Şiir Defteri

FLORÜR DÜŞMANLIĞI SİYONİZM TUZAĞI YA DA DÜŞÜNÜR DÜŞMANLIĞI MI? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
01.08.2019 / 00:15
920 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Son yıllara kadar fılorür/florür diş sağlığı için olmazsaolmaz/olmazsa olmaz idi, öyle ki Avrupalıların dişlerinin sapasağlam olduğu çünkü Avrupa'da içme suyuna fılorür katıldığı söylenirdi ki gerçekten de öyle imiş. Sonra, yakın zamanlarda birden/aniden 'Fılorür şöyle zararlı, böyle zararlı' denilmeye başlandı. Bu savın nedenine baktım; yok 'Kanser yapıyormuş', yok 'Aptallık yapıyormuş', yok şunu yapıyormuş, yok bunu yapıyormuş. Ben savlardan yalnızca ikisine değineceğim. Önce kanser konusu. Sütdeki(Sütteki) kalsiyum da kanser yapıyormuş; C vitamini de kanser hastasılarına(hastalarına) zararlı imiş; yani açık ki kıristalize(kristalize) şeyler kansere neden olabiliyor ki buna bir örnek de silikozis hastalığıdır. Sanırım unuttukları birşey var, kanser savını ileri sürenlerin: bunun bir miktarı olmalı, ve bol su içmekle ya da bol sıvı içmekle yani fazlalarını bedenden hızla atmakla kıristalize şeylerin kanser etkileri yok edilebilir. Üstelik fılorür sigarada da var; acaba diş doktorularının(doktorlarının) yüzde kaçı sigara içiyor? Yani ülkede; hem sigara içip, hem de 'Fılorürlü diş macunu kullanmayın, kanser yapıyormuş' diyenler var. Yani sanki insanlar fılorürü içiyorlar, sanki fılorürden başka şey yiyip içmiyorlar gibi. Oysa yenilen ya da içilen birşeyi yenilen ya da içilen başka şeyler etkisizleştirebilir örnek ki antibiyotik hapını peynir, yoğurt gibi şeyler yedikten sonra ya da sütle yani kalsiyum içeren şeylerle içmek etkisini azaltır; çay ya da reçel yani şekerli şeyler yapılan kahvaltıdaki domatesin yararını azalır. Konunun aptallık yanına gelince. Sava göre fılorür beyinin(beynin) belli bir bölgesinde tahribat yapıp insanları fiziksel mücadele anlarında pısırık hale getiriyormuş yani barbar, vahşi, şiddet eğilimli insan değil sakin, kendihalinde(kendi halinde) insan türü yaratıyormuş; bu nedenle de sakinleştirici ilaçların %25'inde fılorür varmış; bu nedenle ki 1. dünya savaşı'nda Sovyetler birliği ve Almanya florürü hapistekileri pısırık, kölemsi, aptal yapmak için içme suyularına(sularına) katmışlar yani şap gibi birşey. Çin, Japonya, Hollanda, Macaristan, Danimarka, Avusturya, Belçika, Finlandiya, Norveç, İsveç, Küba suya fılorür katılmasının yasak olduğu ülkelerden. İşte kopması gereken dananınkuyruğu(dananın kuyruğu) da burada bence. Neden? Çünkü açık ki savaşçı toplumlar, feodal toplumlar, köle toplumlar, diktatörlükler, savaşçı ülkeler ve savaş tehdidi altındaki ülkeler, toplumlar pısırık değil atik, çevik, savaşçı insanlar isterler; bir de cehalet içindeki toplumlar ki bizde de kitap okumak, şiir yazmak, öykü yazmak, felsefe gibi şeylerle uğraşmak 'iş yapmamak, tembellik' olarak yorumlanan çevreler var yani onlara göre örnek ki tarlada çalışan genç çalışkandır ancak kitap okuyan genç tembeldir. Yani bir olasılık olarak açık ki fılorür istemeyenler düşünür(filozof), alim, alime, bilge yani düşünen-eleştiren-okuyan-yazan insan türü ve toplum istemeyenler olabilir. Bu savıma destek olarak ta fılorürün tersi etkiye sahip 'adrenalin'in yani savaşçılık hormonunun baştaçı edilmesi, övülmesidir yani adrenalin de çok zararlı, adrenalin neden baştaçı ediliyor? Gerçek ki tüm gün yatan, tüm gün oturan, tüm gün düşünen, tüm gün kitap okuyan, tüm gün yazı yazan insan türü de, toplum türü de kapitalizımın(kapitalizmin) yani özel sektörün de, siyasetin de işine gelmez. Yani bakın örnek ki Küba'da insanlar fosur fosur puro içiyorlar ancak fılorür yasak; neymiş, aptallık yapıyormuş, peki fosur fosur sigara, puro içmek akıl mı, onları neden yasaklamıyorlar? Şimdi konunun bir de Siyonizım(Siyonizm) yanına bakalım. İnsanların düşünür, alim, alime, bilge olmasından en çok rahatsız olabilecek olanlardan biri de Siyonistlerdir çünkü pısırık insan düşünmeye, kitap okumaya, felsefe ile uğraşmaya, bilim ile ilgilenmeye, kitap yazmaya, icat yapmaya başlayabilir ki bu da Siyonist olmayan toplumların, ülkelerin güçlenmesi, ilerlemesi, gelişmesi yani dünyayı işgal etmeye ve Yahudi olmayan toplumları yok etmeye yönelik Siyonistler karşısında yenilmezlik içine girmeleri yani Siyonistlerin işinin zorlaşması demektir. Sakinlik yani medenilik içinde olmayan insanlar ve toplumlar felsefeye, bilime, mucitliğe, kitap okumaya, kitap yazmaya, insanlığa önder olmaya yönelmek yerine bedensel etkinliklere, bedensel işlere, bedensel hazlara, bedensel mutluluklara, sonra da savaşçılığa, terör eğilimine yönelebilirler ki bu da hem onların birbirlerini yok etmeleri hem de Siyonistlerin savaş, terör tuzağına düşmeleri demektir yani örnek ki bakın İslam dünyasına, savaşçılığa yönlendirilmiş gençler felsefeye, bilime, teknoloji üretmeye, mucitliğe yönelmek yerine silaha, savaşa, teröre yöneliyorlar, ve hem birbirlerini yok ediyorlar hem savaşlarda yok oluyorlar hem de İslam dünyası felsefeden, bilimden, teknoloji üretmekten, mucitlikten yoksun kalmış oluyor ki bu da Siyonistlerin çok işine yarıyor. Aşı düşmanlığının da; sıporun, modanın, pılajların(plajların), bilgisayar oyunularının(oyunlarının), ahlaka aykırı sanatçıların, ahlaka aykırı ünlülerin, ahlaka aykırı medyanın, ahlaka aykırı eğlencenin yaygınlaşmasının arkasında da Siyonistler olabilir ki Yahudi olmayan aşısız toplumlar hastalıklarla yıkımlara uğrarlar ve bu da Siyonistlerin çok işine gelir. Yani çağımızda artık tehdit altında; bilim bile. Bu nedenle devletlerin 'Siyonizme karşı' merkezler kurmaları zorunludur. Yani insanlar ekmek, su alırken bile üç kez düşünmeliler artık çünkü çağımızda artık hiçbirşey masum değil, ve hiçbirşey Siyonist saldırının dışında değil; dini tanımlayan Din hadisileri'nin dışında hiçbir sığınak, hiçbir güvence yok artık. Yani fılorür düşmanlığı düşünür, alim, alime, bilge toplum istememek nedeni ile ya da Siyonist tuzak olabilir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 1.8.19/00.14
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir