Şiir Defteri

ELİDOR DİŞİLERİ ÖĞRENCİLERİ EĞİTİMİ VE TÜRKİYE'Yİ YÖNLENDİRMEYİ BIRAKMALI DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
03.07.2021 / 06:38
399 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Akıldışı, ahlakdışı bir dünya insanlığa ve Türkiye'ye akıldışılık, bilimdışılık, ahlakdışılık, ve 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, sakinlik, medenilik, tarafsızlık, gösterişsizlik, israfsızlık, nefssizlik, ve bunlarla inzivadır' diyen Muhammed'e yani dine yani doğru insanlığa; 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e yani demokrasiye yani doğru insanlığa aykırı bir dünya pompalamakta. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'nin durumunun bu akıldışı-ahlakdışı dünyanın etkisinde kaldığı, yani Atatürk açısından da, Muhammed açısından da Türkiye'nin saldırı, sahipsizlik, korumasızlık içinde olduğu anlaşılır yani 'Bilim ve ahlak'a aykırı herşey insana da, toplumlara da, insanlığa da, akıl-ruh sağlığına da, bilime de, ahlaka da, dine de, demokrasiye de, laikliğe de, özgürlüğe de, medeniliğe de saldırı durumu içerir. Yani, Türkiye bilime ve ahlaka aykırılaştıkça saldırı, sahipsizlik, ve korumasızlık altında olur. Bu nedenle ki 'Bilim ve ahlak bakanlığı kurulmalıdır, çünkü bilim yalnızca teknolojinin parçası değil ahlakın ve dinin de parçasıdır çünkü hem din ahlaktır da, hem de ahlak beyinin, insanlığın, insan olmanın, evrenin, ve evrimin en nitel zirvesidir. Genelde yabancı şirket tanıtımılarında(reklamılarında); söz, durum, ve giyim olarak görülmekte ki hem insanlar ve toplum yönlendirilmeye çalışılmakta hem de bilime, ahlaka, ve dine aykırı yönlendirilmeye çalışılmakta, ve 'Önce ahlak' demek Türklüğe de aykırı yönlendirilmeye çalışılmakta çünkü Batı bilim içeren bir dünya olsa gerçekte akıldışılık ve ahlakdışılık yani dine aykırılık üzerine kurulu bir dünyadır; bu nedenle ki Batıda zina, fuhuş, porno, eşcinsellik, ensestlik, uyuşturucu gibi ahlaka, dine aykırı şeyler serbest durumda; anlaşılan ki Batı demokrasinin, laikliğin, özgürlüğün 'Önce bilim ve ahlak' demek olduğunu henüz anlayamamış durumda. Görülmekte ki yabancı şirket tanıtımıları(tanıtımları) örnek ki 'Kirlenmek güzeldir, saçmalamak güzeldir, saçmalamaktan korkma, kendin ol' gibi yanlış şeyler öğretmekte oysa Atatürk de, Muhammed de 'Önce bilim ve ahlak' demektir; ahlaka göre, kirlenmek güzel değildir; bilime göre de saçmalamak güzel değildir; öyle ise bu neyin kafası; olsa olsa akıldışı-ahlakdışı Batının yoz kafasıdır. Açık ki 'Önce bilim ve ahlak' demek olan Türkiye'nin 'Önce bilim ve ahlak' demeyen Batıdan ruh olarak alabileceği birşey yok, yani önce Batı kendini doğruyola(doğru yola) sokmalı, yoluna ahlakı da katıp. Vikipedi yazana göre; Unilever şirketine ait bir şampuan olan Elidor'un asıl adı 'Sunsilk/Güneş ipeği' imiş; öteki ülkelerde ise 'Elidor', 'Seda' ve 'Sedal' adları ile satılmakta imiş. Türkiye'de neden 'Elidor' acaba? Düşünün ki örnek ki Samsung'un adı dünyanın her ülkesinde 'Samsung'. Yoksa durum Makyavelli'nin 'Amaçıma(Amacıma) ulaşmak için herşeyi yaparım' durumu gibi birşey mi? Unilever de yine Vikipedi'nin yazdığına göre İngiltere ve Hollanda merkezli bir şirket. Ve Unilever, dört ana bölüme: Yiyecekler, ikramlar(içecekler ve dondurma), ev, ve kişisel bakım dallarına ayrılmış. Görülmekte ki Elidor adlı şampuan tanıtımı insan dişisi dünyasını yönlendirme durumu içinde; üstüne görev, işine ait olmamasına karşın güzellik yarışması düzenlemeler, üstelik de bikinili/mayolu yani ahlaka, dine, ve Türklüğe aykırı; saç bağımlılığı, takıntısı, saplantısı, teşhirciliği aşılama içeriği içeren durumları; 'Güç doğamızda var' adlı tanıtımındaki, dişi dünyasını beyine, ruha, dine, alimeliğe değil de sıpora(spora), barbarlığa, vahşiliğe, ahlaka aykırılığa yani bedene yani kasa köleliğe yönlendiren durumlar oysa insanlar güçlerini doğadan, doğalarından, bedenlerinden, saçlarından, kıllarından değil Atatürk'ün de, Muhammed'in de dediği gibi bilimden, ahlaktan, ve ruhtan almalıdır; 'Kendi yolumuzda biz hazırız' adlı tanıtımında Elidor'un dişilere egemen yapmak istediği 'Kendi yolumuzda' adlı tanıtımılarındaki 'yol' açık ki saça, saç teşhirciliğine, akıldışı-ahlakdışı moda ile beden ve cinsellik teşhirciliğine, akıldışı-ahlakdışı modaya, akıldışı-ahlakdışı bir dünyaya, akıldışı-ahlakdışı bir hayata, bedensel teşhirciliğe ait bir dünya durumu olarak görünmekte. Elidor türlü adlar altında toplumun dişi kitlesine yönelmek dışında bir de eğitime yani öğrencilere yani ülkede yükselecek gençlere yönelmiş durumda; yani dişi kitlesi, ve gençlik: Bir toplumun biyolojik iki temeli; öyle ki bir ülkenin bayanlarına ya da gençliğine egemen olmak o ülkeye egemen olmak demektir çünkü dişi demek aşk yani bir bay yani bir insan daha, aile yani çocuklar yani çocuk eğitimi de demektir ki dişi öğretmenleri de düşünün. Elidor tanıtımılarına bakın; akıldışı-ahlakdışı moda içinde; saç bağımlılığı-takıntısı-köleliği; beden-hareket-kas köleliği içinde; gösteriş-nefs köleliği içinde; dans diye abuksubuk şeyler yapan yani dans diye abuksubuk hareketler içinde; abuksubuk sözler söyleyen bayanlar görülmekte. Görünmekte ki Elidor tanıtımıları özelde dişi kitlesini sıpora, akıldışı-ahlakdışı modaya, saplantıya, takıntıya, teşhirciliğe, barbarlığa, bedene köleliğe, saça köleliğe yöneltici bir durum; ve akıla(akla), ahlaka, dine, ve Türklüğe aykırı bir durum içermektedir. Ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, akıl-ruh sağlığının, özgürlüğün, insanlığın, insan olmanın, evrenin, ve evrenin en nitel zirvesidir; sıpor beyinin, ruhun, kişiliğin bedene yani kas sistemine köleliğine neden olabilir; akıldışı-ahlakdışı moda nefstir, nefs de hem en büyük cehalettir, hem tüm kötülüklerin nedeni ve amaçıdır, hem de akılı, mantığı, ahlakı, vicdanı, akıl-ruh sağlığını engeller. Yani Elidor tanıtımı diye; ortalıkta abuksubuk hareketler yapan, saçlarını sallayan, akıldışı-ahlakdışı moda içinde; ve saçmasapan sözler sunan; yani Muhammed'in de, Atatürk'ün de 'Önce bilim ve ahlak' sözüne aykırı bayanlar görülmekte. Savım ki moda ve sıpor; çağımızın en büyük kitlesel ve küresel imha silahıdır çünkü moda ahlakdışılığa, sıpor da barbarlığa yönlendiren bir duruma girmiş durumda yani ne moda eskisi gibi 'medenilik' demek, ne de sıpor eskisi gibi 'dostluk' demek artık. Ve böyle bir şirket kalkmış bir de hem dişi dünyasını yönlendiriyor, hem öğrenci gençliği, hem toplumu ve ülkeyi. Ne hakla, ve ne özellikle? Muhammed'in, ve Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' dünyası mı ki bunu yapıyor, ve Eğitim bakanlığı, Rtük, devlet, hükümet, Aile bakanlığı, Gençlik bakanlığı, akıl-ruh sağlığından da sorumlu olması gereken Sağlık bakanlığı, Milli savunma bakanlığı buna izin veriyor ya da bunu görmüyor? Düşünün ki akıldışı, ahlakdışı; akıla, ahlaka, Türklüğe, dine aykırı böyle bir dünya üstelik de öğrenci gençliği, ve eğitimi yönlendirmeye çalışmakta; peki bu ülkede devlet, siyaset ne işe yarıyor; vergi toplamaya, bilime ve ahlaka yasalar çıkarmaya, ve dalaşmaya mı? Belli ki devlet ya da iktidarlar işlerini yapmıyorlar ya da işlerini doğru yapmıyorlar ki kapitalistler ve reklamcılar onların işlerini yapmaya; toplumu bile eğitmeye kalkıyorlar, hem de bilime, akıla, akıl-ruh sağlığına, insanlığa, ahlaka, dine, ve Türklüğe aykırı olarak. Elidor işini yapmalı, reklamları topluma beyinyıkama türü şeyler yapmamalı. Ne kapitalistlik ne de reklamcılık alimlik, alimelik demek. Para kazandıkları, toplumun parasını aldıkları yetmiyormuş gib bir de toplumu yanlış yöne yönlendirmek; nedir bu saçmasapan durum, 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'ün de, 'Önce bilim ve ahlak' diyen Muhammed'in de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak' olması gereken bu ülkede? Korkulur ki birgün örnek ki genelevler birliği de kurulup öğrencilere burs vermeye kalkabilir bu durumda, bu ülkede çünkü ülkede Muhammed'in de, Atatürk'ün de istediği, ve insanın da, toplumların da, insanlığın da, dünyanın da en doğru sistemi olan 'Önce bilim ve ahlak' sistemi yok. Bu durumda açık ki Elidor kullanmak ahlaka da, dine de, Türklüğe de, akıl-ruh sağlığına da, bilime de, felsefeye de, mantığa da, 'Önce bilim ve ahlak' demek olan demokrasiye de, 'Önce bilim ve ahlak' demek olan özgürlüğe de aykırı bir durum olmakta. Başta Hıristiyan(Hristiyan) şampuanı, midede Yahudi kaşarı; durum Müslümanlar için gerçekten çok haşarı ancak değil başarı. Yerli ve milli değil, önce 'Bilim ve ahlak' olmak gerek; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi çünkü yerli ve milli olmak bilime ve ahlaka aykırılığı önlemez, bilimselliği ve ahlakı sağlamaz; bu nedenle ki yerli ve milli pekçok ülkede bilime ve ahlaka aykırı serbestlikler, şeyler var, örnek ki astroloji, toplum içinde akıldışı-ahlakdışı moda serbestliği, zina serbestliği, eşcinsellik serbestliği, sigara serbestliği, pılaj, ve genelev gibi. Modaya, pılaja, ve sıpora uyma çünkü bunlar nefse yani bedene köleliğe, öyle ki barbarlığa, vahşiliğe bile götürür. Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak' de, ya da en iyisi, dini tanımlayan Din hadisileri'nin öğrettiği din gibi 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, sakinlik, medenilik, tarafsızlık, gösterişsizlik, israfsızlık, nefssizlik, ve bunlarla inzivadır'. Durum ki, görülmekte ki moda, ahlakdışılık, bilimdışılık, dine aykırılık, insanlığa aykırılık, şirketler yani kapitalistler, ve reklamcılar devlet içinde devlet ya da devlet üzerinde devlet olmaya çalışmak durumu göstermekte; üstelik de bilime ve ahlaka aykırı bir dünya durumu gösterirlerken. Türkiye'ye siyaset, siyasetçi, siyasi parti, kapitalist değil; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak sistemi, devleti' gerekli, anlatın artık bunu; gerçek ki siyaset küçük padişahlar dünyasının taht kavgasıdır, 'Bilim ve ahlak' yolu değil. Demokrasi ve özgürlük demek siyaset, siyasi parti, siyasetçi demek değildir, 'Bilim ve ahlak' demektir, Atatürk bu nedenle 'Önce bilim ve ahlak' dedi, Muhammed 'Önce bilim ve ahlak' dedi; bu durumda açık ki Türkiye başına geçirecek bir düşünür, alim, alime, bilge, bilimci bulamıyorsa, henüz kurulmamış demektir ya da Atatürk'ün kurduğu 'Önce bilim ve ahlak' demek olan Türkiye siyasi partilerle ve özel sektörle çoktan yıkılmış demektir. Evet; bu nedenle, bu açıdan Türkiye sahipsiz, korumasız durumda çünkü Türkiye'de Atatürk'ün de, Muhammed'in de yani demokrasinin de, dinin de istediği 'Bilim ve ahlak sistemi egemenliği' yok. Öyle ise haydi 'Önce bilim ve ahlak'a; bilimsel ve ahlakçı bir Türkiye'ye, bilimsel ve ahlakçı bir dünyaya. Unutmayın; bilime ve ahlaka aykırılık kazandıkça demokrasi de, akıl-ruh sağlığı da, özgürlük de, adalet de, eğitim de, insanlık da yok olur. Türkiye'nin de, insanlığın da, dünyanın da modacıya, sıporcuya, dansöze, siyasetçiye, kapitaliste, akıldışı-ahlakdışı ünlülere değil Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak'a, alime, alimeye, bilgeye, bilimciye, mucide gereksinimi var. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 3.7.21/06.38
Düzenleme: 03.07.2021 / 06:44
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir