibi sanki. Boğalar nasıl ki kırmızıya saldırıyorlar, onlar da beyaza, kara saldırıyorlar. Bırakın kar yaşasın; güneş onu öldürünceye kadar yaşasın. Biçecekseniz de çimenleri biçtiğiniz gibi biçin; kökünden değil; bırakın biraz kalsınlar, hiç değil ise bir karış kalsınlar. Bence; bir karıştan aşağı kazınmış yollarda kayan arabaların yol açacakları zararları; düşen insanların görecekleri zararları; o yolları kazıtan belediyeler ya da ilgili kurum, kuruluş karşılamalı, ve zarar görenler o belediyelere kar kazıma zararı tazminatı davası açmalı. Beyaz karı; insanlar karartmaya, sanki kan rengine çevirmeye çalışıyorlar. Kar tatlıdır; içine pekmez koyup yiyin, asit değildir. Kardan helva yapılır pekmez ile; kardan, kırılan kemikler, giden canlar, yamulmuş arabalar yapmayın. Saçlarını kazıtan insanlar gibi karı sıfıra, usturaya vurmayın. Beyaz duyguyu; takıntılarınızın, saplantılarınızın mayınlı tarlalarında yok etmeyin. İnsan beyaza bu kadar mı düşman olur? İnsan insanlara ve arabalara bu kadar mı düşman olur? Basit bir saplantı, takıntı değil bu; düşmanlık içeren bir saplantı, takıntı. Nevrotik bir gereksinim. Kar nevrozu. Bence kar bazılarında nevrotik duygular, nevrotik acılar, nevrotik saldırganlıklar, nevrotik düşmanlıklar, nevrotik eylem gereksinimleri, nevrotik davranış gereksinimleri uyandırıyor. Kendi düşen ağlamaz imiş. Ancak insanlar kendileri mi düşüyorlar? Kar, kanatmaz; karı, kanatıyorlar. Kardan adam, katil adam değildir. Sinek kaydı tıraşı(traşı) yapılmış karlı yollar. Viijjjjtttt! Kaydın gitti. Sonra; çevreden ahlar, vahlar, geçmiş olsunlar. Necdet Gürçiftçi 11-Aralık-2012 tarihinde internette yayınlandı.

KAR NEVROZU KURAMIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler