Şiir Defteri

KADINI TABULAŞTIRMAK YA DA MELEKLEŞTİRMEK ADALETSİZLİĞE NEDEN OLUYOR DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.03.2021 / 01:15
452 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Açık ki akıldışı, ahlakdışı, küresel ve derin bir merkez dünyaya akıldışılık ve ahlakdışılık egemenleştirmek için uğraşmakta; bu amaçına(amacına) ulaşmak için de akıldışı-ahlakdışı moda türü, akıldışı-ahlakdışı reklam türü, akıldışı-ahlakdışı yarışma türü, akıldışı-ahlakdışı ünlü türü, akıldışı-ahlakdışı pılaj(plaj) türü, akıldışı-ahlakdışı sinema türü, akıldışı-ahlakdışı Tv dizisi türü, astroloji, alışveriş bağımlılığı, akıldışı-ahlakdışı giyimli sıpor(spor) türü, akıldışı-ahlakdışı bilgisayar oyunu türü, akıldışı-ahlakdışı amaçlı sivil toplum örgütü, haber gibi nesnel araçları kullanmakta; yine açık ki bunun için de öznel araç olarak da yetişkin insan dişisi kitlesini kullanmaya çalışmakta ki bu nedenle yetişkin insan dişisi üzerine özel amaçlı araştırmalar yapmakta olduğu da açık, örnek ki 'Bayanların alışveriş sırasında zekalarının ne kadar düştüğü' konusunda bile araştırma yapılmıştı 20 yıl kadar önce ki bu tür araştırmaların yetişkin insan dişisinin zekasının ne durumda olduğu, ne kadar düşürülebileceği, ve nasıl düşürülebileceği konusunda kullanılma olasılığının olduğu açıktır. Bu merkez yetişkin insan dişisine 'özgürlük' vermek diye özelde akıldışılık, bilimdışılık, ahlakdışılık, iş/çalışma hayatı içine, akıldışı-ahlakdışı modaya, akıldışı-ahlakdışı pılajlara, akıldışı-ahlakdışı özel hayat türüne; genelde ise nefse kölelik içine sokmaya çalışmakta çünkü nefs savım ki hem en büyük cehalettir, hem kötülüklerin nedeni ve amaçıdır(amacıdır), hem de önce akılı, mantığı, sonra da ahlakı, vicdanı, insancalığı yok eder, bu nedenle ki Tv kanalıları(kanalları) moda yarışması, yemek yarışması, sıpor yarışması gibi ilkel, barbar, ve nefs köleliği özellikli yarışmalar ile dolmakta. Bu merkezin taktiklerinden biri de açık ki yetişkin insan dişisini mağdur, masum, melek gibi; yetişkin insan erkeğini ise zalim, barbar, gaddar, suçlu göstermektir. Bu nedenle de medyada; yetişkin insan dişisine karşı şiddet olayları sürekli, ve abartılı olarak yer aldırılmakta, örnek ki yetişkin insan dişisine şiddet uygulamış yetişkin insan erkekleri 'Canavar, cani, hayvan, zalim' gibi tanımlamalarla verilmekte, yetişkin insan dişisi tabulaştırtılmakta, sokakta yetişkin insan dişisine elkaldıran(el kaldıran) bir yetişkin insan erkeği görüldüğünde o yetişkin insan erkeğini linç etmek kültürü öğretilmektedir yani sanki yetişkin insan dişisi melek, ilahe oysa dünya tarihi 'cani' denilen yetişkin insan dişisi serikatiller(seri katiller), hükümdarlar ile de doludur; çağımız da hunharca cinayet işlemiş yetişkin insan dişisileri ile de doludur yani yetişkin insan dişisi ne masumdur, ne melek. Gerçek ki yetişkin insan dişisi ne tabudur, ne melektir; örnek ki felsefeci Althusser karısını dırdırı yüzünden öldürmüş; yazar Dostoyevski bir kış günü, Rusya'daki evinden karısının dırdırından bıktığı için hasta hasta bir köye gitmiş, başkalarının evinde ölmüş; yani yetişkin insan dişisi de hayatı çekilmez, cehennem, işkence, zulüm yapamaz mı? Açık ki yetişkin insan dişisi demek önce 'dırdır' anlamına gelmektedir ki Türkiye de bu durumu anlatan atasözleri ile de doludur. Öteyandan; akıldışı-ahlakdışı modanın birinci, ilk hedefi yetişkin insan dişisidir; bu nedenle ki moda sitesileri(siteleri) yetişkin insan dişisine ait akıldışı-ahlakdışı giysilerle doludur; bu nedenle ki yetişkin insan dişisi sokaklarda bile mini şort diye külotla, pılajlarda da bikini diye sütyen-külotla dolaşabilmektedir. Bu merkez biryandan da yetişkin insan dişisi arasında lezbiyenliği yaymak için uğraşmaktadır. Açık ki yetişkin insan dişisini çalışma hayatına sokmak az ücretle sömürmek, ve kazandığı parayı da en başta moda olmak üzere ticaret ile almak içindir yani o merkezin yetişkin insan dişisini alime, bilge, evliya yapmak gibi bir amaçı yoktur. O merkezin akıldışı-ahlakdışı tutumu siyasete ve hukuka da yansımakta; bu nedenle de siyaset zina, toplumsal alanlarda ahlakdışı giyim, eşcinsellik gibi ahlaka aykırılıkları serbest yapmakta; ve yetişkin insan dişisine 'Pozitif ayrımcılık' diye tuhaf birşey vermekte; bu nedenle de bay ve bayan arasındaki yargılamada daha yargı aşamasının başlangıçında(başlangıcında) bay 'Suçlu', bayan 'Masum' olarak görülebilmekte oysa ortalık mahkemelerde bile yalan söyleyen, iftira atan, üstelik de üniversite mezunu yetişkin insan dişisileri de dolmakta yani o merkez 'Kişi yetişkin insan dişisi ise haklıdır, masumdur; yetişkin insan erkeği ise suçludur, zalimdir' pısikolojisi(psikolojisi),mantığı, ruhu yerleştirmeye çalışmakta. Açık ki o merkez hem yetişkin insan dişisini akıldışı-ahlakdışı yapmaya çalışmakta, hem de bu duruma tepkiyi suç yapmaya çalışmakta. Bu tuzağa düşülmemelidir. Bu nedenle boşanma davası, ve ceza davası mahkemesilerinde(mahkemelerinde) Yalanmakinası(Yalan makinası/makinesi) zorunluluğu olmalıdır; ifadelere, suçlamalara, tanıklara, ve darp raporularına(raporlarına) önem verilmemelidir çünkü ifadelerinde, suçlamalarında yalan söyleyen, iftira atanlar da olmakta, yalancı tanık getirenler de olmakta, kendini yaralayıp 'Eşim yaraladı' ya da 'Falan yaraladı' diye hastahane raporu alanlar da olmakta. Doğru hukuk, doğru adalet, doğru yargı insana güvenmekle değil; bilime ve ahlaka sarılmakla başlar. Hukukta yani yargılamada sonuçtan çok neden önemli olmalıdır oysa medya olayların nedenlerine bakmadan yetişkin insan erkeğini suçlu, yetişkin insan dişisini de masum ilan etmektedir; bu durum da Kadir Şeker gibilerin oluşmasına neden olmaktadır. Örnek ki kadın kocasına evlendiklerinden beri dırdır etmektedir, olay anından önce de dakikalarca dırdır etmiştir; kocanın da sabırı(sabrı) bitmiştir, ve örnek ki karısına tokat atmıştır, hemen 'Vay, sen kadına nasıl tokat atarsın!'; belli ki gürültünün yasak ve suç olduğu, dırdırın da gürültü olduğu unutulmakta ya da boks, kickboks diye yetişkin insan dişisilerinin(dişilerinin) birbirlerini nasıl dövdükleri ve bunun da nasıl zevkle izlendiği unutulmakta; yani demek ki olay iyice anlaşılıncaya kadar yetişkin insan erkeğini de, yetişkin insan dişisini de suçlu, mahkum ilan etmemek, yalnızca sonuça(sonuca), olaya, duruma değil nedenlere de bakmak gerekir ki bilim, bilimsellik de bunu gerektirir. Oysa hukuk önünde, suçu kesin olarak kanıtlanıncaya kadar hiçbir sanık 'suçlu' değildir; ve hukukun merkezi yetişkin insan dişisi de, yetişkin insan erkeği de, insan da, toplum da değil 'Bilim ve ahlak' olmalıdır. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 8.3.21/01.15
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir