Şiir Defteri

ERGÜL MOBİLYA'YA TEPKİ GÖSTERİLMELİ DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
10.03.2021 / 11:07
544 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Sanki gizli, görünmez bir el Türkiye'yi akıldışı, bilimdışı, ahlakdışı, mantıkdışı bir dünyaya doğru götürmek; Türkiye'ye akıldışılığı, bilimdışılığı, ahlakdışılığı, mantıksızlığı egemen yapmak için uğraşmakta; bunun için de öncelikle akıldışı-ahlakdışı modayı kullanmakta, ve öncelikle de yetişkin insan dişisi kitlesini hedef almakta durumu görünmekte. Bu nedenle, dikkat ederseniz, Türkiye'nin, 2020 yılından bu yanan 'kadın' sorunlarına, konularına gündem yapılmakta olduğu görülmekte, sanki 'kadın'dan başka herkesin keyifi, rahatı yerinde imiş gibi. Neden 'kadın'? Çünkü kapitalizım(kapitalizm) yetişkin insan erkeği kitlesini sömürebildiği kadar sömürebilmekte, yetişkin insan dişisi kitlesi ise henüz ıssız bir ada durumu durumunda, ve üstelik yetişkin insan dişisi yetişkin insan erkeğinden daha çok para harcıyor, düşünün ki yetişkin insan dişisinin kirpiği, kaşı, tırnağı için para harcanmakta. Siyasetçiler birbirleri ile didişirlerken, Türkiye Atatürk'ün de, Muhammed'in de dediği 'Önce bilim ve ahlak'a aykırı bir yola, dünyaya doğru sürüklenmekte; ve Türkiye 'Bilim ve ahlak'ın sahip çıkmadığı bir sahipsizlik içinde ülke durumuna doğru gitmekte. Siyasetçiler birbirleri ile didişirlerken ülkede ne kadar bilimdışılık ve ahlakdışılık varsa toplumu yönlendirmeye, yönetmeye çalışmakta. Bu açıdan; kapitalistler ve reklamcılar(tanıtımcılar) da 'Bul bir ünlüyü, oynat reklamda, işi bitir' yaklaşımı durumuna doğru bir durum göstermekte yani sanki reklamında ünlü oynatanların toplumu yönlendirme, yönetme hakkı varmış gibi bir durum. Atatürk yani demokrasi demiş 'Önce bilim ve ahlak', Muhammed yani din demiş 'Önce bilim ve ahlak'; ülkenin durumuna bakın, ne bilimsel egemenlik durumu var, ne ahlakçılık durumu. Hem 'Bilim ve ahlak'a aykırı olup hem de Atatürkçü ya da dinli olunmaz; bunu bu toplum da, tüm dünya da öğrenmeli artık, yani Atatürkçülük ya da demokratlık 'Atatürkçüyüm, demokratım, istediğimi yaparım', din de 'Dinliyim, istediğimi yaparım' durumu değil çünkü 'Bilim ve ahlak'a aykırılığa düşmek Atatürk'ten de, dinden de uzaklaşmaktır. Tv reklamlarından görülmekte ki Tv reklamı yaptıran kapitalist de, Tv reklamında ünlü oynatan kapitalist de kendini, Türkiye'yi yani toplumu yönlendirmek ve yönetmek hakkına sahip olduğunu sanmakta durumu var. Neden böyle bir durum var? Çünkü reklamlar yalnızca ürünleri tanıtmak amaçı(amacı) değil, toplumu yönlendirmek amaçı da içermeye, taşımaya başladı durumu oluşmakta. Örnek ki bir çamaşır deterjanı şirketi ürününü tanıtmak ile yetinmek yerine 'Kirlenmek güzeldir' diyor yani sanki alim, alime olmuş gibi bir de toplumu yönlendirmeye çalışmak durumu; gazlı içecek şirketi 'Saçmalamaktan korkma' diyor, yani bir de toplumu yönlendirme işine girmiş, bu hakkı ya da özelliği varmış gibi; bir Gsm şirketi 'Saçma güzeldir' diyor, sanki düşünür(filozof), alim, alime, bilge imiş gibi. Bakın; genelde bilim ve eğitim, özelde ise Milli eğitim bakanlığı, ve üniversite dünyası topluma doğru şeyler öğretmeye çalışırken kapitalistler ve reklamcıları topluma bilime ve ahlaka aykırı şeyler öğretmeye, pompalamaya çalışmak durumu içine girmekte durumu görülmekte. Yahu, felsefeye, toplumu eğitmeye bu kadar meraklı iseniz, o kadar akıllı iseniz, o kadar toplumcu iseniz neden felsefeci, bilimci, öğretmen, akademisyen, yazar, şair olmadınız; size mi düşmüş, size mi kalmış toplumu yönlendirmek? Yani 'Okuma, aç bir dükkan, zengin ol, reklamında bir ünlüyü oynat, toplumu yönlendir' durumu, yolu; yani demek ki bunca insan üniversiteyi boşuna okuyor, boşuna öğretmen, akademisyen, bilimci, yazar, şair oluyor? Nasılsa para ile reklamlarda oynamaya dünden hazır ünlüler de var; üstelik de üniversite bile okumamış. Ergül mobilya adlı bir kapitalist şirketin Tvdeki reklamında Ajda Pekkan isimli yozsal sanatçı, ve yozsal ünlü yanında bir de yozsal Rapçi biri oynamış. Oynasın, oynatsın da bir de toplumu yönlendirmeye, yönetmeye kalmasa çünkü bu kapitalist şirket sanki kapitalist şirketi değil de felsefe, mantık, bilim, düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik şirketi imiş gibi bir de Ajda Pekkan ile toplumu, Rapçi ile de gençliği yönlendirmeye, yönetmeye, biçimlendirmeye çalışmak durumu içine girmiş durum göstermekte çünkü reklamda 'Yeni nesilin tercihi Ergül mobilya' deniliyor; bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir demokrasidir, bu nasıl bir serbestliktir(hürriyettir), hem 'Önce bilim ve ahlak'a, hem 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e, hem 'Önce bilim ve ahlak' diyen dine aykırı? Reklamda, Ajda Pekkan göğüs dekolte, ve bacak dekolte içinde. 'Öldüğümde beni hayvan mezarlığına gömün', 'Sevene zulmedeni ezer geçerim, sevene zulmedeni yakar geçerim' gibi zalimce, vahşice sözcükler içeren müzik bile söylemiş; altı kez çocuk aldırmış yani kürtaj yaptırmış. Rap ne? Görünen durumu ki 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir dünyanın müzik türü ki 'Berduşluk, serserilik' denilen bir dünya kültürü durumu özelliğindelik göstermekte; giyimden, davranışa ve konuşma biçimine kadar. Yani, alttarafı(alt tarafı) bir mobilya şirketi; o bile toplumu, ve gençliği yönlendirmeye kalkıyor. Neden? Çünkü açık ki, büyük olasılıkla; Eğitim bakanlığı, Gençlik bakanlığı, Aile bakanlığı, Sağlık bakanlığı yalnızca evraklarla ilgilenmekte çünkü siyaset 'Bilim'i ve 'Ahlak'ı değil ekonomiyi pusula edinir yani temel yanlış Türkiye'nin Atatürk'ün ve Muhammed'in de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile yönetilmemesinde, 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir dünya olan 'Siyaset', ve 'Özel sektör' ile yönetilmesinde, yani gerçekte Türkiye'deki genel seçimler 'Bilim ve ahlak' arayışı dünyası değil 'Ülkeyi siyasetçiler mi yoksa kapitalistler mi yönetsin?' durumudur ki kapitalistlerin bakan yapılması da bu durumun orta yolu durumudur. Reklam yani Ergül mobilya o rapçiyi, ve bir Amerikan kültürü olan Rap müziği gösterip 'Yeni nesil budur, böyle olmalıdır' demiş olmakta; ve üniversite bile okumamış bir bayanı da sırf ünlü diye bu duruma uygunluk durumu olarak sunmakta. Dikkat edin ki ne bu mobilya şirketi, ne Ajda Pekkan, ne o rapçi alim, alime ancak açık ki 'Para var' diye genelde toplumu, özelde ise gençliği yönetmek, yönlendirmek, biçimlendirmek hakkını kendilerinde göstermekteler yani ülkede 'Bilim ve ahlak'ın değil 'Para'nın egemenliği durumu; öteyandan da Milli eğitim bakanlığı, okullar, üniversiteler, öğretmenler, akademisyenler bilim ve mantık öğretmek için çırpınsınlar. Açık ki durum; ahlaka aykırı, ve akıla aykırı bir durumla genelde toplumu, özelde ise gençliği yönetmek, yönlendirmek durumu içermekte. Peki, onlara bu hakkı kim veriyor? Açık ki 'Önce bilim ve ahlak'ı dışlamış siyaset. Ya, siz, malınızı satmaya, müziğinizi yapmaya bakın, sonuçta para için yapıyorsunuz, para kazanmaya bakın; toplumu, ve gençliği eğitmek, yönlendirmek, yapılandırmak, biçimlendirmek 'Bilim ve ahlak'ın işidir, görevidir. Bu nedenle ki Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' diyor, 'Önce ünlü, ve Amerika' ya da 'Önce siyasetçi, ve kapitalist' değil. Atatürk 'Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' dedi ancak önce de 'Önce bilim ve ahlak' dedi; hani nerede bilimsellik ve ahlakçılık? Ve, Atatürk zamanındaki özel sektör yani kapitalistler de, sanatçılar da ahlaka, dine ve 'Önce ahlak ve vatan' demek olan Türklüğe değer, önem veren insanlardı. Bir de şu ülkenin durumuna bakın. Ülke sanki Abd'nin ya da Ab'nin yani akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı Batının bir eyaleti yapılmak isteniyor durumu var. Türkiye'yi; Atatürk'ün de, Muhammed'in de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ayaktatutar(ayakta tutar) ancak; bilime ve ahlaka aykırı dünyalar değil. Yani, bir mobilya şirketisin; gençliği, yeni nesili neden karıştırıyorsun, çıkarlarına alet ediyorsun, üstelik de 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir yönelime sokar durum oluşturuyorsun? Para 'Bilim ve ahlak'tan önemli, üstün, değerli değilki(değil ki). Sat mobilyanı, otur yerine; toplumu, gençliği üstelik de bir de neden yanlışa, kötüye, zararlıya yani 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir dünyaya doğru yönlendirmeye, yönetmeye kalkıyorsun bir de? Açık ki akıldışı-ahlakdışı ünlülere de, kapitalistlere de, reklamcılara da, onlara serbestlik veren siyasi düzene de 'Dur' demek zamanı; Atatürk'e görev olarak da, dine görev olarak da, gelmiş durum içine girmiş bulunmaktadır yani 'Önce bilim ve ahlak' denilip 'Akıldışı-ahlakdışı kapitalistlik', 'Akıldışı-ahlakdışı reklamcılık', 'Akıldışı-ahlakdışı ünlülük' ve 'Akıldışı-ahlakdışı siyaset' dostluğuna, kardeşliğine, birliğine artık 'Bilim ve ahlak' yolu seçilip 'Dur' denilme zamanı vardır. Evet; Muhammed gibi, Atatürk gibi 'Önce bilim ve ahlak'. Yani ya 'Bilimsel ve ahlakçı devlet başa' ya 'Ülke yanlış ve kötü yola'. Yanlışa da, kötüye de en doğru tepki; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'tır. Türkiye'yi yönetmek için siyasetçi ve kapitalist ya da akıldışı-ahlakdışı ünlü değil; felsefe, mantık, bilim, düşünür, alim, alime, bilge, bilimci arayın ve isteyin çünkü demokrasi de, laiklik de, özgürlük de, akıl-ruh sağlığı da, medenilik de, din de 'Önce bilim ve ahlak' demektir. Türkiye'nin tek bir yeni nesili olmalıdır, o da 'Bilim ve ahlak' içindeki bir nesil olmalıdır; Türkiye'nin tek bir yeni nesili vardır, o da 'Bilim ve ahlak' içindeki nesildir. Akıldışılık, bilimdışılık, ahlakdışılık ya da akıldışı-ahlakdışı moda içindeki ya da akıldışı-ahlakdışı Amerikan kültürü kölesi bir durumu hiçkimse 'Türkiye'nin yeni nesili' diye tanımlayamaz. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 10.3.21/11.06
Düzenleme: 10.03.2021 / 12:45
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir