Şiir Defteri

HUKUK SORUSU-1: İKİ SAVCI DÖRT HAKİM NASIL YANILTILDI? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
12.06.2024 / 04:08
207 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Yargıtay onursal başkanı Sami Selçuk 'Yargı kararlarının %99'u geçersiz' dedi. Acaba neden? Gerçekler mantıkla, mantık dikkatle başlar. Hastahanelere yani doktorlara %80 güvenirim, mahkemelere yani savcılara ve yargıçlara(hakimlere) ise kamera kayıtlı, parmak izili(parmak) izli, Dna raporlu, kesin belgeli davalar dışında %0 güvenirim çünkü hastahaneler karar vermek için bilimi ve teknolojiyi kullanır yani hastaların yani insanların sözlerine göre karar vermezler, bilime ve teknolojiye göre karar verirler oysa mahkemeler Dna, kamera kayıdı(kaydı), parmak izi gibi şeyler dışında, insanların sözlerine göre karar verirler, ve insanlar zora düştüklerinde gerçekleri ve doğruları söylememek eğilimindedirler yani hastahanelerin, doktorların güvenilirlikleri kendilerinden değil kararlarında bilimi ve teknolojiyi kullanmalarından ilerigelir(ileri gelir); mahkemelerin yani savcıların ve yargıçların güvenilir olmamaları da kendilerinden değil kararlarında bilimi ve teknolojiyi kullanamamalarından ilerigelir. Mahkemelerde de güvenilirlik oranı %80 olması isteniyorsa boşanma davası, ceza davası, alacak-verecek davası, kira davası gibi konularda yalan makinası(makinesi) kullanmalıdır çünkü kamera kayıdı, parmak izi, Dna gibi şeyler her davada gerekli de, sağlanabilir de olmayabilir. Bu duruma örnek olarak, yaşanmış bir örnek vereceğim ve bir soru soracağım: Aynı anda, aynı yerde, üç kişi arasında geçen bir olay. Olayın kendisini bilmeye gerek yok. A ve B kardeş. C ise komşu. A diyor ki 'C benim boğazımı sıktı', B diyor ki 'C beni itti ve kolum duvara çarptı ve kolumda çizikler oluştu, bu da hastahane raporum.'. C de diyor ki 'Hayır, yalan söylüyorlar, bana iftira atıyorlar, adaleti yanıltmak istiyorlar.'. Yani veriler bu iki sav(iddia) ve bir hastahane raporu. Hastahane raporunda da diyor ki ''B'nin bileğinin iç yüzünde çizikler var''. Ve önce yerel mahkeme savcısı ve yargıçı(yargıcı), sonra da temyiz mahkemesi savcısı ve üç yargıçı(yargıcı) A'yı ve B'yi masum, C'yi ise suçlu buluyor. A'nın ve B'nin yalan söylediğini, iftira attığını, adaleti yanılttığını herkes anlayabilir. A ve B yalan söylemiş, iftira atmış, ve adaleti yanıltmıştır. Çünkü: 1- Eğer C A'nın boğazını sıkmış olsaydı boğazında darp(darb) izi olurdu ve hastahaneden darb raporu alırdı ancak almamıştır çünkü boğazında darb izi yoktu çünkü boğazı sıkılmamışdı(sıkılmamıştı) yani yalan söylüyor, iftira atıyor, ve adaleti yanıltmaya çalışıyordu, bunda da ne yazık ki başarılı olmuştu. 2- B de yalan söylüyor, iftira atıyor, ve adaleti yanıltmaya çalışıyor, ve ne yazık ki o da bunda başarılı oluyor çünkü kolu duvara çarpan insanın bileğinin içi değil ancak dışı zarar görür. Yapay anlak(zeka) ya da ilkokul mezunu insan bu yalanları yutmayabilirdi ancak hukuk fakültesi okumuş insanlar bu yalanları yutdu(yuttu). Anlaşılıyor ki hukuk değil hukuk fakültesi okumuş olmak adaletin yerine geçmiş. Ve masum bir insan ceza aldı, suçlu iki insan ise serbest kaldı. Ve buna 'Yargı', 'Adalet', ve 'Yüce Türk milleti adına' denildi. Adalet gerçekten adalet olmak istiyorsa 'Yüce Türk milleti' adına değil 'Bilim ve teknoloji adına' karar vermeli. Hukuk fakültesilerine(fakültelerine) felsefe ve mantık dersileri(dersleri) konulmalı(koyulmalı). Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 11.6.24/04.07
Düzenleme: 12.06.2024 / 04:19
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir