Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / DOLANDIRICILIĞIN VE VAHŞİ ŞİDDETİN CEZASI AKIL HASTAHANESİ OLMALI DURUMU (DENEME)

Yazardan en yeniler

Türkiye'de görülen olumsuz şeylerden biri de dolandırıcılığın gittikçe artması. Merak konusu: Acaba dünyada Türkiye'deki kadar dolandırıcılık olan bir ülke daha var mı?'. Bunda birinci sorumlu ülkenin, Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile yönetilmesi değil, bilime ve ahlaka aykırı bir dünya olan siyaset ile yönetilmesi durumudur. İkinci sorumlu ise nefstir; çünkü nefs hem en büyük cehalettir, hem tüm kötülüklerin hem nedeni hem amaçıdır(amacıdır); hem de önce akılı(aklı), mantığı, sonra da ahlakı, vicdanı, akıl-ruh sağlığını yok eder. Bu nedenle ki nefs alimleri bile alimlikten çıkarabilir, bu nedenle ki Muhammed 'Sultanlarla düşüpkalkan alim bile hırsızdır' dedi; ve bu nedenle ki dolandırılan akademisyenler bile var. Yani dolandırıcılık hem nefse köleliktendir, hem de nefse kölelik içindir; bu nedenle ki dolandırıcılar dolandırdıkları paraları yemek için hemen ahlakdışı bayanlara, ahlakdışı dünyaya koşarlar yani ahlakdışı dünya da dolandırıcılığı tahrik etmekte, desteklemekte, ve beslemektedir. Önce mantık ancak gerçek ki nefs önce mantığı yok eder. Demek ki nefsçilikten uzakdurmak(uzak durmak) gerekir. Dolandırıcılığın artmasının bir nedeni de açık ki dolandırıcılığa verilen hukuk cezasının az olması; 'Milyonlarca Tl dolandırmışım, 5-10 yıl yatsam ne olur' durumu gibi bir durum bulunmalı durumda. Bir de vahşilik var; cinayetlerden başka bir de bir kişiyi beş-on kişi ya da onlarca kişi dövmek, linç etmek, ve bir kişinin de bir kişiyi vahşice dövmesi gibi. Bu durumun cinayet durumuna 'Canavarca hisle cinayet' deniliyor ve cezası cinayet suçuna göre daha ağır. Öyle ise canavarca hisle şiddete de ağır ceza verilmelidir. Vahşi cinayet zaten hapishaneden kolay kolay çıkamaz, çok ağır cezası yüzünden. Dolandırıcılık da, vahşilik de akıl-ruh sağlıksızlığı ile ilgilidir. Yani dolandırıcılığa ve vahşi şiddete on yıl, yirmi yıl hapis cezası da verilse, bu suçları işlemiş olanlar dışarı yine büyük olasılıkla akıl-ruh sağlıksız olarak çıkarlar çünkü hapishaneler hastahane değil oysa olmalı yoksa suçlar bitmez, artar çünkü bilinmeli ki insanlık tarihi bir önceki devletin suç saydığı şeylerle ilerlemekte. Bu nedenle durum ki dolandırıcılığın da, vahşi şiddetin de cezası; akıl-ruh sağlığı sağlanıncaya kadar, gelişinceye kadar akıl-ruh hastahanesinde tedavi ve eğitim olmalıdır. Kişi bu duruma karşın yine bu tür suçlar işlerse bu kez doğrudan hapishaneye gönderilmeli, ve bu suçların hapishane cezası da en az 10 yıl olmalı ki ikinci bir şansı da içermek koşuluyla, eğer yine durum doğru gelişmezse hapis cezası 2 katına çıkarılmalıdır çünkü bu tür insanların toplumdan olabildiğince uzak tutulması hem onların hem de toplumun yararınadır. Gerçek ki insanların öğrenmesi gereken şeylerden biri de 'medenilik'tir, bu nedenle ki toplumda, medeni olmayan insanlara da, medeni olmayan şeylere yerolmamalıdır(yer olmamalıdır). Ancak durum ki bu durum için hukukta Yalan makinası zorunluluğu olmalıdır çünkü insanlar kolaylıkla yalan söyleyebilmekte, inkar edebilmekte, iftira atabilmekte. Yani durum ki Türkiye'yi siyaset değil 'Bilim ve ahlak' yönetmeli; hukuku ve yasaları(kanunları) siyaset değil 'Bilim ve ahlak' yapmalı; Adalet bakanlığı'nı da hukuk değil pısikoloji(psikoloji) bilimi yönetmeli. Yoksa durum 'Tavşankaçtilkitut/Tavşan kaç, tilki tut' durumu gibi bir durum geliştirebilir. İnsanlığa, dünyaya siyaset değil bilgelik gerekli. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 4.6.21/07.00

DOLANDIRICILIĞIN VE VAHŞİ ŞİDDETİN CEZASI AKIL HASTAHANESİ OLMALI DURUMU (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler