Şiir Defteri

FİYATLAR PAHALI DEĞİL ASGARİ ÜCRET DÜŞÜK (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
20.01.2019 / 06:22
642 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Ayda 100 Tl elektırik(elektrik), ayda 100 Tl su, ayda 500 Tl doğalgaz(doğal gaz) parası vermek yüksek, pahalı şeyler değil; taa nerelerden ayağına kadar getiriliyor ve bu paralarla onları 1 ay yani 30 gün ve gece-gündüz kullanıyorsun. Kilosu 5 Tl patates, kilosu 5 Tl domates, kilosu 5 Tl soğan da pahalı şeyler değil; bunlardan 15 Tl'lik yemek yapsan, 5 kişilik aile en az bir öğün yer, karın doyurur. Olay gerçekte sinema bileti-patlamış mısır-kola olayında olduğu gibi bir olay yani kapitalistlerin karları(gelirleri) yüksek tutulduğu için işçilerin ve köylülerin gelirleri düşük tutuluyor. Soğanın kilosu 10 Tl diyelim, ancak insanlar evlerinde günde 1 Kg soğan kullanmıyorlar, ve asgari ücret düşükse soğanın kilosu 3 Tl bile olsa, 1 Kg soğan 3 gün kullanılsa bile sorun olur. Yani enflasyon hesabında pazar fiyatıları zurnanın son deliği olmalıdır çünkü pazar fiyatının yüksek olması ya da düşük olması hiçbirşeyi değiştirmez çünkü 1 Kg bir sebze ile pişirilen yemek 5 kişilik bir aileyi doyurabilir ya da 1 kişi onu 3 gün yiyebilir yani sorun olan gerçekte pazar fıyatıları(fiyatları) değildir örnek ki konut kirası miktarı, konut fiyatı miktarıdır ve ev dışında para verilen paralardır örnek ki çay parası, Si parası, yemek yemek parası gibi yani evler masumdur tıpkı tarımcılar gibi yani bir ülkede sinema bileti 40 Tl ise pazar fiyatıları neden tartışılırki(tartışılır ki)? Yani diyelim ki 1 kişi dışarı çıktı; gidiş-geliş yol parası 5 Tl olsun, 5 Tl'ye 5 çay içmiş olsun, 1 Tl'den 2 kez Si'ye gitmiş olsun, 1,5 Tl'den 1 simit yemiş olsun; gitti 15 Tl, ayda yapar 450 Tl; ev kirası, elektırik(elektrik) parası, su parası, doğal gaz parası ya da ısınma, evde yemek-içmek parası? Yani sorun gerçekte ev değil, evin dışı ve asgari ücretin düşüklüğü yani düşük asgari ücret 'Evinden dışarı çıkma, evin ile işin arasındaki yoldan başka yere gitme' yani insanı kapitalistin yani düzenin kölesi yapmaktır, işte asıl sorun bu. Yani yap asgari ücreti 5 bin Tl; pazar fiyatı kimsenin umurunda olmaz çünkü pazar fiyatı asla uçuk olmaz yani gerçekte şu ki örnek ki patates, domates 10 Tl bile olsa bile pahalı değil çünkü onları üretmek, toplamak ve pazara yani ayağına kadar getirmek ve tüm gün başlarında beklemek, ve 10 Tl almak çok mu sizce; yahu biradımlık(bir adımlık) yerde, 10 kez Si'ye gitsen işesen 10 Tl yapıyor; yani pazar fiyatıları toplumu oyalamak hiç te doğru birşey değil bence çünkü küçük şeyleri sorun etmeye köle edilen bir toplum asla büyük düşünemez. Yani pazara haftada 100 Tl bile yetmiyormuş; 200 Tl olsa ne olur yani, 200 Tl verip aileni 1 hafta besleyeceksin, çok mu; haydi her gün dışarıda, çarşıda beslemeye kalk bakalım ne kadar tutuyor? Yani açık ki bu pazar fiyatı muhabbetileri(muhabbetleri) ile toplum adeta Don Kişot'un yel değirmenilerine saldırması gibi bir hale düşürülmeye çalışılıyor yani ne olur ıspanak 1 Tl'den 2 Tl'ye çıksa; ıspanağın enflasyon hesabına hemen %100 yazıyorsun, ne olacak ıspanak 1 Tl artsa, dünya mı yıkılır? Yani açık ki nicel enflasyon hesabı, sebze-meyva fiyatıları(fiyatları) ile toplum iyice bir dünyaya hapis edilmeye ve basit şeylere kafayormaya(kafa yormaya), genele yani tüme yani ülkenin yoz siyasi ve yoz kapitalist haline bakmamaya köle ediliyor bence; ne olacak yani patates 10 Tl'den 1 Tl'ye düşse, günde 10 Kg yemeye mi çalışacaksın? Asgari ücret enflasyona ve kapitalistlerin keyiflerine göre belirlenmesin, ulusal(milli) gelire göre belirlensin, ve ekonominin asıl patronu işçilermiş ya da ekonominin bir ortağı da işçilermiş gibi, önce işçilerin ulusal gelirden payları olarak belirlensin yani kapitalistlerin kar payılarını(paylarını) da devlet belirlesin; bu hali kendileri için kazançlı bulmayan kapitalistler yatırım yapmazlarsa yapmasınlar, ekonomiden çekilirlerse çekilsin, ülkeden giderlerse gitsinler; bir ülkede kapitalistler değil devlet en büyük, en güçlü olmalıdır. Kapitalistlerin kazançları da sonuçta banka yolu ile ekonomiye gidiyor, ekonomiye giriyor ancak bu durumun işçiye hiç yararı olmuyor yani kapitalistler ve bankalar zenginleşirlerken işçi halk yine hep fakir(yoksul) kalıyor tıpkı swift ile, ekonomide kazanılan milyar Dolar'ların(dolarların) devlete gelir vergisi olarak hiçbir yararının olmaması gibi. Enflasyon hesabında pazar yani yemek, içmek fiyatıları değil örnek ki konut fiyatıları hesaplanmalıdır çünkü konut sahibi olmak her vatandaşın, her insanın hakkıdır yani ıspanağın fiyatı 10 Tl olsa ne olur, 1 Kg ıspanak yemeğini 5 kişilik bir aile bir öğün yer, ve kişi başına ıspanak maliyeti 2 Tl olur oysa Si(Hela, Wc) fiyatı 1 Tl, 1 bardak çay 1 Tl, yani insan dışarıda iken günde 5 kez Si'ye gitse ayda 150 Tl yapıyor, günde 5 bardak çay içse ayda 150 Tl yapıyor oysa bu para ile yani yalnızca 150 Tl ile 5 kişilik bir aile 1 ay, her gün 1 öğün yemek yapabilir evinde yani düşük asgari ücret işçi halkın toplum içindeki yaşamına da kötülük etmektedir yani işçi halkın adeta ev-iş yolu dışına çıkmasını, ev-iş yolu dışında hayatı olmasını önlemektedir oysa ücret yalnızca köle gibi hayatta kalmak için değil tıpkı kapitalistlerde de olduğu gibi insanca yaşamak, insanlığını yaşamak, toplumu yaşamak, ülkeyi yaşamak, dünyayı yaşamak içindir de. Yani her gün günde örnek ki 5 Tl Si parası, 5 Tl çay parası veren insanların örnek ki patatesin ya da domatesin kilosunun 5 Tl'den 10 Tl'ye çıkmasına tepki göstermelerini anlamak zor; acaba tarım üreticisi zurnanınsondeliği(zurnanın son deliği) olarak mı görülüyor ya da zurnanınsondeliği mi yapılmak isteniyor yani tarım üreticisinin para kazanma hakkı, insanca yaşama hakkı, çocuklarını üniversitelerde okutmak hakkı, ülkeyi gezmek hakkı, dünyayı gezmek hakkı, keyif yapmak hakkı yok mu yani tarım üreticisi neden hep domatesi, patatesi örnek ki 1 Tl'ye satmak zorunda? Yani gerçekte işçi halka adil ücret verilse pazardaki fiyatların hiçbir önemi, hiçbir anlamı kalmaz çünkü pazar fiyatıları zaten arzda çoklu rekabet ile belirlenmektedir ve doğru bir ülkede asla akıldışı fiyatlar olamaz pazarda; olsa da onu yemezsin, başka şey yersin yani birşey pahalı ise onun eşdeşi olan başka birşey yersin yani örnek ki palamut pahalı ise hamsi ucuz ise hamsi yersin; enginar pahalı ise ıspanak ucuz ise ıspanak yersin, yani düşünün ki dinozor eti de yiyemiyorsunuz, birtarafınız(bir tarafınız) mı eksiliyor? Yani önemli olan şey ekonominin bilimle, ahlakla ve planla(pılanla) yönetilmesidir; bu yapılırsa sağlıklı beslenmede hiçbir sorun olmaz. Sonra bir de şu var: Neden asgari ücret en düşük memur-memure maaşı kadar değil? Yani memur, memure insan da işçi insan değil mi? Memur, memure Türkiye'de yaşıyor da işçi başka ülkede mi yaşıyor? Yani asgari ücreti belirlemek diye de birşey olmamalı; asgari ücret en düşük devlet memuru maaşı kadar olmalı en azından; ve en doğrusu da işyerinin net kazançı(kazancı) kapitalist ile işçi arasında eşitçe pay edilmeli; fabrikanın toprağı da vatandan, kullandığı girdiler de vatandan, kullandığı işçiler de vatandan yani kapitalistin bu vatandan olmayan nesi varki(var ki) de bu vatanın aldığından fazlasını alsın? Yani ülkede; enflasyon konusunda temel sorun asgari ücretin üstelik te en az %50 düşük olmasıdır. Asgari ücret düşük olunca herşey pahalı gelir. Evet; fiyatlar pahalı değil, asgari ücret düşük; 21. yüzyılda, 2019 yılında 2.020 Tl asgari ücret mi olur yahu? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 20.1.19/06.16
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale

Bağlı Üyeler

  • Turkaydini07:40
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir