Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / EKONOMİ VE EMEK SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Konuları ve sorunları önce mantık ve felsefe ile anlamak gereklidir yoksa yanlışlar da, eksikler de doğru ve mutluluk sanılabilir. İnsan konusundaki birinci gerçek şudur: İnsan dünyaya; hayatını çalışmak, iş, emek, üretim, mal üretmek, nesne üretmek kölesi olmak yani çalışmak için gelmez, insanca yaşamak için gelir ki insanca yaşamanın birinci koşulunu 1400 yıl önce Muhammed 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' diye, 80-90 yıl önce de Atatürk 'Önce ilim(bilim) ve ahlak' diye tanımladı. Yani, insanlar dünyaya 'Bilimsel ve ahlaklı' bir hayat içinde yaşamaya gelmelidirler yani insanlığın amaçı bu olmalıdır. Ancak; özel sektör denilen kapitalistlik yani sömürgenlik de, özel sektörün avukatlığı demek olan siyaset de ne bilime uygunluk arar, ne ahlaka uygunluk; özel sektör ve siyaset için en önemli şey 'Bilim ve ahlak' değil çıkardır; gerçek ki dini inançlar özel sektöre ve siyasete karşı, düşman olsalardı, dini inançları da yasaklarlardı. 'Bilim ve ahlak'a aykırı bir dünyaya sahip özel sektör ve siyaset için vatan, ülke, devlet, toplum demek 'ekonomi' demektir, 'ekonomi' de emek demektir yani sömürülebilenlerin emeği. 'İnsan dünyaya, çalışmak için gelmez, hele ki kapitalistler, sömürgenler için köle gibi çalışmaya hiç gelmez'. İnsan denilen varlık yalnızca bedenden yani enerjiden değil beyinden ve ruhtan da oluşur yani insanın insani, toplumsal, evrensel, küresel, ruhsal, özel, ailesel, kültürel bir hayatı da vardır yani 21. yüzyıl açısından düşünürsek insan üniversite okumalı, bilim öğrenmeli, bilimsel olmalı, mantık öğrenmeli, kitap okumalı, kültürlü olmalı, evlenmek isterse evlenmeli, ailesine sahip çıkabilmeli, sağlık güvencesi olmalı, konutu olmalı, gelir güvencesi olmalı, ülkesini ve dünyayı gezebilmeli, dostları ile zaman geçirebilmeli, gereksinimi olan şeyleri satın alabilmeli; peki bunları özel sektör denilen kapitalist düzen ve özel sektörün hizmetçisi olan siyaset kendine amaç edinmiş mi? Hayır. Bunları amaç edinmediklerinin bir kanıtı da şu: Onlar için ülke demek ekonomi demek, ekonomi demek de işçinin yani insan emeği demek üstelik de sudan ucuza bir fiyatla. Örnek ki Türkiye; 2300 Tl asgari ücretle ve iş güvencesizliği ile, işçi o amaçları nasıl sağlayacak? Demek ki insanlığın gerçeği ile özel sektörün ve siyasetin amaçları birbirlerine zıt, aykırı şeyler. Özel sektör ve siyaset ile insanlığın zıtlık içinde olduğunun bir kanıtı da şu: Özel sektör ve hizmetçisi siyasetin ekonomi anlayışı insan emeği üzerine kuruludur yani insanlar çalışırlar, onlar da keyif sürerler yani onların ekonomi anlayışında insanlar çalışmak zorundalar ve üstelik de çalışma süresi olarak da, ücret olarak da köle gibi çalışmak zorundalar; düşünün ki işçi sabahtan akşama kadar ve neredeyse hayatı boyunca, özel sektör için çalışmak zorunda, üstelik de kendi vatanında, kendi ülkesinde ancak işçi yine de kapitalistler kadar da, siyasetçiler kadar da, ünlüler kadar da kazanamaz yani işçi ekonominin hem temelidir hem de en önemsiz yeridir kapitalist düzende. Özel sektörün insana değer vermediğine bir örnek de şudur: İşçileri işten çıkarır, yerlerine makina, robot koyar yani 'Bu işçiler ne yer, ne içer, nasıl yaşar?' düşünmez, onlara bu hakkı da hizmetçisi siyaset verir yani bozacının tanığı şıracı durumu; yani özel sektör üretimde yani ekonomide hem insanı sömürmek hem de insandan kurtulmak ister, insanın yalnızca parasını almak ister yani özel sektörün ve hizmetçisi siyasetin ekonomi dediği şey işçiyi üretimde sömürmek, ve tüketim ile de parasını geri almaktır yani özel sektör düzeni insanları işten çıkarıp makinalaşmaya, robotlaşmaya yani üretimde de insansızlıklaşmaya doğru gitmektedir. Ancak gerçek ki insanlar dünyaya, çalışmak, dünyaya köle olmak için gelmezler yoksa hayvanlardan fark kalmaz, yani üretimi, ekonomiyi zaten insanın değil makinaların ve robotların sağlaması olması gereken durumdur ancak bu durum her insana gelir vermeyi de içermelidir yani insanları gelirsiz bırakıp ekonomiyi makinalaştırmak, robotlaştırmak gerçekte insanlıkdışı birşeydir; yani insan ekonomiden, üretimden çıkmalı ancak gelirsiz de kalmamalıdır, doğrusu, olması gereken budur; ve geleceğin 'Bilim ve ahlak' üzerine kurulu dünyasında ekonomi, üretim insan üzerine değil makina ve robot üzerine kurulu olacaktır yani geleceğin dünyasında özel sektör de, siyaset de, bilime ve ahlaka aykırı hiçbirşey de olmayacaktır ki en doğrusu, en insanisi, en medenisi de budur. Bu durumda açık ki insan emeği üzerine kurulu bir ekonomi, üretim zavallı, ilkel, geri, insanlıkdışıdır; hele ki dişi insan emeği üzerine kurulu ekonomi, üretim daha da zavallıdır çünkü ekonomi, üretim denilen şey kaba, bedensel, ilkel, barbar birşeydir, bedene köle olmaktır, bedene köle edilmektir; yetişkin insan dişisinin ekonomide, üretim de kullanılması ise yetişkin insan dişisini bu barbarlığa, ilkelliğe, geriliğe alet ya da muhtaç etmek açısından da, yetişkin insan dişisini daha düşük ücretle çalıştırmak ve daha uysal görmek açısından da daha zavallıca birşeydir; yani yetişkin insan erkeğini bile ekonomiden, üretimden uzaklaştırmak, yerine makina ve robot koymak gerekirken ekonomiye, üretime bir de narin ruhlu yetişkin insan dişisini koymak barbarlıktan ve zavallılıktan başka nedir? Gerçek ki 'İşleyen demir ışıldar', 'Emek kutsaldır' gibi nicel, kölelik kültürü sözlere karşın bedensel ekonomi, bedensel emek, bedensel üretim bedene uygun bir durum olsa da beyine ve ruha aykırı bir durumdur. Evet; ekonomide, üretim de makinalar, robotlar olmalı; insanlar ise 'Bilim ve ahlak'a uygun olarak, hayatlarını yaşamalılar. İşte gerçek, doğru, ileri, üstün, insanca ekonomi, insanca ülke, insanca dünya budur. İnsani dünya; insanın bedeni ile değil beyini, ruhu ile yaşayan dünyadır. Bu nedenle; ekonomi, üretim şimdilik yalnızca gençlerle sınırlandırılmalıdır; ve insanlık özel sektörü de, siyaseti de dışlayan, 'Bilim ve ahlak' üzerine kurulu, insanların değil makinaların ve robotların köle olduğu bir dünyaya, geleceğe doğru hazırlık yapmalıdır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 9.12.20/10.47

EKONOMİ VE EMEK SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler