Şiir Defteri

EKREM İMAMOĞLU'NDA BELEDİYE BAŞKANLIĞI VE İSLAMİYYET KONUSUNDA MANTIKSIZLIK SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
30.08.2020 / 06:37
458 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Ne İslamiyet'i ya da dini doğru anlayan Müslüman, ne Hıristiyanlığı(Hristiyanlığı) ya da dini doğru anlayan Hıristiyan, ne Atatürk'ü anlayan Atatatürkçü, ne Türk olmayı doğru anlayan Türk, ne demokrasiyi doğru anlayan demokrasici, ne laikliği doğru anlayan laiklikçi, ne özgürlüğü doğru anlayan özgürlükçü, ne eğitimi doğru anlayan öğretmen, ne üniversiteyi yani bilimi doğru anlayan akademisyen, ne felsefeyi doğru anlayan felsefeci, ne hukuku doğru anlayan hukukçu, ne pısikolojiyi(psikolojiyi) doğru anlayan pısikolog(psikolog), ne sanatı doğru anlayan sanatçı, ne komünistliği doğru anlayan komünist, ne milliyetçiliği doğru anlayan milliyetçi, ne devlet olmayı doğru anlayan devlet, ne aşkı doğru anlayan aşık gördüm yani dünyada herşeyin yanlışı var yani en kolayı var çünkü nefs denilen en büyük cehalet, cehaletin de en yasal hali olan siyaset bunu gerektirir. Yani, dünya yuvarlanıp gidiyor işte, kendi halinde. Belediye başkanı ya da milletvekili olmak kolaydır; alırsın, belki hiç kitap bile okumayan insanlardan oyu, olursun ancak önemli olan şey alim, alime olmaktır ki bu da halktan oy almak ile olmaz yani gerçeğin de, doğrunun da ölçüsü, ölçütü halk değildir. Gerçeğin ve doğrunun tek bir ölçütü vardır, o da Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'tır yani özetle 'mantık'. Hiç sevmediğim şeylerden biri de belediyedir çünkü belediye devlet yuvası değil siyaset yuvası olmuş durumda ki devlet de Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' yuvası olmalı yani bir devlet bilim ve ahlak demek değilse yanlış ve kötü bir devlettir; bu nedenle ki sonunda 'Devlet bilim ve ahlak ile yönetilmeli' yerine 'Devlet şirket gibi yönetilmeli' yani devleti 'Bilim, ahlak, alimler, alimeler, bilgeler yönetmeli' yerine 'Kapitalistler' yani sömürgenlik, asalaklık yönetmeli yanlışına gelindi ki zaten siyasetin de kendisi böyle bir durumda yani tencere-kapak durumu gerçekleşti sonunda açıkça, önceleri bu gizlikapaklı idi. Kaç bakan, kaç milletvekili, kaç belediye başkanı düşünür(filozof), alim, alime, bilge, ve tarafsız? Nanik mi? Savım ki bir ülkenin siyasetçilerini ve ünlülerini mantık ve ahlak ile eğitirseniz o ülkenin yarısını eğitmiş yani kurtarmış olursunuz çünkü mantığa aykırılık da yanlıştır, ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, özgürlüğün, felsefenin, bilimin, akıl-ruh sağlığının, dinin, ahlakın, insanlığın, evrenin en üst nitel soyut aşaması olduğu için ahlaka aykırılık da yanlıştır yani mantık ahlaka da giden yoldur, ahlak da mantığın nitel üst halidir(durumudur). Şimdi ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. İstanbul büyükşehir belediyesi başkanlığı başkanı Ekrem İmamoğlu demiş ki 'Bütün inançların belediye başkanıyım'. Mantığı dışlayıp bu söze bakarsak bir sorun görülmez. Mantık konulara en genel açıdan bakmayı da sağlar. Ekrem İmamoğlu Sultan Fatih'in İngiltere'de açıkarttırma(açık arttırma) ile satışa çıkarılan, ve İtalyan ressam Gentile Bellini'nin yaptığı yağlı boya(yağlıboya) tabloyu 770 bin Sterlin'e satın aldırtdı(aldırttı). 1 Sterlin yaklaşık 10 Tl yani tablo 8 milyon Tl civarı. Ekrem İmamoğlu tablo için bir de 'Hayrlı olsun İstanbul halkına. İstanbul halkına ait bir eserdir o artık. İnşallah nice yüz yıllar İstanbul'da yaşamaya devam edecek' demiş. Şimdi gelelim, İmamoğlu'nun sözlerinin mantık incelemesine: 1- 'Bütün inançların belediye başkanıyım' demiş; Sultan Fatih tarih kayıtlarına göre: A: 'Hurufilik taraftarlarının elçisi olarak tanıtan bir İranlı halktan epey yandaş toplamıştı. Mehmed de İranlının öğretisine ilgi duymuş ve koruması altına almıştı. Ancak Müfti Fahreddin ve Sadrazam Halil Paşa'nın bu duruma tepki göstermesi üzerine Mehmed çok geçmeden desteğini çekmek zorunda kalmış ve sonunda başkentte bir Hurufi katliamı yaşanmıştı. Fahreddin-i Acemi tarafından 'kâfir oldukları' gerekçesiyle Hurufiler'in canlarının alınması gerektiği yolunda bir fetva çıkartılması üzerine Hurufiler diri diri yakılarak öldürülür. Bu sırada şehirde çıkan yangında bedesten ile birlikte 7.000 ev kül olmuştu. KAYNAK: VİKİPEDİ/II. Mehmed'. B: 'Hakimiyetin bölünmezliğini temin, devleti tehlikelerden korumak ve iktidarını güçlendirmek düşüncesiyle, kardeş katline sıcak bakan Fatih henüz kundaktaki 6 aylık kardeşi Şehzade Ahmed'i 1451'de Edirne'deki sarayının hamamında boğdurtarak öldürtmüştür. KAYNAK: MYNET/Osmanlı Devleti'nde Kardeşlerini Katleden Padişahlar'. Ekrem İmamoğlu'na sormak gerekir: A1- Türklükde ya da İslamiyet'te insanları diri diri yakıp öldürmek, ve çocukları öldürmek var mı ya da hangi dini inançta bunlar var? A-2: Satanistlik ve puta tapıcılık da inanç olduğuna göre Ekrem İmamoğlu onların da belediye başkanı yani temsilcisi olacak mı? 2- 'Hayrlı olsun İstanbul halkına. İstanbul halkına ait bir eserdir o artık. İnşallah nice yüz yıllar İstanbul'da yaşamaya devam edecek'. Ekrem İmamoğlu'na sormak gerekir: 1- İnsanları diri diri yaktırıp öldürttüğünü ve öz bebek kardeşini bile öldürttüğünü, ve gelecekte de sultanların, öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını öldürtmelerinin önünü açtığını tarih yazan bir insan nasıl 'hayrlı' olacak, İstanbul halkı da mı yoksa öyle bir toplum? Böyle bir insanın portresi İstanbul halkına nasıl ait olabilir? Yetişkin değil bunlar; bebek ve çocuk. 2- 'İnşallah' demiş yani 'Allah' demiş yani İslamiyet demiş yani Müslüman demiş; Ekrem İmamoğlu'na yine sormak gerekir: 'Allah, İslamiyet, Müslümanlık insanları diri diri yakıp öldürün, bebekleri ve çocukları öldürün' mü diyor? Ve herkese sormak gerekir: Atatürk'ün sigarasına, içkisine laf edenler acaba Osmanlı sultanlarının bu işlerine neden laf etmiyorlar? 'Devlet bekası' mı; öyle ise Atatürk de sigarayı, içkiyi devlet bekası için içmiştir; demokrasiyi ve laikliği devlet bekası için getirmiştir. Ancak bakın ki 'devlet bekası' diye öz hükümdarları öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini öldürmeyen Avrupa ülkeleri bugün de varlar; demek ki Sodom, Gomora ve Pompei gibi ahlaka ve bilime aykırı olmak dışında bir de vicdana aykırı olmak devletlerin yıkılma nedeni; bu nedenle ki Muhammed de, Atatürk de 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' dedi. Dedim ya; felsefeden, bilimden, demokrasiden, laiklikten, özgürlükten, hukuktan, eğitimden, ahlaktan, dinden, devletten, akıl-ruh sağlığından, sevgiden, aşktan, evlilikten, arkadaşlıktan, dostluktan, mutluluktan yani herşeyden önce mantık. Ve, Ekrem İmamoğlu'na demek gerekiyor; o tabloya o parayı vereceğine, o para ile bir fabrika açsaydın da işsize, yoksula iş verseydin; İstanbul halkı için de, ülke için de, din için de, Türklük için de, insanlık için de, mantık için de en doğrusu olurdu; ve hem, hem dünyayı almak isteyen bir insanın tablosunun İngiltere'de durmasının ne zararı, sakıncası var yani hem dünyayı almak isteyip hem de Fatih'in tablosunun İngiltere'de durmasına tepki neden ancak açık ki Atatürk'ün tablosu olsaydı İngiltere'de durması yanlış olurdu çünkü Atatürk 'Vatanda barış, dünyada barış' diyen, ve dünyayı elegeçirmek istemeyen bir insan idi. Ekrem İmamoğlu üniversitede işletme bölümünde okumuş ki işletme fakültesinde felsefe, mantık bilimi, din öğretilmez yani açık ki İmamoğlu ezbere konuşmakta. Bu nedenle ki İmamoğlu mantık bilimini de, 'Din vicdandır, merhamettir, medeniliktir, nefssizliktir, sultanlarla düşüpkalkan alimler bile hırsızdır, ve İstanbul'un fetihi kıyamet alametidir' diyen Din hadisileri'ni ya bilmiyor ya anlayamıyor olmalı çünkü siyaset de nefstir, ve nefs en büyük cehalettir, öyle ki nefs alimi, alimeyi bile rezil eder, bu nedenle ki Muhammed 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler de hırsızdır' yani 'dine aykırıdır, dinsizdir yani Müslüman değildir' dedi. Yani, şimdi o tabloya bakan insanlar; 'devlet bekası' saçmalığı adı altında öldürülen bebeklerin, çocukların, kardeşlerinin, annelerinin ve babalarının çığlıklarını duymayacaklar mı; boşver ya, İstanbul'u aldık ya' deyip? Bu mu Türklük, din, Müslümanlık, insanlık, hukuk, demokrasi, laiklik, Atatürkçülük, üniversite mezunu olmak, sanat, Türkiye? Siyasetin pusuları felsefe, mantık, bilim, ahlak ve din değil çıkarlar, sezgiler, haz yani nefstir; bu nedenle ki bilim ve ahlak yerine siyasetle yönetilen ülkeler iflah olmazlar. Maide suresi 32 'Kim bir canı, başka bir cana ya da yeryüzünde fesat çıkarmasına karşılık olmaksızın öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur' diyor; peki bebekleri, çocukları öldürmek ya da öldürtmek ne gibi olur? 'Devlet bekası' diye bebeklerin, çocukların öldürülmelerini haklı görmek Mısır Firavununun 'Devlet bekası' diye yeni doğmuş bebekleri öldürtmesini de; güçlü ya da sağlıklı değiller yani 'Devlet bekası' diye Spartalılar'ın güçsüz ya da hasta bebekleri öldürmelerini; Arabistan'da, 'İlahımıza kurban' yani 'Devlet bekası' diye, put tapıcılarının kız bebeklerini diri diri toprağa gömüp öldürmelerini de haklı, doğru saymak değil mi? Yani önce mantık ya da biraz mantık. Gerçek ki devletin tek bir doğru, insanca bekası vardır, o da Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' üzerine kurulmaktır, gerisi nefstir, fasafisodur, diktatörlüktür, zulümdür. Müslümansan Müslüman gibi davranacaksın, Türksen Türk gibi davranacaksın. Hem 'oyum, buyum, şuyum' deyip hem de denilen şeylere aykırı davranmak olmaz. Ey İmamoğlu; Müslümansan ya da Türksen ya da Atatürkçü isen ya da demokrat isen ya da laik isen ya da üniversite mezunu isen bunu nasıl yaparsın? İnsanların hayatları ve ruhları laylaylom olabilir ancak gerçek hayat, felsefe, mantık, bilim, demokrasi, laiklik, Atatürkçülük, akıl-ruh sağlığı, medenilik, özgürlük, ahlak ve din laylaylom şeyler değildir. Tanrı bu ülkeyi de, dünyayı da siyasetçilerden ve akıldışı-ahlakdışı ünlülerden kurtarsın yoksa Türkiye'nin de, dünyanın da işi çok zor. Yani hiçdeğilse %50'yi kurtarsaydık. Puta tapıcılara 'Neye taptığınızı biliyor musunuz?' deniliyordu; peki kimleri baştaçı(baştacı) ettiğinizi biliyor musunuz? Örnek ki eşcinsel ya da tıravesti(travesti) yani ahlaka ve dine ve Türklüğe ve Müslümanlığa aykırı birinin; 'Türküm' ya da 'Müslümanım' ya da 'Dinliyim' diyen ya da 'Atatürkçüyüm' diyen bir toplumun, ülkenin başına 'Sanat güneşi' yapılması; benzerlerinin de toplumun, ülkenin başına taç yapılması mantıklı mı? Yani 'Önemli olan, İstanbul'u alması', 'Önemli olan, sesinin güzel olması' mı diyorsunuz; peki öyleyse, belki de pis işlerle uğraşan bir bakkalda da belki dünyanın en güzel peyniri, çıplak öğretmenlerin ders verdiği bir okulda da dünyanın en teknolojik eğitimi vardır, haydi çocuklarınızı peynir almaya o bakkala, eğitim görmeye de o okula gönderin! Dedim ya, önce mantık. Mantık yoksa felsefe de, bilim de, demokrasi de, laiklik de, özgürlük de, medenilik de, akıl-ruh sağlığı da, ahlak da, din de, doğru eğitim de, doğru ekonomi de, doğru devlet de, doğru ülke de, doğru toplum da, doğru hayat da yoktur. Örnek ki pılaj(plaj) diye bayların ve bayanların iç çamaşırı ile çıplak oldukları pılajlar Türklüğe, dine, Müslümanlığa, demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe, insanlığa, akıl-ruh sağlığına aykırı yerlerdir; ve üstelik öyle yerlerde çocukların ne işi var? Bu mu sizin Türklüğünüz, Müslümanlığınız, dinliliğiniz, Atatürkçülüğünüz, medeniliğiniz, özgürlüğünüz, demokrasiniz, laikliğiniz, insanlığınız? Kuşkusuz ki böyle bir var oluş içeriğe değil niceliğe yani zevke, hazza, nefse bakar. 'Nerede çokluk, orada bokluk' değil; nerede mantıksızlık, orada bokluk. Hem Sodom'a, Gomora'ya, Pompei'ye benzeyip hem de Türk, Müslüman, dinli, Atatürkçü olunmaz. Türkiye de, öteki ülkeler de biran(bir an) önce; Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' üzerine kurulmalıdır; ahlaksız, dine aykırı, insanlığa aykırı, akıl-ruh sağlığına aykırı, ilkel Batı üzerine değil. 'Bilim ve ahlak'ta birleş; bunlara aykırı şeylerde değil. Doğru insan mı olmak istiyorsunuz; önce mantık. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 30.8.20/06.37
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir