Şiir Defteri

DÜĞÜN AYIPTIR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
29.03.2019 / 10:29
926 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Evlilik düğünleri yapılıyor. Kimisi düğün salonularında(salonlarında), kimisi sokaklarda, kimisi köy meydanılarında(meydanlarında). Ben evlilik düğünülerini(düğünlerini) ayıp yani felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne yani insanlığa aykırı buluyorum. Neden? Çünkü düğünün belki de farkında olunmayan anlamı, içeriği evlenenler açısından şu: 'biz bu akşam çiftleşeceğiz, sevişeceğiz, cinsel ilişkiye gireceğiz'; başkaları yani toplum açısından da anlamı, içeriği, farkında olunmasa da şu: 'Bu gece sevişecekler, çiftleşecekler, cinsel ilişkiye girecekler'. Yani düğünün farkında olunmasa da anlamı, içeriği, anlattığı budur. Ben bu hali ayıp buluyorum. En doğrusu; nikah görevlisine gidip, gizlice evlenmek. Felsefe de, bilim de, din de ayrıntılara dikkat etmeyi, özen göstermeyi ister, gerektirir. Bir de cinsel sunumlu, açıksaçık, daracık gelinlikli, giyimli düğünlerin zavallı yani felsefeye, bilime ve dine aykırı halleri var. Dini tanımlayan Din hadisileri zaten diyor ki 'Din utanmaktır, utanmak yoksa din de yoktur'. Ben evlilik işini utanmaya davet ediyorum. Ve bir de şu tuhaf: Hamile kadınların sokaklarda gezmelerini ayıplayanlar, dine aykırı bulanlar acaba düğünleri neden ayıplamıyorlar, düğünlere karşı çıkmıyorlar; takı, para gelecek, mideye lüplemeler olacak diye mi acaba? Yani bir de baylı bayanlı karışık düğün yapıyorlar; üstelik te açıksaçık ya da daracık giyimli. 'Haydi çocuklar okula' demek yetmez; 'Haydi çocuklar akıla, mantığa, felsefeye, bilimselliğe, Din hadisileri'ne, nefssizliğe, bedeni aşmaya, dünyayı aşmaya, ahlaka, manevi inzivaya' demek te gerekir. Ben hiçbir düğüne gitmem, davet edilsem de çünkü düğüne karşıyım çünkü düğün nefstir ve ayıptır. Yani bana denilse ki 'Ya düğün yapıp evleneceksin ya da hep bekar kalacaksın'; bekarlığı seçerim. Git nikah dairesine, imzanı bas, git. Ne diye millete yayın yapıyorsun. Düğünün gerdek, gerdeğin de ne olduğunu bilmeyen var mı acaba, bebekler ve çocuklar dışında? Öyle ise ne bu uluortalık, bu utanmazlık. Açık ki evlilik gitgide(git gide) akıldan, mantıktan ve ahlaktan uzaklaşıyor, uzaklaştırılıyor. Yani düşünün ki gelinler bile açıksaçık, daracık, cinsel sunumlu gelinlikler giyebiliyorlar; eşcinseller de evlenebiliyorlar artık. Sonra da 'Boşanmalar neden artıyor?'. Hayat mantık ve ahlak üzerine kurulmazsa kuşkusuz ki yanlışa, kötüye gider. Yani ben gerçekte boşanmalara şaşırmıyorum artık; akıldışı, ahlaka aykırı düğünlere, evlenmelere şaşırıyorum. Bikini, mayo, deniz, havuz, tatil, güneş diye sütyen-külot herkesin içinde bulunmaya doğru yönlendirilen ya da yönlenen; moda diye akıldışı-ahlakdışı bir hayata doğru sürüklenen ya da sürüklenen toplumların ve insanların mantıksızlık ve tutarsızlık içinde olacakları yani felsefeye, bilimselliğe ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne yani dine aykırı olacakları açıktır. Takı, para gelecek ya da eğlenilecek ya da gösteriş yapılacak diye diye ne bu rezalet, kepazelik, maskaralık, utanç, akıldışılık, ahlakdışılık. Sünnet düğünüleri(düğünleri) de utanmazlık bence çünkü o da 'Gelin, benim oğulumun(oğlumun) pipisi, erkeklik organı kesilecek' diye yaygara yapmaktır. Ne yapacaksan git gizli yap. Hele ayıp şeyleri hiç toplumun, başkalarının yanında yapma; burun karıştırmak, osurmak, bilmemnereyi(bilmem nereyi) kaşımak dahil. Her davete gidilmez; hele ki dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı davetlere devlet başkanları bile çağırsa bile gidilmez. Yalnızca dini tanımlayan Din hadisileri'ne uygun davetlere gitmek gerekir. Yani çiftleşeceklermiş ya da çocuğunun pipisi tıraş(traş) edilecekmiş) ya da ziyafet, nefs türü iftarlar verilecekmiş, niye gideyim. Ben sokaklarda dağıtılan lokmaları, helvaları bile almam; verilen kurban etilerini(etlerini) bile almam çünkü nefsini ve nefsi yenemeyen insan dinden söz edemez. Dinde düğün, bayram, eğlence, ziyafet, şölen, festival gibi şeyler olmaz çünkü bunla nefstir, ve din de nefse karşıdır çünkü nefs hem en büyük cehalettir hem de kötülüklerin hem nedenidir hem amaçıdır(amacıdır) yani din bir ağaç ise nefs te onu kesen baltadır. Haydi dini tanımlayan Din hadisileri'ne, felsefeye, bilime, nefssizliğe, inzivaya sarılmaya. Sokaklar bir ahtapotun kolları gibi uzanmakta; akılı, mantığı, ahlakı, edepi(edebi), beyini, ruhu, insanı yutan. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 29.3.19/10.22
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Samimi
  • siirsairii
  • AgahEfendi
  • sidarsevimli
  • meşale

Bağlı Üyeler

  • Turkaydini07:40
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir