Şiir Defteri

FEMİNİSTLER VE KADIN BUDU KÖFTE (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
01.11.2020 / 05:58
440 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Genelde dünyaya, özelde ise Türkiye'ye sardırılmaya çalışılan kadıncı etkinlik gerçekte kadıncılık ya da feministlik değildir; akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı, küresel ve derin bir merkezin yetişkin insan dişisini kullanıp genelde dünyaya, özelde ise Türkiye'ye akıldışılık ve ahlakdışılık egemenleştirmeye, ve yetişkin insan dişisini cinsel sunumlu, cinsel utanması olmayan biyolojik bir kütle, nesne durumuna getirmeye çalışmasıdır. İstanbul sözleşmesi denilen şeyin örtülü, gizli ereği de budur. Düşünün ki İstanbul sözleşmesi akıldışı, ahlakdışı; 16 yaşındaki çocukların cinsel ilişkisine, zinaya, fuhuşa, eşcinsel evliliğe, pornoya, çıplaklığa ve uyuşturucuya bile izin veren; kadın sütünden peynir satılan, müşterilerinin kadınlar olduğu genelevlere izin veren Avrupa birliği adlı akıldışı-ahlakdışı bir birliğin dünyasıdır. Kadıncılık sözümona erkek egemenliğine karşı bir tepki olarak gösterilmesine, erkek egemenliğini yok etmek ister görünmesine karşın gerçekte yaptığı şey toplumlarda vagina, ahlakdışılık, utanmazlık egemenliği yaratmak, ve yetişkin insan dişisini ahlakdışı/cinsel sunumlu/cinsel tahrikli moda ile, toplumsal alanlarda utanmazlık ile yetişkin insan erkeği kitlesine daha da köle yapmaktır. Gerçek ki insanın, insanlığın ve toplumların sorunlarına cinsiyet ve cinsellik ile çözüm bulmaya çalışmak hem ilkelliktir, barbarlıktır, hem de felsefeye, bilime ve akıl-ruh sağlığına aykırıdır çünkü sorunlar ancak felsefe, mantık, bilim ve ahlak dünyası ile çözülebilir; bacak arası ile ya da bacak arasına bağlanmış, köle olmuş beyin ile değil. Gerçek ki ahlakı dışlamak zaten doğruları yani çözümü dışlamaktır çünkü savım ki ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, özgürlüğün, demokrasinin, laikliğin, felsefenin, bilimin, insanlığın, evrenin, akıl-ruh sağlığının soyut nitel en zirvesidir; yani ahlakı dışlamak gerçekte bunları dışlamaktır. Bu nedenle ki yalnızca Muhammed değil Atatürk de 'Önce bilim(ilim) ve ahlak' dedi. Dünyaya ve Türkiye'ye pompalanmaya çalışılan feministçi kadıncılık ahlaka aykırı olduğu için de mantıksızlıktır ve tutarsızlıktır; örnek ki kadına şiddete, kadn cinayetilerine(cinayetlerine) karşı gösteriler yapıyorlar ancak kadın budu köfte, kadın göbeği tatlısı, dilber dudağı tatlısı gibi yemeklere ve tatlılara; yetişkin insan dişisinin fıstığa, şeftaliye, kaymağa, lokuma benzetilmesine; pornoya, akıldışı-ahlakdışı modaya, bikini/mayo diye ortalıkta sütyen-külot dolaşıp erkek egemenliğini daha da mutlu etmeye tepki göstermiyorlar. Gerçek ki feministlik kadınları özgür yapmak diye yetişkin insan dişisini erkek egemenliğine daha da ve en akıldışı-ahlakdışı biçimde köle yapmaktır; ve kadınlara özgürlük, diye yetişkin insan dişisini yetişkin insan erkeğine benzetmektir. Evet; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak'. Öyle ki bilim ve ahlak demokrasinin de, laikliğin de, özgürlüğün de, akıl-ruh sağlığının da, insanca insan olmanın da birinci koşuludur(şartıdır). Dünyada ya da ülkelerde barış, huzur, güven, birlik, insancalık isteniliyorsa önce 'Bilim ve ahlak'a sarılınmalıdır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 1.11.20/05.59
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir