Şiir Defteri

İLK MÜSLÜMANLAR SAHURA NASIL KALKIYORDU? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
18.04.2021 / 04:53
428 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
'Gürültü yapan, bizden değildir' hadisine, ve 'Kişinin girdiği en kötü yer düğün evidir' hadisine bakılırsa İslamiyet'in ilk zamanlarında davulun olmadığı düşünülebilir. 'Ezanı makamlı okumayın' hadisine karşın ezanın, ve Kuran'ın makamlı okunması durumu; 'Ramazan değil Ramazan ayı deyin çünkü Ramazan Allah'ın adlarındandır' hadisine karşın ısrarla 'Ramazan' denilmesi, üstelik de çocuklara 'Ramazan'ın ad olarak koyulması durumu; 'Kim insanların kalbini kazanmak için güzel konuşmayı öğrenirse Allah kıyamette onun hiçbirşeyini kabul etmez' hadisine karşın 'Kuran'ı güzel okuma yarışması yani yarışma konusu' yapılması; 'Kim bir falcıya veya kahine gelip söylediklerini tasdik ederse Muhammed'e indirilene küfür etmiş olur; kim kahine gelip de birşey sorarsa kırk gece tevbesi kabul olmaz, söylediklerinde onu doğrularsa kafir olur' hadisine karşın kendilerine 'Müslüman, İslamcı' diyen Tv kanalılarında(kanallarında) ve gazetelerde bile astroloji yayını yapılması; 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler bile hırsızdır' hadisine karşın üstelik de öz bebek kardeşlerini, ve öz çocuk kardeşlerini yani bebekleri ve çocukları bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı sultanlarının baştaçı edilmesi, ve 'Ramazan onbir(on bir) ayın sultanıdır' sözü; Muhammed'in mezhebi, tarikatı, cemaati olmamasına karşın Müslümanları mezheplere, tarikatlara, cemaatlere, siyasi partilere, yandaşlıklara bölmeler; Müslümanları dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı bir yöne doğru götürmek çabaları; açık ki birilerinin İslamiyet'i anlamamak ya da İslamiyet'i kendi kafasına, nefsine, mutluluğuna, zevkine, çıkarlarına göre anlamaya ya da yorumlamaya çalışmak durumu içinde olduğunu göstermekte. Dini ancak, dini tanımlayan, 'Din bilim, mantık, ahlak, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, israfsızlık, medenilik, ve bunlarla inzivadır' diyen Din hadisileri doğru ve iyi öğretir yani Din hadisileri'ne aykırı herşey dine de aykırıdır. Bu durumda açık ki Muhammed, ve Dört halife döneminde ne davul vardı, ne düğün oysa şimdi hem zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, genelev, bar, pavyon, diskotek, gecekulübü, sigara, içki, sexshop, bay-bayan karışık masaj salonu, bay-bayan karışık sıpor(spor) salonu, toplumsal alanlarda akıldışı-ahlakdışı ahlakdışı moda serbestliği serbestliği, akıldışı-ahlakdışı reklam serbestliği; toplumsal alanlarda mini şort diye külotla, bikini iye sütyen-külotla bulunma serbestliği bile var. Açık ki bunlar gibi davul ve düğün de Müslüman dünyasına sonradan, ve bunlardan çıkar sağlayanlarca, ve nefse köle olanlarca getirilmiş görünmekte çünkü hadisler 'Gürültü yapan bizden değildir', ve ve 'Kişinin girdiği en kötü yer düğün evidir' diyor ki düğünler de en çok gürültü yapılan yerlerden, öyle ki adeta 'Biz bu gece gerdek yapacağız' yaygarası gibi ayıp, ahlakdışı, dine aykırı, utanmazsal, üstelik de bu durumun davul, zurna ile yayın yapıldığı bir durum. Peki; İlk Müslümanlar sahura nasıl kalkıyorlardı; saat yok, davulcu yok? Düşünülmesi gereken konulardan biri budur. Günümüzde ise, bakıyorsunuz; il il sahur saatileri(saatleri) açıklanıyor sanki oruç 'Saat ile başlayan, saat ile biten; saat ile olan; saate bağlı birşeymiş gibi' bir durum oluşmakta. Açık ki İlk Müslümanlar saat ile de, davul ile de sahura kalkmıyorlardı. İslamiyet'in ilk yıllarına bakın; bir de 21. yüzyılda kendine 'Müslüman' diyen ülkenin durumuna; ezanı, Kuranı makamlı okumalar; Kuran'ı güzel yani makamlı okuma yarışması yapmalar; zina, eşcinsellik, eşcinsel evlilik, genelev, bar, pavyon, diskotek, gecekulübü, sigara, içki, sexshop, bay-bayan karışık masaj salonu, bay-bayan karışık sıpor(spor) salonu, toplumsal alanlarda akıldışı-ahlakdışı ahlakdışı moda serbestliği serbestliği, akıldışı-ahlakdışı reklam serbestliği; toplumsal alanlarda mini şort diye külotla, bikini iye sütyen-külotla bulunma serbestliği falan. Sonra da iftarı saat ile yapmaklar, sahura davulcu ile kalkmalar, oruçu saat ile tutmalar; öyle ki hem bikini, mayo ile denize girip, mini şort ile ortalıkta dolaşıp, oruç tutmalar falan. Yani 'İslamiyet nereye, Müslümanlar nereye?' durumu. Görülmekte ki dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı bir dünya kendine 'Müslüman, İslamiyet, Müslümanlık' demek yanlışı içinde. Düşünün ki eşcinsel bir sanatçıya 'Sanat güneşi', cinsiyet değiştirmiş, toplumsal alanda ahlaka aykırı giyimli, çıplaklar kampına bile giden birine 'Diva' denilmekte; her gün ve tüm gün ahlaka aykırı sözde sanatçıların müziklerini de, İslam'a aykırı sözlü müzikleri de yayınlayan radyo kanalıları kendilerini 'Müslüman' olarak tanımlamakta; yolsuzluk, yandaşlık, adaletsizlik, barbarlık, hile, güvenilmezlik gibi dine aykırı şeylerle suçlanılan, üstelik de öz bebek kardeşlerini, ve öz çocuk kardeşlerini bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı sultanılarını(sultanlarını) bile baştaçı eden siyasi partiler bile kendilerini İslamcı, Müslüman, Müslümanlık olarak göstermekte. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 18.4.21/04.52
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir