Şiir Defteri

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ'NDEN CORONA KONUSUNDA BİR SAÇMA AÇIKLAMA DAHA SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
01.04.2020 / 04:34
631 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Uzmanlık doğru ve iyi birşeydir ancak kişiyi yalnızca uzmanlık alanı içine soktuğundan; genelden, tümden kopardığından da içine kapanıp kalınmaması gereken birşeydir. Örnek ki göz doktoruna gidersiniz, kalpten anlamaz; akciğer doktoruna gidersiniz, karaciğerden birşey anlamaz; bilimde böyle şey olmaz, hele ki bilimin dar bir alanı olan tıpta böyle şey hiç olmamalı. Bir Avm'de görülen ki kasiyer kasaya gelen müşterilerin ellerine dezenfektan sıkıyormuş ancak ben bunun kasada değil Avm'lerin giriş kapısılarında yapılması gerektiğini, ve kasiyerlerin aldıkları her parayı dezenfekte edip kasaya koymalarını gerektiğini söylemişdim. Yani müşteriler pis ellerle Avm içinde herşeye dokunduktan sonra dezenfekte etmenin ne yararı var. Anlaşılmakta ki toplumda henüz yalnızca temizlik değil mantık da egemen durumda değil ancak tıp akademisyenlerinde ve Dünya sağlık örgütü'nde de görüldüğü gibi bu mantıksızlık yalnızca aşağıda değil yukarıda da. Kuşkusuz ki eğitimi, okulları, üniversiteleri felsefeden, mantıktan, bilimsellikten, ahlaktan soyutlayıp yalnızca bilgiye eşitleyen; eğitime, okullara, üniversitelere akıldışı-ahlakdışı moda serbestliğini koyan bir mantık hiçbir ülkede doğru eğitim veremez, eğitimi de doğru veremez; akıldışı-ahlakdışı modanın kendisi zaten bilimdışılık ve ahlakdışılıktır, ve ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, felsefenin, bilimin, insan olmanın, demokrasinin, laikliğin, özgürlüğün, medeniyetin en üst nitel aşamasıdır yani ahlakı dışlamışlığın zaten kendisi ruhsal hastalık, ve mantıksızlık halidir. Hep derim; tıp fakültesilerinin yüksek puanla öğrenci almalarına bakmayın; tıp fakültesini kazanmak için de, tıp fakültesi okumak için de yüksek zekalı olmak gerektiğini sanmayın; tıp fakültesi yüksek zeka değil yüksek bellek(hafıza) ister. İşte bu nedenle ki tıp akademisyenleri de, Dünya sağlık örgütü de 'Corona havadan bulaşmaz', 'Maskeyi sağlıklı kişiler takmasın, yalnızca hastalar taksın' diye saçmalamaktalar. Corona salgını hem siyasetçilerin cehaletini hem toplumların temizlikten uzak olduğunu hem tıp akademisyenlerinin mantıksızlıklarını hem ünlü denilen kimselerin rezilliklerini hem de Dünya sağlık örgütü'nün güvenilirliğinin sorgulanmasını ortaya koydu. Yani açık ki corona cehaletin ve nefsin hükümdarlık tahtını sarsmakta. Hiçbirşey artık eskisi gibi olmayacaksa önce ülkelerdeki ve dünyadaki Cehalet ve nefs hükümdarlığının egemenliği yok olmalı yoksa herşey yine eskisi gibi olur; ülkeler ve dünya siyasetin, özel sektörün, modanın, ünlülerin egemenliğinden çıkarılmalı ve Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi Bilim ve ahlak üzerine kurulmalı; bu yapılmazsa herşey yine eskisi gibi olur çünkü cehalet ve nefs sonsuz kalmakta ısrarlıdır. Dünya sağlık örgütü yani ülkelerin tıp akademisyenlerinden kurulu örgüt 'Corona havadan yayılmaz, bulaşmaz çünkü öksürme, hapşırma ile ağızdan çıkan zerrecikler havadan ağırdır, hemen yere düşerler' demişdi oysa Japon bilimciler corona virüslerini taşıyan zerreciklerin havada en az 20 dakika kalabildiğini açıkladılar ki bu da coronanın hava ile taşınması, havadan bulaşması demektir. Dünya sağlık örgütü ve tıp akademisyenleri bu kez de ısrarla 'Coronaya yakalanmamış sağlıklı kişilerin maske takmalarının yanlış olduğunu' söylemekteler; açık ki onlar coronanın havada en az 20 dakika kaldığını henüz öğrenememişler. Kimin corona olduğu, kimin olmadığı alınlarında yazmıyor. Yani bu durumda herkes corona kuşkulusudur(şüphelisidir); bu durumda herkesin maske takması gerekir ki Çin'de de coronaya karşı savaşta herkese maske takmak zorunluluğu getirilmiştir. Maske hem coronalı olduklarının farkında olmayan coronalı kişilerin havaya öksürdüklerinde, hapşırdıklarında(hapşurduklarında) çevreye corona yaymalarını önler hem de sağlıklı kişilerin havadan ve coronalı kişilerden corona kapmalarını önler. Nedir yani bu maske düşmanlığı? Yoksa maske sıkıntısını ve bu konuda yapılmış siyasi yanlışlıkları örtmek, gizlemek için mi? Ne yani insanlar sağlıklı iken maske takmasınlar da corona olduktan sonra mı taksınlar? Maskelerin kullanım süreleri varmış; 8 saat ve 12 saat gibi. Yani bu nasıl bilim eğitim görmüş kafa ki kendi eğitim alanı dışında bir sorun varsa o sorunu aşmayı denemiyor; diyemiyor ki 'Maskelerinizi tuzlu su ya da çamaşır suyu damlatılmış su ile sık sık dezenfekte edin, ve maskenizi şöyle çıkarın, çıkardıktan sonra ellerinizi ve yüzünüzü sabunlar 30 saniye iyice yıkayın.'. Bilimde 'Olmaz' diye birşey olmaz; bilim her engeli aşmak ile görevlidir. Ne yapılabilir; sıpreyli küçük şişelere tuzlu su koyulur ve maske ağızdan, yüzden çıkarılmadan, dışından o sıprey sıkılarak dezenfekte edilir, eve gidinceye kadar; eve gidince de çamaşır suyu damlatılmış suda bekletilip dezenfekte edilir, kuruduktan sonra tuzlu su sıkılır ve tuzlu suyu sıkmadan kurutulur ve yine kullanılır, ve gün içinde de hiç çıkarmadan dışından düzenli olarak tuzlu su püskürtülüp dezenfekte edilir yani bilim 'Burada sorun var' deyip geri dönmez, sorunu çözmeye çalışır yani sorun bilimde değil tıp bilimini meslek edinmiş kişilerde çünkü açık ki maskenin sürekli dezenfektesi konusunda bilgili değiller, ve hem mantıksızlıktan hem de genel kültürsüzlükten kendi eğitim alanları dışına çıkamıyorlar da. Evet; 'Dünya sağlık örgütü corona havadan bulaşmaz' demekle yanılıyor demişdim; şimdi de 'Sağlıklı kişilerin maske takması gereksiz, yanlış' demekle yanılıyor. Acaba bunu o örgütteki uzmanlara ülkelerinin siyasi iktidarları mı söyletiyor, ekonomiyi yönetmekteki beceriksizliklerini ve bilimdışılıklarını örtmek, gizlemek için? Yani yoksa o örgütteki uzmanların ülkelerindeki siyasi iktidarlar herkese maske verecek bir başarı içinde yönetmiyorlar mı ülkelerini? Eldiven konusu ise farklıdır çünkü eldiven takmak heryere, herşeye dokunmak; ağıza, yüze, buruna, kulağa dokunmak hakkı değildir yani teknik açıdan eldiven ile çıplak el arasında fark yoktur yani eller sabunla iyi yıkanırsa sorun kalmaz. Eldiven de dokunulan heryere mikrop bulaştırır çünkü eldivenler bakteri, virüs öldürme özelliğine sahip değiller yani heryere ya da herşeye dokunulacaksa eldiven takmanın anlamı yoktur. Bence sokağa çıkan herkes maske takmalı ancak maskenin ipinin bile mikropla dolacağını da unutmamalı. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 31.3.20/14.16
Düzenleme: 01.04.2020 / 13:38
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • asli-korkmz353
  • kalptenkelimeler
  • SürekliYazSürekliYaz
  • WhitePageSürekliYaz
  • Sürekli_Yaz
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir