Şiir Defteri

HALKI TAHRİK SUÇU VE MEDYANIN HALKI TAHRİK SUÇU DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
02.02.2021 / 10:28
359 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Çizgi filımlarda(filmlerde), animasyon filımlarda, ve masallarda da görülmekte olduğu gibi hayvanlara bile 'Bilge kıral(kral)'ları yakıştıran bir insanlık neden acaba kendisine 'Bilge yönetici' türünü yakıştırmamaktadır? Yani 'Bilgelik' yalnızca hayvanlara özgü müdür, yalnızca hayvanlara mı gereklidir; insanlara, toplumlara, insanlığa gerekli değil midir; 'Bilge' yalnızca masal kahramanı mıdır; üniversiteler, akademisyenler, okullar, öğretmenler, dersler, diplomalar neden var; siyasetçiler, kapitalistler ve cepler mutlu olsun diye mi? İnsanlık bunu düşündüğünde insanlık da, dünya da, hayat da insanca olmaya başlar. Görülmekte ki ülkede tek sorun ekonomide, eğitimde, ve siyasette değil, hukukta da yani ülke-devlet-vatan-toplum-kamu yönetiminde de var. Yani açık ki ülkede sorunsuz bir alan yok; akıldışı-ahlakdışı ünlüler biryanda, akıldışı-ahlakdışı turizım(turizm) biryanda, akıldışı-ahlakdışı moda biryanda, sağlık sisteminde sorunlar biryanda. Durum neden böyle? Çünkü ülke; Muhammed'in de, Atatürk'ün de istediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile değil, 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir siyaset türü, ve 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir ekonomi sistemi türü ile yönetilmekte. Hukukta 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu' suçu var. Kısaca 'Halkı tahrik suçu' diyelim. Hukuku yani yasaları siyaset yani siyasi partiler yapmakta; ortada ki kendisi 'Toplumu bölmek, ve bölünenleri de birbirlerine düşman etmek' dünyası özelliğinde olan siyasetin böyle bir suç icat etmesi çok tuhaf. Yani açık ki bu suç kanunu siyasetçe yanlış anlaşılmakta yani bu suç 'Siyasi iktidara karşı gelmek suçtur' gibi yorumlanmakta gibi, oysa bu yasanın amaçı gerçek ki 'Toplumu ya da insanları cumhuriyete yani laikliğe karşı tahrik etmeyi içermekte ancak ortada ki laikliğe karşı olanlar da devleti yönetebilmekte, yönetememesi gerekirken. Yani açık ki hukukun kendisi hukuka yani kendisine aykırı durumda çünkü hukuku bilim değil siyaset yapmakta. Yani açık ki bu yasa 'Dünya düz değil, ve öküzün boynuzlarında değil; dünya yuvarlak ve boşlukta dönüyor' diyen Galile'nin bu savının toplumu ya da birilerini tahrik etmesini değil; bu bilimsel, akılcı, mantıklı sava karşı toplumu ya da birilerini ayaklanmaya tahrik etmeyi suç saymakta yani demek ki toplumların ya da insanların bilimsel şeylere karşı başkaldırma, eylem, ayaklanma hakları yok, demokraside, laiklikte. Yani hukukçular da, siyasetçiler de bu yasayı böyle yorumlamalı yoksa doğru yorumlamamış, doğru anlamamış olurlar; yani bu yasaya göre demek ki işçi haklarını kısıtlamaya ya da azaltmaya ya da yok etmeye yönelik bir siyasi iktidara ya da yasaya karşı işçilerin de, toplumun da tepki göstermesi de, işçileri ya da toplumu tepki göstermeye çağırmak da 'Halkı tahrik suçu' oluşturmaz ancak bu yasa halkı tahrik suçu oluşturur yani herkesin bilmediği herkesi tahrik etmez. Konunun başka durumu da şöyle: Biryerde; yalnızca birkaç ya da üçbeş kişi tarafından bilinen, halkı tahrik edecek bir olay, eylem olmuş olabilir. Açık ki bu durum koskoca bir Türkiye toplumunu, halkını tahrik etmez çünkü bilinmeyen birşey tahrik de etmez ancak medya bu olayı tüm topluma, tüm ülkeye duyurursa açık ki o olay toplumu ya da halkı tahrik edebilir ancak burada 'Halkı tahrik suçu'nu işleyen şey o olayı tüm topluma, tüm ülkeye duyuran medyadır. Bu nedenle; halkı haksız, yanlış olarak tahrik edeceği açık olan olayları medyanın yayınlaması da, birilerinin yayınlaması da 'Halkı ayaklandırma kasıtlı' sayılmalı, yasak ve suç olmalıdır. Örnek ki hükümetin özgürlüklere aykırı bir yasa çıkarma çalışması içinde olduğunu topluma duyurmak suç olmamalı ancak örnek ki Boğaziçi üniversitesi'nde, Kabe'ye ait bir çizim resimin yere koyulmasını duyurmak, üstelik de halkı, toplumu tahrik edecek biçimde ya da yanlış biçimde duyurmak suç olmalıdır. Dediğim gibi; 'Halkı tahrik'in suç olması için; öncelikle siyasetin, siyasi partilerin yasaklanması; sonra demokrasiye, laikliğe, bilime uygun şeyleri yapmanın suç olmaması; sonra da toplumsal alanlarda ahlakdışı modanın ve ahlakdışı moda reklamlarının yasaklanması, suç sayılması zorunludur çünkü ahlaka aykırılık da ahlakçı bir halkı tahrik eder; yoksa hukuk Galile'nin yani bilimin ve mantığın yanında değil karşısında da, ve demokrasinin, laikliğin, ve ahlakın yanında değil karşısında yer almış durum gösterir. Medya hem ortalığı karıştırıp hem de masum rolü oynamamalıdır. Ve hiçkimse bilimsel şeylere karşı da, ahlaklı şeylere karşı da tahrik olmak hakkına sahip değildir. Anlaşılmakta ki demokrasi de, laiklik de, hukuk da, insanlık da, akıl-mantık da henüz kimyanın 'simya' yani Orta çağ aşaması durumunda. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 2.2.21/10.27
Düzenleme: 02.02.2021 / 10:49
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir