Şiir Defteri

İNSANLIK ARTIK DAS PARFUM(KOKU) GİBİ ROMANLARI SEVMEMELİ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
29.01.2021 / 02:27
419 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Yaz yaz nereye kadar. Bu yazı; özelde Das parfum( Koku) romanı ve yazarı ile ilgili bir eleştiri gibi görünse de gerçekte tüm yazarlara, şairlere, sanatçılara, romanlara, öykülere, filimlere, uygarlığa ve insanlığa yönelik felsefe, eleştiri, başkaldırı ve öğreti içeren genelde bir felsefe, özelde ise edebiyat/sanat felsefesi yazısıdır. İnsanlığa bilimsel, ahlaklı, vicdanlı birşey vermeyecek kişilerin yazar, şair, sanatçı olmasına ve insanlığa bilimsel, ahlaklı, vicdanlı bir kişilik vermeyecek, katmayacak romanların, öykülerin (hikayelerin), piyeslerin, şiirlerin yazılmasına filimlerin(filmlerin), televizyon dizilerinin yapılmasına da karşı biriyim. İnsanlar ruhsal masturbasyonlarını, ruhsal orgazmlarını evlerinde, kendi ruhlarında yapmalılar bence; toplumsal, kamusal, kültürel, evrensel alanda değil. Kuzuların sessizliği adlı cinayet filimi yani katil filimi gişe rekoru kırar, Koku adlı cinayet romanı yani katil romanı satış rekorları kırar, porno/erotik/fahişe filimleri gişe rekorları kırar, gıladyatör(gladyatör) yani cinayet filimleri yani katil filimleri gişe rekorları kırar. Oysa insanlık, insanlık kanı, şiddeti, savaşı, silahı, korkuyu, gerilimi, adrenalini değil felsefeyi, bilimi, ahlakı, vicdanı aramalı. Bunları da önce yazarlar, şairler, sanatçılar bulacak ki öteki insanlar ve halklar da bulabilsinler. Demokrasi, uygarlık ve aydınlar; fahişelerden, sapıklardan ve katillerden oluşan bir dünya mı istiyor yoksa? Ben istemiyorum öyle ise ne mutlu ki bana, demokrat, uygar ve aydın değilim. Koku(Das parfum) adlı bir roman var. Üstelik bir seri cinayet yani seri katil romanı. 1985 yılında yayınlanmış. Üstelik kendini çağdaş, uygar, insancıl, demokratik sanan ve sayan Avrupa Birliği'nde, Almanya'da. Ve, Best seller roman olmuş. 2006'da da sinemaya uyarlanmış. Anlaşılan o ki insanlığın; 20. de olsa, 21. de; felsefeye, bilime, ahlaka, merhamete, vicdana, erdeme, onura, barışa, dostluğa, kardeşliğe değil de cinayete, vahşete, sapıklığa, korkuya, tehdite, savaşa, katliama, suça gereksinimi ve hayranlığı var. Konusuna kısaca değineyim: 18.yüzyılda ve Fıransa'da(Fransa'da) geçiyor romanın seri cinayet ortamı konusu. Seri katilin isimi(ismi) Baptiste Grenouille ve bu romanın tanıtımlarında bu seri katile 'Kahraman' deniliyor garipki. Yani bu yazarı ve bu romanı sevenlere göre bu seri katil bir ?Kahraman'(!). Devreler yanmış olmalı. Doğuşdan kokusu olmayan ancak çok iyi koku algılama ve değerlendirme özelliği olan ve dünyanın en güzel kokusunu yaratmayı kendisine amaç edinmiş bir genç adam birgün bir parfümcüde çalışmaya başlar ve olağan üstü kokular yani parfümler üretir. Bu arada bir kediyi ve bir kadını da koku çıkartma tekniği(yöntemi) elde etmeyi öğrenmek için kazanlarda kaynatıp imbiklemeyi de gözardı(göz ardı) etmez. Sonra imbiklemeyi beğenmez ve cesetlerin üstlerini özel bir yağ ile kaplayıp kokularını alma yolunu bulur ve kokularını güzel bulduğu güzel kızları öldürmeye başlar. Sonunda yakalanır ve ölüm cezası verilir. Bu romana ve filimine 'Harika, çok güzel, gayet güzel, çok başarılı, kaliteli, muhteşem' demişler. Sanırım kötüleyen tek kişi ben olacağım. Şöyle bir geçmişe bakalım; 'Kibritçi kız', 'Polyanna', 'Heidi', 'Pamuk Pirenses(Prenses), Pinokyo, Keloğlan, Dede Korkut öyküleri gibi masal kitaplarından sonra gelinen durum; katillere, sapıklara, fahişelere, gıladyatörlere övgü, beğeni, mutluluk sunmak durumu biçiminde utanç verici, aşağılayıcı bir durum. Acaba insanlar ve eğitim; büyüdükçe canavarlaşıyor mu? Yani 21. yüzyıla gelmişiz, hemen hemen herkesin elinde ceptelefonu, bilgisayar ancak sanki İlk Çağ'da falan yaşıyoruz gibi. İnsanların, toplumların, halkların, insanlığın, uygarlığın, çağdaşlığın aldığı zevklere ve emanet edildiği yazarlara yani aydınlara bakar mısınız? Bu kitap konusunda 'İnsanlara, insanlığa çok güzel dersler vermiş, çok güzel şeyler öğretmiş' gibi övgüler yok. İşte bu kitabın gereksizliği yani zaafı budur. Koku romanının kapağına bakar mısınız; yarıçıplak kadın hep. Sanki cinayet değil de seks romanı imiş gibi. Gerçekten de servete sanat, kültür, kitap, sinema, televizyon üstünden giden yol da seks ve cinayet ile döşeli değil mi? Bu bir rastlantı mı? Bence hayır. Şöyle bir bakalım; 50 yıl öncesine göre cinayetler, zinalar ve fahişeler çoğaldı mı azaldı mı? Yani demek ki bu duruma göre; yazarlar, şairler, sanatçılar, romanlar, öyküler, şiirler bunların azalmasına değil çoğalmasına ve beslenmesine yol açıyor? Öyle ise neden yazıyorsun kardeşim? İnsanlığa, insanlığa, toplumlara, halklara vereceğin bilimsel, ahlakçı, vicdancı, insanca şeyler yok ise neden yazıyorsun kardeşim? Neden insanlığın, dünyanın başına düşünür, alim, bilge, evliya, hikmet, erdem değil de yozluk, çürüme, kokuşma, bela olmaya çalışıyorsun kardeşim? Para, ün, mevki, nefs, zevk, eğlence için neden bunu yapıyorsun? Nasıl aydınsın sen, nasıl üniversite okumuş kişisin sen? Neden eli kalemli katillerden, eli kalemli sapıklardan, eli kalemli faşçılardan(faşistlerden) olmaya çalışıyorsun; eli silahlı faşçılar gibi? Silah ile, kan ile öldürenlere özenip sen de mürekkep ile öldürmeye mi çalışıyorsun? Bu nasıl, üniversite okumak? Bu nasıl, aydın olmak? Yazar her akılına(aklına) geleni, tırilyonlar(trilyonlar)kazandıracak olsa da yazmaz; insanlığa doğru, iyi, güzel, yararlı şeyleri verebilecek şeyleri yazar. Roman, öykü, şiir kalem ve mürekkep ile yazılır; silah ve kan ile değil. Böyle bir roman ya da filim; mazoşist(kendisine fiziksel acı verilmesinden zevk alan) ya da sadist (başkalarına fiziksel acı vermekten zevk alan) insanlar ve toplumlar yaratabilir. Yani; cinayetlerden yani ölen insanlardan ve öldüren insanlardan yani başkalarındaki acılardan, zulümlerden, işkencelerden, korkulardan, tehditlerden zevk almak nedir? İnsanca olan kültür; zor durumdaki insanlara yardım etme kültürüdür, onları seyredip zevk almak kültürü değil. Cinayet romanı yazabilirsin, cinayet filimi çekebilirsin, buna birşey demem ancak bunları öyle bir yaparsın ki ne katile hayranlık yaratırsın ne cinayet anını ayrıntıları ile zevk aldıracak gibi gösterirsin ve katile, cinayete, sapıklığa tepki, düşmanlık yaratırsın. Bunu anlarım. Ancak bunları; insanlara insanların işkence görmesinden, öldürülmesinden zevk aldırtacak; insanları kurban ile ya da sapık katil ile özdeşleşmeye götürtecek ve sapık katile hayranlık, sevgi, bağımlılık, destek uyandıracak biçimde yapar isen bunu anlamam. Yazar, şair, sanatçı, edebiyat ve sanat; insanların ve halkların akıl ve ruh sağlığını korumak ve onlara bilimselliği, ahlakı, vicdanı, merhameti, insancalığı öğretmek, zorlamak, koşullamak zorundadır, yükümlüğündedir. Yazarlık ve sanatçılık; bu yöndeki yeteneklerin, özelliklerin, başarılılığın pisikopatsal, sosyopatsal, ahlakdışı, akıldışı, insanlıkdışı teşhir yeri değildir. Bence yazar; kitap yazan demek değildir; insanlığa bilimsel, felsefel, ahlaksal, merhametsel, vicdansal, sevgisel şeyleri öğretmek için kitap yazan kişi demektir. Yani; 21 yüzyıl, demokrasi, uygarlık, çağdaşlık, özgürlük diye öyle bir çağa getirildik ki dünyaca en ünlü ve dünyaca en sevilen ilk on kişi nerede ise seri katillerden, fahişelerden ve sapıklardan oluşacak gibi sanki. Eskiden; kötü insanlar yuhalanırdı, şimdi ise alkışlanıyor. Kitap yazmak hüner değil, insanca kitap yazmak hüner; bir açıdan, Hammurabi de kitap yazdı, Hitler de. Das parfum romanı yazılmasa, bu romanın yazarı doğmamış olsa insanlık ne yitirirdi(kaybederdi)? Bence hiçbirşey. İnsanlığa saygı yok ise hiç değilse kitapların yazımlarında kullanılan ağaçların emeklerine ve kitabın 'koku'suna saygı olsun. Bakın, 'Okumasın' demiyorum; sevmemeli, sevmesin, övmesin' diyorum. Yaz yaz nereye kadar. Necdet Gürçiftçi İnternetde yayınlandığı zaman: 25 mart 2013/06.47
Düzenleme: 29.01.2021 / 02:30
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir