Şiir Defteri

HADİSE AHLAK ÖZGÜRLÜK DİN TÜRKLÜK NE DEMEK ÖĞRENMELİ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
31.03.2020 / 06:19
614 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Ahlak yoz insanların sandığı gibi tabu ya da dini inanç ya da akıldışılık değildir; bu nedenle ki Arabların dahi önderi Muhammed de, Türkiyelilerin dahi önderi Atatürk de 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' dedi. Türklük de 'Ne mutlu Türküm diyene' demeden önce; Atatürk'ün de dediği gibi 'ahlak'tır. Özgürlük de serseriliğin bir türü olan serbestlik hali, keyfilik hali, cehalet hakkı, nefs hakkı, mantıksızlık ve tutarsızlık hakkı, bencillik ve sorumsuzluk hali, ahlaksızlık-utanmazlık-çıplaklık-ahlaka aykırı giyim hakkı değildir. Çağımızda dünyaya, insanlığa karşı da, Türkiye'ye karşı da, İslam dünyasına karşı da, Türklüğe karşı da, demokrasiye karşı da, laikliğe karşı da, ekonomiye karşı da, medyaya karşı da, sanata karşı da en büyük ve en tehlikeli ajanlık 'Ahlaka aykırılık yani utanmazlık yani çıplaklık yayımı'dır yani genelde giyimde ahlaka aykırılık, özelde ise çıplaklık ve eşcinselliktir yani bu iki şey ne rastlantıdır ne artniyetsizdir ne özgürlüktür ne demokrasidir; bu durumdaki insanlar farkında olmasalar da. Arabların dahi önderi Muhammed demek 'Din ilim(bilim) ve ahlaktır; bilim ve ahlak olmadan din de olmaz' hadisinin(sözünün) tanımladığı, dediği gibi 'Bilim ve ahlak'tır; Türkiye Türklerinin dahi önderi Atatürk demek de 'Hayatta en doğru yol gösterici bilimdir' ve 'Ben insanın(sıporcunun/sporcunun) ahlaklısını isterim(severim)' sözlerinin dediği gibi 'Bilim ve ahlak'tır. Bunu bilmeyen insanlar ne Muhammedçidir ne Atatürkçüdür; ne Muhammed'i anlamıştır, ne Atatürk'ü anlamıştır. Bu nedenle; Atatürk 'Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' dediğinde anlattığı sanat ve sanatçı türü 'Bilimsellik ve ahlak' içindeki sanat ve sanatçı türüdür yani her sanat türü ve her sanatçı değil. Doğru söz üretmek için önce sözcüklerin, kavramların, terimlerin anlamlarını bilmek gerekir. Sanatçı olmak insanları alim ya da alime yapmaz; alimliğe ve alimeliğe giden yol Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim'den ve 'ahlak'tan geçer ancak; barlardan, pavyonlardan, ahlaka aykırı modadan, ahlaka aykırı hayattan değil. Ülkemiz ne yazık ki 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' diyen Muhammed'in de, Atatürk'ün de bu sözüne sırtdönmüş yani bilimdışılığı ve ahlakdışılığı yasaklamayıp zinadan eşcinsel evliliğe kadar ahlaka aykırı, dine aykırı herşeyi serbest bırakan siyasetçiler yüzünden ahlakdışı, ahlaka aykırı, dine aykırı, Türklüğe aykırı sözde ünlüler bataklığına dönmekte; etini butunu gösteren, kendini ünlü sanmakta, ve yoz medyaca 'ünlü' olarak gösterilmekte. Ve sonra da bu ülkede okullarda bilim, ahlak, din dersi veriliyor bir de yani bu ne perhiz, ne lahana turşusu durumu. Hem bilime aykırılık, hem de ahlaka, dine aykırılık, hem Türklüğe aykırılık içinde bulunan cehalet, ahlaka aykırı moda ile giyimsel utanmazlık ve nefs içindeki sözde ünlüler yoz siyasetçilerin sağladıkları bu yozluk içinde hem toplum ahlakına olumsuz etki yapmaktalar hem de kendilerini alim, alime, toplumun akıl hocası, insanlığın önderi sanıp toplumu yanlış yönlendirmekteler yani hem cehalet ve ahlaka aykırılık içindeler hem de toplumlara cehalet ve ahlaka aykırılık yaymaktalar ancak buna karşın da ceplerinidoldurabilmekteler(ceplerini doldurabilmekteler), ve 'ünlü' diye tanımlanabilmekteler. Ülkemizdeki; Muhammed'in ve Atatürk'ün 'Önce bilim ve ahlak' sözüne aykırı sözde ünlülerden biri olan Hadise adlı biri de kendini Muhammed'in ve Atatürk'ün 'Önce bilim ve ahlak' sözü ile eleştirmek, düzeltmek ve onurlandırmak yerine hem ahlaka, dine, Türklüğe aykırı giyimleri ile Muhammed'in ve Atatürk'ün 'Önce bilim ve ahlak' öğretisine ve uyarısına aykırı, zıt haline devam etmekte hem de bir de kendini akıl hocası sanıp, gerçeğe aykırı, doğruya aykırı saçmasapan açıklamalar yapmaktadır; ve yozluk içindeki sözde medya da onu ve sözlerini baştaçı etmektedir. Bu nedenle ki siyasetçilerde de, sanatçılarda da, eğitimde de, ailede de, medyada da, moda da, turizımda da, özel sektörde de, herkeste de önce 'Bilim ve ahlak' aranılmalıdır, önce 'Bilim ve ahlak' olmalıdır. Bu sözde sanatçı, sözde ünlü; cehaletin, nefsin, mantıksızlığın, yozluğun sözde ünlüsü ve sözde sanatçısı kişi bir müzik kılibini(klibini) erotik bulanlara demiş ki 'Erkektir yapar, kadındır susar zihniyetine karşıyım. Bir kadın olarak buna boyun eğmiyorum. Ahlaksızlık sizin kafanızda. Ben klibime verilen 'erotik' damgasına katılmam ve izin vermem! Bir kadın bir aşkı anlatan ve yansıtan sahneler çekince 'erotik' oluyor ama erkek sanatçılarımız istedikleri gibi kadın mankenler/oyuncularla çektikleri sahneler nedense hiç ama hiç 'erotik' kategorisine girmiyor. Ben bir kadın olarak buna boyun eğmek zorunda mıyım? HAYIR. Erkektir yapar, kadındır susar, zihniyetine sonuna kadar karşı çıkıyorum! Maalesef ülkemizde kadın erkek ayrımı 2018 yılında bu kadar yoğun bir şekilde var ise, işimiz zor. Ama ben bir kadın olarak bunun için savaşmaya ve özgürce sanatımı yapmaya ve yaşamaya devam edeceğim.' demiş. Açık ki bu yozluk kişisine önce ahlakı ve özgürlüğü öğretmeli çünkü açık ki bunların ne demek olduğunu bilmiyor ya da bilmek istemiyor olmalı. Ahlak savım ki zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, felsefenin, bilimin, demokrasinin, laikliğin, özgürlüğün, insan olmanın, insanlığın ve dünyanın en üst nitel aşamasıdır. Yani insanı 'Konuşan hayvan' olarak tanımlayan söz insanı nicel olarak tanımlar oysa insanı nitel olarak tanımlamak ancak şöyledir: İnsan ahlaklı hayvandır. Yani, Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi insan 'bilim/ilim' ile nicel insan olur ancak ahlak ile 'nitel insan' olur. Ve bilim de, ahlak da hem özeleştiridir hem de eleştirilere açıklıktır yani özeleştiri ve eleştirilere açıklık olmadan bilim, ahlak, din, doğru toplum, doğru ülke, doğru devlet, doğru vatan, doğru demokrasi, doğru laiklik, doğru özel hayat, doğru ekonomi, doğru hukuk ve doğru insan olmak olmaz. Şimdi, bu kadındaki cehalete bakalım: 1- Bu yetişkin insan dişisi diyor ki 'Erkektir yapar, kadındır susar zihniyetine karşıyım. Bir kadın olarak buna boyun eğmiyorum.'. Öncelikle şu ki ahlakdışı şeyler yapan yetişkin insan erkekleri doğru erkek türünü temsil etmez yani bilimsel ve ahlakçı yani Muhammed'in ve Atatürk'ün tanımladığı yetişkin insan erkeği türü ahlaka aykırı şeyler yapmaz, kafasına göre davranmaz. Yani Hadise'nin tanıdığı yetişkin erkek türü açık ki Muhammed'in ve Atatürk'ün tanımladığı doğru yetişkin erkek türüne aykırı olan, bu yetişkin erkek türü ile ilgisiz bir yetişkin erkek türüdür. 'Bir kadın bir aşkı anlatan ve yansıtan sahneler çekince 'erotik' oluyor ama erkek sanatçılarımız istedikleri gibi kadın mankenler/oyuncularla çektikleri sahneler nedense hiç ama hiç 'erotik' kategorisine girmiyor. Ben bir kadın olarak buna boyun eğmek zorunda mıyım? HAYIR.' demesi de zaten bunu doğruluyor ancak unuttuğu ya da öğrenmediği ya da anlamadığı birşey var: Ahlaksızlık kim yaparsa yapsın ahlaksızlıktır yani ahlak demiyor ki 'Ahlaksızlığı yetişkin insan erkeği türü yaparsa ahlaksızlık olmaz.'. 2- 'Bir kadın olarak buna boyun eğmiyorum.' diyor. Yani buna boyuneğmeyen(boyun eğmeyen) insan bu duruma karşı çıkar, bu duruma uymaz yani 'Yetişkin insan erkeği türü yapıyor, öyle ise aynısını ben de yaparım' demez yani örnek ki sigara, içki içen yetişkin insan erkeklerini gösterip sigara ve içki içmez; ortalıkta yarıçıplak yoz yetişkin insan erkeklerini gösterip ortalıkta sütyen-külot gezmez; zina yapan yetişkin insan erkeklerini gösterip zina yapmaz; meyhaneye, bara, pavyona, gece kulübüne giden yetişkin insan erkeklerini gösterip meyhaneye, bara, pavyona, gece kulübüne gitmez yani akıldışılık içindeki yetişkin insan erkeklerini gösterip akıldışılık, ahlakdışılık içindeki yetişkin insan erkeklerini gösterip ahlakdışılık, boks yapan yetişkin insan erkeklerini gösterip boks yapmaz. Yani boyuneğmiyorsa yapmamalı; yapıyorsa boyuneğiyor demektir yani erkek egemenliğine karşı çıkarken erkek egemenliğine koşa koşa giriyor demektir. 3- 'Ahlaksızlık sizin kafanızda.' demiş. Kuşkusuz ki ahlak bacak arasındadır da, beyindedir de ancak önce ahlaka uygun giyimle, ahlaka aykırı giyim giymemekle başlar. Bu durumda; ahlakı ahlak olarak tanımlamak da, ahlaka aykırılığı ahlaka aykırılık olarak tanımlamak da beyinde olur. Yani ahlaka aykırılığa ahlaka aykırılık demek kuşkusuz ki beyinin işidir. Tuhaflığa bakar mısınız; işlerine gelince 'Ahlak bacak arasında değil beyinde olur' diyor, işlerine gelmeyince de 'Ahlaksızlık sizin kafanızda' diyorlar! Öteyandan; 'Ahlaksızlık sizin kafanızda' demek ahlaksızlık ancak bedenle, vücutla olur demek ki bu da zaten 'Ahlak bacak arasında olmaz' savını yanlışlar, 'Ahlak bacak arasında da olur' savını doğrular. 4- 'Ben klibime verilen 'erotik' damgasına katılmam ve izin vermem.' demiş. İnsanlar erotikten anlamayacak kadar aptallar değiller. Zaten internet Hadise'nin cinsel sunumlu fotoğrafları ve kıliplerini içermekte değil mi? Yani internette Hadise ile ne haber görsem yanında yarıçıplak bir fotoğrafı var. 5- 'Erkektir yapar, kadındır susar, zihniyetine sonuna kadar karşı çıkıyorum.' diyor yani ahlak, sanatçılık ve özel hayat konusunda 'Önce bilim ve ahlak' diyen Muhammed'i ve Atatürk'ü değil ahlakdışılık, utanmazlık, yozluk içindeki yetişkin insan erkeği türünü örnek almış. Ahlakta, dinde 'Erkektir yapar, kadın susar' diye birşey yok. Bilime aykırılık da, ahlaka aykırılık da herkes için yanlıştır; ahlak ayrımcılık yapmaz; 5×5 nasıl ki herkes için 25 ise ahlak da bilim ve doğruluk olduğu için herkes için aynıdır. 6- 'Maalesef ülkemizde kadın erkek ayrımı 2018 yılında bu kadar yoğun bir şekilde var ise, işimiz zor. Ama ben bir kadın olarak bunun için savaşmaya ve Maalesef ülkemizde kadın erkek ayrımı 2018 yılında bu kadar yoğun bir şekilde var ise, işimiz zor. Ama ben bir kadın olarak bunun için savaşmaya ve özgürce sanatımı yapmaya ve yaşamaya devam edeceğim.' demiş. Ülkemizdeki kadın-erkek ayırımını kaldırmaya açık ki akıldışı-ahlakdışı yetişkin insan erkeğinin yaptığı şeyleri yapmak olarak anlamış ve seçmiş. 7- 'Maalesef ülkemizde kadın erkek ayrımı 2018 yılında bu kadar yoğun bir şekilde var ise, işimiz zor. Ama ben bir kadın olarak bunun için savaşmaya ve özgürce sanatımı yapmaya ve yaşamaya devam edeceğim.' demiş. Belli ki ahlakın tanımını bilmediği gibi özgürlüğün de tanımını bilmiyor çünkü insan açısından, insanlar için 'özgürlük' demek 'Bilime ve ahlaka uygun şeyler yapmak ve özü bilime ve ahlaka uygun var etmek, üretmek' demektir yani insan ve insanlar için özgürlük hayvanlar için olan özgürlükten nitel farklı ve nitel olarak üstün birşeydir örnek ki aslanı kafese koymak özgürlüğünü yok etmektir çünkü onun özgürlüğüne yani özüne doğa dahildir, kafes değil ancak insanı insan yapan şey doğa değildir, Muhammed'in ve Atatürk'ün de dediği gibi ?Bilim ve ahlak'tır yani örnek ki aslanı bilim ve ahlak sınavından geçiremeyiz ancak insan bu sınavdan geçmek zorundadır ki okullar, eğitim ve sınavlar bu nedenle var. Yani Hadise ve benzerileri anlamalı ki bilimsellik ve ahlakçılık olmadan özgürlük de olmaz, doğru insan olmak da olmaz, doğru sanat da olmaz, doğru demokrasi de olmaz, doğru laiklik de olmaz, özgür hayat da olmaz, özgür sanat da olmaz. Yani tepedentırnağa(tepeden tırnağa) mantıksızlık, tutarsızlık, saçmalık, akıldışılık, bilimdışılık, ahlaka aykırılık içeren sözler; ve bu sözlerin sığınağı içinde kendine sanatçı, ünlü diyen ve denilen biri. Bilimdışılık ve ahlakdışılık içine atılmış zavallı ülke; siyasetçileri, kapitalistleri, ahlaka aykırı medyayı, ahlaka aykırı ünlüleri değil, Muhammed'i ve Atatürk'ü dinle de öze ve özgürlüğe dön artık. Ey Hadise; sana 'ünlü', 'sanatçı' diyen Muhammed'i de, Atatürk'ü de, felsefeyi de, bilimi de, ahlakı da, dini de, özgürlüğü de bilmiyor demektir. Sana ben asla sanatçı demem; sanatçı demek, Atatürk'ün de dediği gibi bilim ve ahlak içinde olmakla insanlara, topluma, insanlığa, doğru örnek olan insandır. Aşık Veysel sanatçı ancak sen sanatçı değilsin; bilime ve ahlaka göre; ve Muhammed'e ve Atatürk'e göre durum böyle; cehalet, nefs, utanmazlık, ahlakdışılık, bilimdışılık, yozluk ne derse desin. Seni çıkaran Tv kanalıları da, seni övenler de, baştaçı edenler de farkında değiller ki insanlığa, İslam dünyasına ve Türkiye'ye saldırı içinde olan, küresel ve derin, bilimdışı ve ahlakdışı bir merkezin ajanlığını yapmaktalar. Yani 'Doğru sanat' ve 'Doğru sanatçılık' seni ve benzerlerini sevmemekten geçiyor; Muhammed'in ve Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim' ve ahlak'tan geçiyor. Evet; Hadise ve benzerleri önce ahlak, özgürlük, din ve Türklük ne demek öğrenmeli; sonra sanata başlamalı. Gün gelecek tüm ülkeler, tüm dünya bilim ve ahlak üzerine kurulacak. Bu dünya cehalete ve ahlakdışılığa kalmaz. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 30.3.20/14.26
Düzenleme: 31.03.2020 / 06:32
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir