Şiir Defteri

GIDA FİYATLARINDAKİ PAHALILIĞIN BİR NEDENİ OLARAK MADURO (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
14.02.2019 / 07:38
800 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Basit insanlar yani kibr(kibir) yani nefs insanları başarılarını kendilerine, başarısızlıklarını ise başkalarına yapıştırırlar. Açık ki Akp iktidarı da felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri iktidarı değil, bunlara zıtlık olan cehalet ve kibir yani nefs iktidarıdır. Ülkeyi demokrasi alanında da, ekonomi alanında, din alanında doğru ve iyi yönetemeyen Akp iktidarı da başarılarını kendine, başarısızlıklarını ise muhalefete yapıştırmakta. Gıda fiyatılarındaki(fiyatlarındaki) pahalılığın nedeni olarak ta kendini suçlamak yerine gıda esnafına yüklemeye başladı. 'Ispanak tarlada 5 Tl imiş de, tezgahta neden 10 Tl' imiş. Ya tüccar para kazanmayacak mı; özel sektöre mi düşman oldun bir de muhalefete düşmanlığından başka? Gerçek ki ülkede genelde gıda fiyatılarındaki, özelse ise sebze fiyatlarındaki göreli pahalılığın nedeni felsefeden, bilimden ve dini tanımlayan Din hadisileri'nden uzak olan; Osmanlıcı, akıldışı, gerçekdışı, bilimsellikdışı, medenilikdışı bir dünya hayali peşinde koşan Akp iktidarıdır. Sebze fiyatılarının görece pahalı olmasının temel iki nedeni vardır, ve ikisi de Akp'nin suçudur: 1- Sanayiye önem vermemesi, ve bunun sonuçu(sonucu) ülkede döviz sorunu oluşması. 2- Tarıma ve hayvancılığa önem vermemesi sonuçu ülkede gıda sorunu oluşması. Akp için varsa yoksa inşaat, beton işileri. Ancak eğer bu; ekonomideki(iktisattaki) bir kalkınma modelinin uygulanması ise yanıldığı konu şu: O modelde inşaatı ya da öncü sektörü devlet yapar çünkü özel sektör biriken sermayeyi ülkenin çıkarları için değil kendi çıkarları için kullanır. Yani Türkiye'de inşaatları devletin yapması gerekiyordu ve inşaat ile devlette biriken sermayeyi devletin sanayiye, tarıma ve hayvancılığa aktarması gerekiyordu ancak inşaat şirketi ya da müteahiti(müteahhiti) bunlardan anlamaz, o yalnızca inşaat yapar, ve sonunda yapılan konutlar da satılamayacak derecede çok olur. Türkiye'de gıda fiyatılarının artmasına neden olan şey; tarımın ve hayvancılığın ihmali yanında bir de şunlar: 1- Rusya yani Rusya'ya sebze satışı. 2- Turizım/Turizm. 3- Maduro yani Venezuela yani Venezuela'ya gıda satışı. Turizım dışındaki iki şeyin nedeninin ülkede döviz sorununun olması olduğu açıktır. Yani bir ülke kendi halkı gıda bulamıyorken öteki ülkelde gıda satıyorsa, o ülkede döviz sorunu var demektir. Maduro yani Venezuela ile ilgi ne? Dünkü bir habere göre Türkiye'den Venezuela'ya gida ihraçı(ihracı) %300 artmış. Konu ne? Venezuela işlenmesi için Türkiye'ye altın gönderiyormuş, ve Türkiye de Venezuela'ya altınların yerine gıda gönderiyormuş. Çorum'lular da bayram ediyorlar, Venezuela altını kendi illerinde(şehirlerinde) de işlenecek diye; belli ki altının siyanürle işlendiğinden haberleri yok. Yani bu durumda; altın ithal edilmiş, gıda ihraç edilmiş oluyor; dış ticarete göre. Anlaşılan ki kendi ülkesinde gıdada sorun yaratan; Amerika düşmanlığını kullanmak sömürüsü ile nefs tahtında hükümdarlık yapan Maduro Türkiye'de de gıda sorununa neden olmakta. Yani Maduro da kendi ülkesinde tarımı, hayvancılığı ve sanayiyi ihmal ediyor olmalı tıpkı Akp gibi, belki de bundan dolayı birbirlerini çok seviyorlardır. Amaç Venezuela'ya ihracatı daha da arttırmakmış. Yani bu koşullar altında hangi tüccar, esnaf fiyatların daha da yükseleceğini düşünüp mal depolamaz? Depolamıyorsa ticareti bilmiyor demektir. Hani Özal 'Benim memurum işini bilir' demişti ya; demek ki Türkiye'nin esnafı, tüccarı da işini biliyor olmalı. Yani örnek ki 'Makarna fiyatıları 2 katına çıkacak' denilse kim makarna yığmaz evine. Demek ki herşeyden önce 'Hayatın, fiyatın daha da pahalılanacağı' izlenimi veren, yaratan, oluşturan ortam yani siyasi iktidar yanlış yoksa kimse fiyatı düşecek birşeyi depolamaz. Yani Rusya'ya sebze satışı, Venezuela'ya sebze satışı, 80 milyon turist gelecekmiş onların boğazlarını besle, tarım ve hayvancılık ihmal içinde; yani kendi ailenin yiyeceğini başkalarına satıyorsun, sonra da kendi aileni ya da hayatı suçluyorsun. Çarlık Rusyası da kendi halkı ekmek bulamazken öteki ülkelere buğday satardı ancak o en azından kendi esnafını, kendi tüccarını suçlamamıştır. Aynı şey Eski Fıransa'da/Fransa'da da yaşanmış ve kıraliçe(kraliçe) 'Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler' demişti. Anlaşılan ki bu gidişle Türkiye'de de 'Sebze yiyemiyorlarsa ejder meyvası/meyvesi yesinler' denilebilir bir hal gelebilir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 14.2.19/07.28
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale

Bağlı Üyeler

  • Turkaydini07:40
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir