Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / KADINA ŞİDDET VE KADIN CİNAYETİ KONUSU TÜRKİYE DÜŞMANI DIŞ GÜÇLERCE KULLANILIYOR SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

21. yüzyıl ile ile 20. yüzyıl arasında en önemli fark bilim ve teknoloji gibi alanlarda değil bence; akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı, küresel ve derin bir merkezin akıldışı ve ahlakdışı bir insanlık ve dünya yaratmak için kurulmuş olmasıdır savım ki. Bu merkez araç ya da silah olarak da modayı, turizımı, medyayı, ünlüleri, sivil toplum örgütülerini, reklamları, sanatı, cinsiyeti, cinselliği ve yetişkin insan dişisi kitlesini en başta kullanmaktadır. Bunun için de aşması gereken engellerden birisi de ülkelerdeki saygın, erdemli önderlerin, liderlerin saygınlıklarının yok edilmesidir; bu nedenle ki ülkemizde de Atatürk'e ve Mevlana'ya da saldırtmaktadır. Bu merkezin temel insan birimi yetişkin insan dişisi kitlesidir çünkü bu kitle henüz tümden ekonomiye ve hayata katılmamıştır, hem para harcama eğilimi çok yüksektir, hem modaya uymaya çok razıdır; porno sektörü üretimi de temelde bu kitle üzerine kuruludur bu nedenle yani bu merkez için, yetişkin insan dişisi kitlesi ''Para basma fabrikası' gibidir. Bu nedenle ki moda ve turizım(turizm) reklamları(tanıtımları) da yetişkin insan dişisinin ahlaka aykırı bölümü ile yapılmaktadır, ve bu tanıtımlar reklamdan çok müstehcen yayın özelliği göstermekteler; ve üstelik de son zamanlarda bu tanıtımlar toplumlara lezbiyenlik pompalayıcı türde üretilmekteler; bayan bayana moda tanıtımları, turizım tanıtımları falan gibi. Bu küresel merkez toplumlardaki, ülkelerdeki her konuyu ahlaka kötülük yapmak için kullanır, ve bu merkez için, ahlaka aykırı moda içindeki kişilerle, ahlaka aykırı özel hayat içindeki kişiler en kullanışlı kitleyi oluşturmakta. Bu nedenle ki bu merkez ülkelerdeki türbanlı, tesettürlü bayanlar öldürüldüklerinde sesini çıkarmaz ancak ahlaka aykırı modalı ya da ahlaka aykırı özel hayatlı kişiler öldürüldüklerinde gösterilerle, demeçlerle, yayınlarla ortalığı birbirine katarlar, yani kendisinin büyük bir güç olduğunu göstermeye çalışır, yani bu merkez nerede ahlakdışılık varsa hemen oradadır. Bu merkez asla 'Ahlak istiyoruz, bilimsellik istiyoruz'' demez, dedirtmez; ülkemizde de Atatürk'e düşmanlıklarda, hakaretlerde; demokrasiye ve laikliğe saldırılarda, ve türbanlı, tesettürlü bayanlar öldürüldüğünde hiç ortaya çıkmamakta ancak bir hayvana şiddet ya da vahşet uygulandığında hemen ortaya çıkmakta. Kadına şiddet, kadın cinayetleri gibi konularda bu merkezin ortaya çıkması gerçekte yetişkin insan dişisi ya da insanlık ya da demokrasi ya da laiklik ya da özgürlük yararına değil; ahlakdışı bir dünya yaratmak amaçına ulaşmak içindir çünkü bu merkez biryandan kadına şiddete, kadın cinayetlerine tepki gösterirken biryandan da ahlakdışı modayı, ahlakdışı turizımı(turizmi), ahlakdışı ünlüleri, ahlakdışı hayat biçimilerini savunmaktadır. Bu merkez Türkiye'ye düşmanlık yapmak dışında bir de Akp'ye düşmanlık yapmak içindedir çünkü sanmakta ki böylece biryandan Akp karşıtı kitleyi yanına toplayacak, biryandan da Türkiye'yi dünyaya karalayacak yani bir taş ile çok kuş durumu. Bu merkez asla demez ki 'Ben ahlaktan yanayım, zinaya karşıyım, fuhuşa karşıyım, ahlaksızlığa karşıyım, ahlakdışı modaya karşıyım, ahlakdışı turizıma karşıyım, toplumsal alanlarda ahlakdışı giyimli olmaya karşıyım, ahlakdışı mekanlara karşıyım, ensestliğe karşıyım, çıplaklar kampına karşıyım, eşcinselliğe karşıyım, pornoya karşıyım, çıplaklığa karşıyım.' çünkü kadına şiddete ve kadın cinayetlerine karşıtlık kılıfı altında asıl yapmak, gerçekleştirmek, yaymak istediği şeyler bunlardır yani bu merkez cinsel yozluğa aykırı hiçbirşeyin karşısında olmaz. Ne yazık ki hem kendilerine 'Atatürkçü' deyip, hem de Atatürk'ün 'Önce bilim(ilim) ve ahlak' savına sırtdönmüş sözde Atatürkçüler de bilerek ya da bilmeyerek bu merkezin etkinliklerinin ve amaçlarının içinde yeralmaktalar. Bu güç; bir kadına ya da eşcinsele ya da hayvana şiddet haberi olsa da, bir kadın ya da eşcinsel ya da hayvan cinayeti haberi olsa da ortalığa dökülsek diye bekler gibi bir durumdadır. Bakın, İstanbul'da, İstanbul belediyesi meclisi'nde, Akp'li üyelerin ve Mhp'li üyelerin oyları ile, bir caddenin, Atatürk kahramanı bir kişinin isimi olan isimi kaldırıldı ve yerine Atatürk'e hakaret etmiş birinin isimi verildi ancak bu merkez hiç tepki göstermedi buna çünkü 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e saldırı bu merkezin de işine geliyor, hoşuna gidiyor. Savım ki 21. yüzyılda insanlığa ve Türkiye'ye saldırı cinsel ahlaksızlıkla, cinsel utanmazlıkla yapılmaktadır. Bu merkez ülkemizde öylesine egemen olmakta ki başları örtülü köylü kadınların yanlarında bile mini etekli ya da tayt pantolonlu kızları olağanlaşmaktadır; köylü anneler ve köylü babalarda bile kızlarının evlilikdışı cinsel hayatlarını, tepki göstermek yerine olağan görmeye doğru yönelme görülebilmektedir. Bir toplumu aynı siyasi partiye sokamayabilirsiniz ancak moda içine sokabilirsiniz. Yani çağımızın en büyük kitle imha silahı ahlaksızlık üretimi, moda damgalı silahtır. Modanın amaçı alimler, alimeler yaratmak değil Sodom'lar, Gomora'lar, Pompeiler yaratmaktır. İstanbul sözleşmesi denilen 2. Mondros sözleşmesi'nin de uzun vadeli amaçı budur. Adalet, hak, özgürlük mü istiyorsun; öyle ise Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim(ilim) ve ahlak' ile gel; ahlaksız, şizofren, barbar, utanmaz Batı ile değil. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 24.2.20/09.10

KADINA ŞİDDET VE KADIN CİNAYETİ KONUSU TÜRKİYE DÜŞMANI DIŞ GÜÇLERCE KULLANILIYOR SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler