Şiir Defteri

ERSOY DEDE VE MANTIK (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
02.05.2019 / 01:09
711 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Okullarda öğretilen felsefe gerçek, doğru felsefe değildir, felsefe mazisidir; okullarda öğretilen din de din yani Din hadisileri kültürü değil dinin inançtır; okullarda öğretilen mantık da mantık da nicel mantıktır yani nitel mantık değildir. Bu nedenle bunlar robotlara da öğretilebilir; ve bu durum insanlığın yapay zeka denilen şeye köle olmasının da yolunu açar çünkü bu durum yalnızca niceliktir ki bu nedenle yapay zeka bir sömürü yani nicelik düzeni olan kapıtalizımın yani özel sektörün baştaçıdır çünkü yapay zeka nicel zekayı içerir ancak köle olmamayı içermez ki zaten yapay zeka kölelere, köleliğe uygulanır çünkü robotlar, makinalar(makineler) kölelerdir yani insanlık yapay zekaya sarılmalı değil, yapay zekadan uzaklaşmalıdır çünkü yapay zeka için ahlaklı insanla ahlaksız insan arasında hiçbir fark yoktur çünkü yapay zeka dünyaya, var oluşa, hayata nicelik olarak bakar yani yapay zeka yapmak, üretmek zeki, akıllı, mantıklı, insan olmak demek değildir yani yapay zekaya hayranlık gerçekte ya cehalet ya nefs ya insan olmaktan uzaklaşmak ya felsefe, bilimin manevi/soyut anlamını ve Din hadisileri'ni bilmemek demektir. Doğru başkadır, mantık başkadır; mantık doğru şeydir de ancak tek bir doğruya indirgenemez de, eşitlenemez de; yani 'Sakla samanı, gelir zamanı' sözü doğru bir sözdür ancak bir insan sırf bir doğru söz söyledi diye mantıklı olmaz, mantıklı sayılamaz. Yani burada doğru bir söz söyler, gider başka yerde örnek ki 'Dünya dönmüyor' diyebilir. Yani mantık tek bir doğrudan değil; tüm doğrulardan, tüm alanlarda doğrulardan oluşur. Yine; bir aşçı yemek yapmak konusunda mantıklıdır ve tutarlıdır ancak bu onu her alanda mantıklı ve tutarlı yapmaz yani bir konuda mantıklı ya da tutarlı olmak her konuda mantıklı ya da tutarlı yapmaz. Yani mantığın yani mantıklılığın ölçütü genel durumdur, geneldir yani bir insanı bir ya da bazı konularda mantıksız ya da tutarsız olmak mantıksız ya da tutarsız yapmaz. Mantığın güvencesi ise tutarlılıktır çünkü mantık her alana açılmak zorundadır yoksa anlamı kalmaz. Öznel açıdan en büyük mantık ve en büyük tutarlılık mantıklı ve tutarlı olmaya açık olmaktır ki bu durum öğrenmeye açık olmak da demektir yani mantıklı olmak demek öğrenmeye açık olmak da demektir; bu nedenle, diktatörlük demek öğrenmeye kapalılık demektir de; bu açıdan ki dini tanımlayan Din hadisileri öğrenmeye açıklık demek iken dini inanç demek öğrenmeye kapalılık demektir ki bu nedenle yoz toplumlarda da, diktatörlüklerde de dini inanç görülür ancak din yani Din hadisileri görülmez. Akp yandaşı Star gazetesinin köşe yazarılarından(yazarlarından) Ersoy Dede; çocuklara cinsel saldırılar konusunda ?Yanında annesi ya da babası olmadan beş yaşındaki çocuğun kendibaşına(kendi başına) sokakda(sokakta) ne işi var?' demiş. Gerçekte bu sav doğru bir savdır çünkü doğal felaketlerden şiddete kadar, insanlıkdışı bir dünyada yaşamakta insan. Yani evlerin içileri(içleri) bile güvenli değil artık. Çocuklara aile içi şiddet ve cinsel saldırılara bakılırsa aile, anne, baba, kardeşler de çocuklar için güvence durumu demek değil artık. Ve çocuk yuvasıları(çocuk yuvaları), çocuk yurduları(yurtları); ve Karaman'da bir dini inanççı vakıfa ait bir öğrenci yurdunda 45 erkek çocuğa öğretmenlerince yapılan tecavüzün gösterdiği gibi, dini inançlı olmak da. Yani insan için, insanlık için dünyada güven, güvence yok artık. Dünyanın birgün yok olacağı nesnel gerçeğinin verdiği nesnel güvensizlik, güvencesizlik yanında bir de dünyanın felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri ile yönetilmemesinin verdiği öznel güvensizlik, öznel güvencesizlik de var. Yani güvenli, güvenceli neresi varki(var ki); hapishaneler bile güvenli, güvenceli değil görüldüğü gibi. Ersoy Dede haklı olarak, doğru olarak; çocuklara saldırılar konusunda; çocukların sokaklarda yalnız bırakılması ile çocuklara saldırılar arasında bir mantık kurmuş, daha doğrusu böyle bir ilişki olduğunu saptamış. Ancak; Ersoy Dede; mantığını öteki alanlara da yaymak zorunda ki mantıklı olduğu anlaşılsın ya da tüm mantıklı, genel mantıklı olsun. Yani ben sigara karşı isem Ersoy Dede bana 'İçkiye de karşı olmalısın' demeli, ve ben içkiye de karşı olmalıyım ki mantıklı olabileyim; sürücülerin tırafik(trafik) kuralılarına(kurallarına) uymamasına karşı isem Ersoy Dede bana 'Yayaların tırafik kurallarına uymamalarına da karşı olmalısın' demeli, ve ben yayaların da tırafik kuralılarına uymamalarına da karşı olmalıyım. Ben yabancıların gürültü yapmasına karşı isem Ersoy Dede bana 'Türklerin de gürültü yapmasına karşı olmalısın' demeli, ve ben Türklerin de gürültü yapmasına karşı olmalıyım. Yani mantık ne nalıncı keseridir ne şiş-kebap/kebab ne yandaşlık ne keyif. Yani mantık donuk, dar, hareketsiz, incir çekirdeği bir dünya değildir; genel, tümel, evrensel bir yapıdır. Yani Ersoy Dede Chp'nin hukuka uymamasına karşı ise Akp'nin de hukuka uymamasına karşı olmalıdır; Chp'yi eleştiriyorsa Akp'yi de eleştirmelidir ki Ersoy Dede'de tam, gerçek, doğru, iyi, bilimsel, mantıklı, tutarlı, güvenilir, güvenli bir mantıktan söz edebilelim. Yani bu durumda Ersoy Dede; akıldışı-ahlakdışı moda, akıldışı-ahlakdışı pılajlar-yüzme havuzuları/havuzları ile topluma verilen kötülük arasında da ilişki, mantık kurmak zorunda yani bu tür şeylerin de toplumda kötülüklere neden olduğunu ya da olabileceğini söylemek zorunda. Ersoy Dede; zinanın yasaklanmamasının, eşcinselliğin yasaklanmamasının da toplumda kötülüklere neden olduğunu ya da olacağını ileri sürmek zorunda. Ersoy Dede; akıldışı-ahlakdışı sanatçıların/ünlülerin de toplumda kötülüklere yol açtığını ya da açacağını ileri sürmek zorunda. Ersoy Dede; medyada siyasi yandaşlığın yanlış, kötü olduğunu da ileri sürmek ve Akp yandaşı gazetesi Star'a cephe almak zorunda. Ersoy Dede; öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babaların, öz evlatlarını bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı hanedanlığı'nı ve Osmanlı sultanılarını Akp'nin baştaçı etmesinin de toplumda yanlışlara, kötülüklere neden olduğunu ya da olacağını ileri sürmek zorunda. Ersoy Dede ihale kanunularının(kanunlarının) zırtpırt değiştirilmesinin de yanlış, kötü olduğunu ileri sürmek zorunda. Ersoy Dede; vatanın, milletin, devletin fabrikalarının, kaynaklarının, servetlerinin özelleştirme diye satılmasına da karşı olmak zorunda. Ancak tuhaf bir şey ki Ersoy Dede hakkında internette yaptığım tüm aramalara karşın Ersoy Dede'n,n eğitim durumu hakkında bir bilgi bulamadım. Büyük olasılıkla üniversite mezunu değil bu durumda. Eğer üniversite mezunu değilse sözleri mantık amaçlı değil bireysel hal içerikli olur ki bu durumda da Ersoy Dede'den tam/tüm mantıklı olmayı beklemek haksızlık olur çünkü mantık felsefel, bilimsel ve dini tanımlayan Din hadisileri'sel bir eğitim ister; her üniversite mezunu bile tam/tüm mantıklı değilken eğer Ersoy Dede üniversite mezunu değilse Ersoy Dede'nin bilimsel olmasını beklemek yanlış ve haksızlık olur ancak Ersoy Dede üniversite mezunu ise yukarıda saydığım mantıkları da göstermezse yine bilimsel mantıklı olmaz. Yani ey Ersoy Dede; sokaklar güvenli değil de evler ve işyerileri(işyerleri) güvenli mi? Adalete güvenin yükselmek yerine azaldığı bir ülkede sokakların güvenilir olmaması olağan bir durum değil mi? Peki adaleti güvensiz hale de, Türkiye'yi yolsuzlukta Avrupa birincisi, dünya ikincisi hale; sokaklardaki sapıklar, kapkaççılar, dolandırıcılar; sokaklardaki suçlular mı getirdi; mantıklı olmak istiyorsan bunu da düşünmelisin Ersoy Dede değil mi? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 2.5.19/01.10
Düzenleme: 02.05.2019 / 01:10
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir