Şiir Defteri

KADIN VE HAYVAN (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
27.11.2020 / 09:40
444 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Yetişkin insan erkeğinin göğüsleri kastır, kas da yiğitlik, kahramanlık, güç demektir; yetişkin insan dişisinin göğüsleri ise cinsiyettir, cinselliktir. Yani, göğüs ikisinde de var da, anlamları farklı. Yani, akıl yalnızca benzerlikleri fark etmek değil, 'Farkları fark etmektir' de. Buna 'Seçicilik ve ayrımcılık' denir. Yani, doğru akıl da, sağlıklı akıl-ruh da hem herşeyin aynı olduğunu, hem de herşeyin farklı olduğunu fark edebilen akıl ve ruh durumudur. Akıl da, akıl-ruh sağlığı da, bilim de 'seçicilik ve ayrımcılık' gerektirir. Gerçek ki herkes kendi beğendiğine, kendi istediğine sahip olmak ister. Yani, gerçek ki 'seçicilik ve ayrımcılık' yoksa akıl da, akıl-ruh sağlığı da yok demektir. Dünya denilen şey gerçekte içi lav, kor, ateş dolu birşeydir; insan denilen şey de içi bağırsak, bok, pis, iğrenç, tiksinç, mide bulandırıcı şeyler dolu birşeydir. Yani dünyaya, vatanlara, ülkelere ve aşık olunan kimselere bu övgüler nedense? Yani insan bedeni de, memeli hayvan bedeni de gerçekte nesnel olarak aynı şeydir; memeli hayvan bedeninde ne varsa, insan bedeninde de vardır büyük olasılıkla. İnsanı hayvandan ayıran şeylerden biri mantık, biri de mantığın en üst aşaması olan ahlaktır yani mantık yoksa ahlak da olmaz, ahlak yoksa mantık da yok demektir. Yani, insan, dünyayı ve vatanını, ülkesini ne kadar güzel, harika görürse görsün, dünya da, vatanlar da altları lav, kor, ateş dolu şeylerdir; insanlar da kendilerini ne kadar büyük, üstün, önemli, harika görürlerse görsünler, sonuçta içleri bağırsak, bok, pis, iğrenç, tiksinç, mide bulandırıcı şeyler dolu şeylerdir, kuşkusuz ki insan dişisi de. Kadının değeri konusunda ya da kadına değer vermek konusunda pekçok söz söylenilmekte, pekçok şey yapılmakta ancak durum ne yapılırsa yapılsın kadına değerin nicel de, nitel de, somut da, soyut da sınırı ve sonu olduğunu göstermekte. Örnek mi? İşte örnek: Erkekler pazardan ya da üreticiden bir hayvan aldıklarında, hayvan yavrularsa çok sevinirler, mutluluktan uçarlar. Örnek ki erkek, koyun aldığında, koyun yavrularsa çok sevinir, ikiz yavrularsa daha çok, üçüz yavrularsa daha çok; inek için de, akvaryum balığı için de, tavşan için de, köpek için de böyle. Peki, dünyada kaç erkek; bakire diye evlendiği, 'aldığı' bayan evlendikten üç gün sonra yavrularsa sevinir, mutluluktan uçar; dünyada kaç aile, bekar, bakire kızları sokağa çıktıktan üç gün sonra yavrularsa sevinir, mutluluktan uçar; ancak açık ki dışarıdan bebek yerine bir tavşan ya da muhabbet kuşu getirseler sevinirler. Peki, dünyada kaç kadın, kocasına 'Ben şimdi sokağa çıkıyorum, akşama sana bir başkasından bebek yapıp geleceğim' der? Yani, kadın, kocasına 'Aldığın koyun yavrularsa seviniyorsun da, ben sana yavru getirsem neden sevinmiyorsun?' diyebilir mi? Bu durum açık ki yetişkin insan dişisinin gerçekte hayvan kadar değeri olmadığını göstermekte. Yani açık ki bunca hoş, güzel, övgü dolu söz; şiir gerçekte boşa. Yani açık ki yetişkin insan dişisine yetişkin insan erkeğince söylenilen her güzel söz koşullu durumda. Yani, 'Senin için Roma'yı yakarım, dünyayı yıkarım' diyenler var ya, sevdikleri çocuksuz, bakire kadınlar bir süre sonra yanlarında çocukla gelsinler bakalım. Yani, erkek, satın aldığı koyun yavruladı diye seviniyorsa, bakire diye evlendiği kadının üç gün sonra çocuk doğurmasına da sevinmek zorunda mı? Yani, herkes sınırını bilmek zorunda. Açık ki herşeyi yalnızca yetişkin insan erkeğinin aşmasını beklemek, istemek yanlış; bazı şeyleri de yetişkin insan dişisinin aşması gerekir, örnek ki nefs gibi, mantıksızlık gibi, ahlaka aykırılık gibi, modaya kölelik gibi. Batıda akıl var da ahlak yok yani akıl henüz en üst nitel soyut aşamasını ulaşamamış. Bu nedenle ki Batının arkasına takılmak mantıksızlığın zirvesine koşmaktır gerçekte. Yani, açık ki herkes sınırını bilmeli; yani, yalnızca yetişkin insan erkeğinin değil, yetişkin insan dişisinin de, insanın da sınırı var, ve olmalı da çünkü yoksa yalnızca ahlak değil, akıl, mantık da dışlanmış olunur. Gerçek ki herkes Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'a sarılırsa sorun kalmaz ki insanlığın da, uygulanan demokrasinin de, uygulanan laikliğin de temel sorunu 'Bilim ve ahlak'a sarılmamaktır zaten. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 27.11.20/09.40
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir