Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / HALK SEBZE SAÇMALIĞI (DENEME)

Yazardan en yeniler

Gerçek ki Akp genelde felsefe, bilim, dini tanımlayan Din hadisileri ile; özelde ise mantık ile alakasız bir dünyadır. Zaten siyaset öyledir de Akp daha fazla öyle. Pazarda ve marketlerde sebze fiyatıları(fiyatları) şaşırtıcı ölçüde yüksek. Yani düşünün ki 10 Tl domatesden sonra 15-20 Tl yeşil biber, patlıcan da oldu. Gerçekte ülkemizde fiyatlar yüksek değil, asgari ücret düşük; ve ülkemizde sebze fiyatının yüksek olmasının ana nedeni ülkemizde tarımın alan ve üretim olarak gerilemesi değil asgari ücretin düşüklüğüdür. Yani düşünün ki asgari ücret olması gereken 5 bin Tl olsa; domates 10 Tl, patlıcan ve yeşil biber 20 Tl, kimin umurunda olur; ülkede yoksa da ithal edersin, toplum yine alır; yani yeter ki 2019 asgari ücreti 5 bin Tl olsun yani o da en alt hakkı çünkü bir popçunun ayda 200 bin Tl kazandığı bir ülkede asgari ücret 2 bin Tl olmaz, yazıktır, ayıptır. Akp hem asgari ücreti düşük tutup hem de tarımın hem alan hem üretim miktarı olarak gerilemesinin sonuçu(sonucu) oluşan sebze ve meyva fiyatılarından kendisini sorumlu tutmak yerine bir ara sıtokçuları(stokçuları) suçladı, şimdi de tarla-vatandaş arasındaki halcileri ve manavları yani tüccarları. Ve 'Halk sebze' adı altında bir iş ile; tarladan yani üreticiden doğrudan satın alınan sebzeler topluma maliyetine satılmaya başlandı. Dün akşam televizyon haberilerinde(haberlerinde) Halk sebze'deki sebzelerin pazardakinden, marketdekinden %40 ucuz olduğunu söyleyen vatandaşlar vardı. Yani diyelim ki fark %100 olsun. Kardeşim; bu ülkede ticaretin olağan kar oranı zaten %100'dür; %100 kar koymadan ticaret yapan kaç esnaf, tüccar, şirket var acaba? Bir de sebze çabuk bozulan, çabuk çürümeye başlayan birşeydir yani firesi vardır. Diyelim ki Halk sebze ile sebze fiyatıları %50 düştü yani pazarda, marketde, manavda 20 Tl'ye satılan bir sebze Halk sebze'de 10 Tl. Yani aradan kabzımalı yani nakliyeciyi, halciyi çıkarmışsın, manavı ya da pazarcıyı çıkarmışsın; bak kaç kişiyi ve kaç aileyi gelirsiz bırakmışsın. Yani onlar, onların aileleri, çocukları yemeyecek mi, içmeyecek mi; onlar kira, fatura ödemeyecek mi? Yani diyorsun ki 'Ben maliyetine satıyorum' ancak onlar maliyetine satamazlarki(satamazlar ki); onlar da yaşamak için, aileleri için, giderleri için para kazanmak zorunda. Yani 20 Tl'lik malın fiyatını, maliyetine satıp 10 Tl'ye indirmişsen; aradaki 10 Tl farkı demek ki nakliyeci, halci, manav ya da pazarcı, ve daha birçok kişi bölüşüyor, evine ekmek olarak götürüyor demektir; çok mu yani 10 Tl'yi 3-5 kişi bölüşmüş? Yani bu ülkede %100 karla mal satanlar yalnızca halciler mi? Öyleyse konutları da maliyetine ver, evsiz insanlar ev alsınlar; arabaları da maliyetine ver, arabasız insanlar araba alsınlar; ceptelefonularını(cep telefonlarını) da, bilgisayarları da, beyazeşyaları(beyaz eşyaları) da, elektıriği(elektriği) de, suyu da, doğal gazı da, kömürü de, odunu da, otobüs biletini de, metro biletini de, tıren(tren) biletini de, vapur biletini de maliyetine ver değil mi; maliyetine vermeyi, halkı mutlu etmeyi çok seviyorsan? Haydi asgari ücretten vergi almayıver? Yani Halk sebze ile diyorsun ki binlerce insana 'Siz aradan çıkın, ben maliyetine satacağım'. İş mi yani bu, başarı mı bu? Ona bakılırsa; bu ülkede siyasi partiler, siyasetçiler ve özel sektör de aradan çıkarılıp ülkeyi felsefe, bilim, ve Din hadisileri devleti yönetilirse ülke de en az %50 daha ucuza yönetilir. Peki buna var mısın? Sorun birincil olarak; fiyatların yüksekliği de, tarımın ihmal edilmesi de değil; sorun birincil olarak, asgari ücretin yarı fiyatına olmasıdır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 11.2.19/00.20

HALK SEBZE SAÇMALIĞI (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler