Şiir Defteri

KADIN CİNAYETLERİNİN NEDENİ OLARAK YARGININ YANLIŞ KARARLARI DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
05.02.2021 / 07:47
418 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Gerçek ki erkek; melek, süttençıkmışakkaşık(sütten çıkmış ak kaşık) değildir; gerçek ki dişi de melek, süttençıkmışakkaşık değildir. Yani, adalet insan iradesine bağlı olamaz; yani gerçek, doğru adalet için, bilim ve teknoloji gerekir. Toplumda; mağdur olarak hep bayanlar gösterilmekte; peki baylar da mağdur olamazlar mı? 'Kadın cinayeti' denilen cinayetler var. Sanılmasın ki bu cinayetleri kadınlar işliyor; hayır, bu cinayetlerin kurbanları kadınlar. Bu cinayetleri önlemek için pekçok öneri ilerisürülmekte(ileri sürülmekte), İstanbul sözleşmesi denilen sözleşmenin bile bu cinayetleri önleyeceğini ya da azaltacağını ilerisürenler var. Çözümden önce, sorunların nedenlerine bakmak gerekir; felsefe, bilim ve mantık bunu gerektirir. Açık ki işsizlik, yoksulluk gibi ekonomik nedenlerden tutun; cehalet, mantıksızlık, ruhsal sağlıksızlık, medya, akıldışı-ahlakdışı ünlü, akıldışı-ahlakdışı turizım(turizm), ve akıldışı-ahlakdışı moda gibi pekçok nedeni var bu sorunun ancak gerçek ki temel neden 'nefs' çünkü nefs hem en büyük cehalettir, öyle ki alimi bile cahil durumuna düşürür, hem kötülüklerin hem nedeni hem amaçıdır(amacıdır), hem de önce akılı(aklı), mantığı, sonra da vicdanı, ahlakı, akıl-ruh sağlığını, insanlığı yok eder; ve kapitalizımda(kapitalizmde) siyaset de, ekonomi de, hayat da, eğitim de nefs üzerine kuruludur yani felsefenin, mantığın, bilimin, akıl-ruh sağlığının, ahlakın ve dinin. Durum böyle olunca da öteki sorunlarda olduğu gibi açık ki kadın cinayeti denilen sorunda da 'Tavşankaçtilkitut/Tavşan kaç, tilki tut' durumu oluşabilmektedir. Açık ki kadın cinayeti denilen cinayet türünün bir nedeni de yargı olabilir ki bu olasılığa neden olarak, boşanma sonrasındaki kadın cinayetleri gösterilebilir. Neden böyle bir olasılık var? Çünkü gerçek ki ceza davası, ve boşanma davası gibi davalarda yalancılık, iftiracılık, yalan ifade, yalancı tanık(şahid/şahit), uyduruk sağlık raporu gibi şeylere bolca rastlanmakta, ve yargı da bunlara kanabilmekte. Kadın cinayeti denilen cinayet türünde; bu cinayetlerin; mahkemenin boşama kararı sonrasında yani boşanma sonrasında da oluşması, bu tür cinayette yargının da etkisinin olabileceği olasılığını, ve bu olasılığın da incelenmesini zorunluluğunu getirmekte. Oluşmuş olaylardan çıkan durum ki; ne pahasına, ve ne neden ile olursa olsun, ille de boşanmak isteyen kadın; yalan ifade verebilmekte, eşine iftira atabilmekte, yalancı tanıklar bulabilmekte; öyle ki kadın kocasına saldırdığında, kocanın saldırıyı durdurmak için karısının bileklerini tutması sonuçu kadın bileklerinde oluşan tırnak izilerini(izlerini) delil olarak gösterip sağlık raporu alıp kocasına darp davası ve boşanma davası açabilmekte, öyle ki bıçakla bile kendini yaralayıp suçu eşinin üzerine atabilmekte. Gerçek ki yalan makinasız(makinesiz) hukuk, adalet, yargı hep kuşku altında kalmak durumu ile karşıkarşıyadır(karşı karşıyadır). Açık ki bu durum; avukat tutmayan, ve temyize gitmeyen kocalar için daha büyük sorun oluşturmakta çünkü avukatsızlık ve temyizsizlik kendini doğru ve iyi savunamamaya neden olmakta. Bu konuda üç örnek vereyim: 1- Koca; borçlarından dolayı, evine haciz gelmesin diye evini karısının üzerine yaptı. Sonra da kadın, hem kocasını evden attı, hem kocasından boşandı, hem de eve kondu; son gördüğümde adam, yatacak yeri bile olmayan, yaşlı annesinin yanında yaşamaya başlamış durumunda idi. Yani mağdur olan, koca. 2- Kadının; bir ameliyat sonrası felçli kaldığı için, evden attığı koca; tekerlekli sandalyede, akşamları, belli ki kendine acındırıp bol da bahşiş bulabileceği, pavyonların, barların bol olduğu bir sokakta oyuncak satıp yaşamaya çalışmakta iken karısı, bir yalancı takın tutup, kocasının her akşam pavyonlara gittiğini söyletti, mahkeme kadını haklı buldu ve boşadı, bir de adama tazminat yükledi. Yani mağdur olan, koca. 3- Kadın, kocasına saldırdı; koca kendini korumak için karısının bileklerini tutup sıktı; kadının bileklerinde kocasının tırnak izileri kaldı; kadın da karakola gidip o izleri gösterdi, darp raporu aldı, koca 'Önce o bana saldırdı, ben kendimi korumak için onun bileklerini tuttum' dediği, kadın da 'Ben ona saldırmadım, o bana saldırdı, işte sağlık raporum da burada' dediği, yani kadın inkar ettiği, adam da 'tuttuğunu' itiraf ettiği için, mahkeme kadını haklı gördü, adama da ceza verdi, zaten kadın aynı gün hem savcıya hem de boşanma mahkemesine koşmuştu. Yani mağdur olan, koca. Bu durum yani yargının yanlış kararları açık ki kocalar üzerinde olumsuz ve büyük, şiddetli bir sonuç oluşturabilir; üstelik de koca işsiz, yoksul ise ya da yakışıklı ya da genç değil ise. Yani açık ki yargının yanlış kararları da kadın cinayeti denilen cinayet türünde etkiye sahip olabilir. Bu durumun temel nedeni de savım ki hukukta, adalette, yargıda, mahkemelerde yalan makinasının bulunmamasıdır. Yani, savım ki mahkemelerde yalan makinası zorunluluğu olursa bu tür cinayetlerde önemli bir azalma olabilir yani yalan makinası zorunlu(şart); öyle ki 'Yalan makinasız adalet değildir', 'Yalan makinasız adalet suçluları korumaya yarar' durumu oluşmakta. Yani, adalet geceleri rahat uyumamalı. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 5.2.21/07.47
Düzenleme: 05.02.2021 / 07:48
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir