Şiir Defteri

İLKER İNANOĞLU İNGİLTERE VE IRKÇILIK (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
27.08.2020 / 10:45
477 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Evet; hep diyorum; Türkiye'yi de, dünyayı da, insanlığı da 'kurtarmak' için önce siyasetçileri ve ünlüleri eğitmek gerekiyor çünkü akıldışı-ahlakdışı hukukları yani akıldışı-ahlakdışı yasaları(kanunları) yapanlar siyasetçiler, toplumları arkalarından sürükleyenler de siyasetçiler, ve içi akıldışı-ahlakdışı kişi dolu 'ünlü' kitlesi. İlker İnanoğlu isimli bir ünlü var. Türker İnanoğlu ile Filiz Akın'ın oğulu(oğlu). Bu kişi; sosyal medya denilen, adı sosyal, kendi asosyal şeyde, bir sıpor(spor) salonunda çektiği bir fotoğrafını paylaşmış yani yayınlamış; fotoğrafı aynadan çekmiş olmalı ki fotoğrafta ceptelefonunun(cep telefonunun) kılıfının arkasındaki İngiltere yani İngiliz bayrağı da görünmüş, çıkmış. Birileri de o bayrak ile ilgili olarak bu kişiye tepki göstermiş, ve tepki gösterenleri 'ırkçı olmak' gibi tuhaf bir sav ile tanımlamış, eleştirmiş ya da suçlamış. Demiş ki 'İkinci antreman günü 3 ay sonra? Bu arada lütfen şu nefret kusan cahil ırkçı arkadaşlar ne beni takip edin ne beni sevin! Attığınız yorumlar direkt şikayet edilecektir. Bu dünyada ırk, din, ülke ayrımı yapan benim için insan değildir! İnsan olmak, dünyadaki bütün insanları sevmektir, ırkçılık ise kendini diğer dünya vatandaşlarından üstün görmektir. Tek savaşılmayacak şey de CEHALETTİR!'. Fotoğrafından öncelikle diyeyim ki bacak kası çalışmasını yanlış yapıyor çünkü üst bacak kasları ile dizleri arasında, kalınlık olarak bir tuhaflık yani uyumsuzluk oluşmuş ki aynı durum dün yine bacak kaslarını gösteren bir dişi ünlüde de vardı yani incecik el bileklerinin üstlerinde dev kaslar olması gibi birşey. Asıl konuya geleyim: İngiltere demek 'sömürgecilik/emperyalizım(emperyalizm)/emmecilik' demek ki İngiltere bunu üstelik de en vahşi biçimde yapan ülkelerden biridir, İngilizler kendilerini ' centilmen' olarak tanımlasalar da ya da İngilizler 'centilmen' sanılsalar da; örnek ki Hindistan'da, İngiliz kumaşın'dan daha üstün olan Hint kumaşı'nın üretilmesini önlemek için yüzlerce Hintli dokuma ustasının ellerini bileklerinden kesmişlerdir; Afrika'da da hem Afrikalıları köle yapmışlar hem de köleleri vahşice, ve hayvanlar gibi, ve canları istedikçe öldürmüşlerdir. Mondros anlaşması nedeni ile Anadolu topraklarını işgal eden devletlerden biri de İngiltere idi, Kurtuluş savaşı'nda dir, insanlığa sahip çıkmak gibidir. Yani, İngiltere'ye, İngiliz bayrağı'na karşı çıkmakla, tepki göstermekle 'ırkçılık' arasında ne ilgi var? İnsan, felsefe, bilim, mantık, ahlak, din, özgürlük, demokrasi, laiklik, akıl-ruh sağlığı neden ülke ayırımı(ayrımı) yapmasın; tüm ülkeleri eşit, aynı, farksız saysın? Yani, ahlaksız bir ülke ile ahlaklı bir ülke, bilimdışı bir ülke ile bilimsel bir ülke nasıl eşit, aynı, farksız olabilir? Zeka, akıl, mantık, felsefe, bilim, ve akıl-ruh sağlığı farkları fark etmekle de başlar. Bu kişi; koleji İsviçre'de, yüksek öğrenimini Abd'de yapmış, belki bundan olabilir. Keşke(Keşki) Türkiye'de okusaydı da farkın anlamını, önemini, değerini, özelliğini, ve farkı fark etme kültürünü öğrenseydi. 'İnsan olmak; dünyadaki bütün insanları sevmektir' gibi, yine saçmasapan, akıldışı, bilime aykırı bir söz söylemiş. Yani insanlar neden ahlaksız insanları, ve terörcü insanları, ve mafya insanları sevmek zorunda olsunlar, yani örnek ki Hitler'i sevmemek insanlığa aykırı mı, insanlık suçu mu? Neden insanlar öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını, öz evladlarını, öz çocuk torunlarını bile öldürtmekten çekinmemiş, ve başka halkların vatanlarını işgal edip sömürmüş sultanları sevmek zorunda olsunlar? Neden insanlar 'Önce bilim ve ahlak' diyen, bu vatanı ve milleti düşman işgalinden ve vahşetinden ve demokrasiye, laikliğe, bilime, akıla-mantığa aykırı sultanlıktan kurtarmış Atatürk'e düşman olanları sevmek zorunda olsunlar? Neden insanlar; zina, fuhuş, porno, esrar, ensestlik, eşcinsel evlilik, çıplaklık serbest olan, Muhammed'in ve Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile yönetilmeyen Abd'yi sevmek zorunda olsunlar? 'Tek savaşılamayacak şey cehalettir' diye yine saçma birşey söylemiş yani, adam sanki düşünür(filozof), alim, bilge, bilimci gibi birşey çünkü cehalet zaten felsefenin, bilimin, dinin, ahlakın, demokrasinin, laikliğin, insanlığın istemediği ve savaştığı birşeydir ki cehaletin en üst aşaması da hem en büyük cehalet olan, hem kötülüklerin hem nedeni hem amaçı olan, hem de önce akılı, mantığı, sonra da ahlakı ve vicdanı yok eden 'nefs'tir yani gerçekte savaşılması en zor şey olan şey cehalet değil nefstir, bu nedenle ki Muhammed de 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler de hırsızdır' demiştir ki sultanlık yalnızca cehaleti ve zulümü değil, nefsi de simgeler; ve İngiltere'de de akıldışı, ahlakdışı herşey serbesttir yani İngiltere de 'Önce bilim ve ahlak' diyen Muhammed'e de, 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e de, bilime ve ahlaka da aykırıdır, tıpkı Abd ve Ab gibi. Sanatçı olmak sanatçı olmaktır; alim, alime olmak değil; hele ki topluma ya da insanlığa akılhocası(akıl hocası) olmak hiç değil. Atatürk 'Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' dedi ancak daha önce de 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' dedi yani Atatürk gerçekte 'Bilime ve ahlaka uygun sanatsız, ve bilime ve ahlaka uygun sanatçısız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' dedi. Peki, İlker İnanoğlu'nun; Muhammed'in de, Atatürk'ün de en önemli şeyler saydıkları 'Bilim ve ahlak' açısından durumuna bakalım: Sosyal medyadaki o sözlerinden bilimsel olmadığı yani bilimle ilgisinin olmadığı açık çünkü sözleri bilimin temeli olan mantığa aykırı. Ahlak açısından durumuna bakalım; Posta adlı gazetenin internet sitesin 21 ekim 2010 tarihli bir haber: 'İlker İnanoğlu çapkınlık turlarında...', haberin fotoğrafında, İlkel İnanoğlu'nun yanında; dekolte göğüslü, mini etekli bir kadın. Haberler.com sitesinde, 24.10.2019 tarihli bir haber: 'İlker İnanoğlu'nun kendisinden 30 yaş küçük sevgilisi, yatak pozuyla mest etti!'; haberde kadının 10'a yakın, ahlaka, dine aykırı fotoğrafı var yani sevgilisi yani sevdiği kişi böyle biri ki kadın da Annabel adlı biri, yani İlker İnanoğlu'nun ırkçılık tanımının 'Bu dünyada ırk, din, ülke ayrımı yapan benim için insan değildir. İnsan olmak, dünyadaki bütün insanları sevmektir' içermesini de açıklayabilir ancak dini tanımlayan, 'Din bilimdir, ahlaktır, vicdandır, medeniliktir, dürüstlüktür, medeniliktir, nefssizliktir, utanmaktır' diyen Din hadisileri'nin de dediği gibi 'Doğru insan olmak' ancak bu özelliklere sahip olmakla olur, ve 'insan sevgisi' de ancak bu özelliklere sahip insanları sevmekle 'Doğru insan sevgisi' olur. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 27.8.20/10.46
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz

Bağlı Üyeler

  • CECO09:53
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir