Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / DİNİ ANLAMAYAN DİYANET DİYANET'İ ANLAMAYAN MUHALEFET DURUMU (DENEME)

Yazardan en yeniler

Siyasetçiler, siyasi partiler, tarikatlar, cemaatler, medya ve ünlüler yüzünden; dine de, İslam kültürüne de aykırı ya da uzak Müslüman türü türemekte. Bu kişiler; dini, kendilerine iyilik, başkalarına kötülük olarak, ve nefse esirlik olarak görmekteler; örnek ki bebekleri, evleri, arabaları olunca 'Allah verdi' diyorlar, deprem olunca yani başkalarına zarar olunca yine 'Allah verdi' diyorlar; öyle ki hem 'Depremi Allah yapıyor' diyen, hem de depremden kurtulduğunda 'Beni Allah kurtardı' diyen, ve üstelik de yazları pılajlarda(plajlarda) bikini/mayo diye sütyen-külot gezen tuhaf kişiler de olmakta, düşünmüyorlar ki bebeklerin ve çocukların bile öldükleri depremlerde, ahlaka aykırı insanları Allah neden kurtarsın? Yani, önce mantık. Mantık felsefeden, bilimden, ahlaktan, dinden, demokrasiden, laiklikten, özgürlükten bile önce gelir çünkü mantık olmazsa mantıksızlık olur. Açık ki Diyanet dine yani dini tanımlayan Din hadisileri'nden uzak ya da aykırı bir durum sergilemekte. Dini tanımlayan Din hadisileri 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, tarafsızlık, adillik, dürüstlük, doğruluk, medenilik, israfsızlık, gösterişsizlik, nefssizlik ve inziva demektir' diyor. Peki öyle ise; Diyanet; öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini yani bebekleri ve çocukları bile öldürtmekten çekinmemiş sultanların devleti olan Osmanlı hanedanlığı devletinin; bu devleti baştaçı eden siyasi partilerin, siyasetçilerin ve mantığın dine aykırı olduğunu hiç söylemiş mi; Diyanet zinanın ve eşcinsel evliliğin serbest bırakılmasına hiç tepki göstermiş mi; Diyanet dine aykırı pılajlara(plajlara), turizıma(turizme), sanata, medyaya, modaya, ünlülere hiç tepki göstermiş mi; Diyanet siyasi iktidarı din açısından hiç eleştirmiş mi; siyaset dine aykırılık demek olduğu için Diyanet siyasete ve siyasi iktidara uzak durmakta mı? Peki, Diyanet din diye; dini tanımlayan Din hadisileri'ni mi öğretmekte yoksa din diye Arabça, Arab tarihi, Arabçılık, Arab hayranlığı, Osmanlıcılık mı öğretmekte, ve siyasi yandaşlık yapmakta? Peki, Diyanet siyasetçilerle cami açmanın da, camilere insan adları vermenin de İslam'a aykırı olduğunu bilmemekte mi? İzmir depremi sonrası, Diyanet başkanı kişi 'Depremler Kıyamet'in alıştırmalarıdır' diye bir söz söylemiş. Açık ki Diyanet başkanı kişi dini anlamakta başarılı olamadığı gibi Kuran'ı anlamakta da pek başarı içinde görünmemekte çünkü Kuran diyor ki 'Allah merhametlidir, zulüm etmez' oysa üstelik de bebeklerin, çocukların öldüğü depremler zulümdür yani Diyanet başkanı kişinin 'Depremleri Kıyamet'in alıştırmaları' olarak görmesi Kuran'a da aykırıdır, bilime de. Ancak; Diyanet başkanı eğer 'Allah depremler bile yapabilecek güçtedir' derse bu durum Kuran'a uygun olur çünkü 'yapabilmek' yapmak demek değildir ancak 'Depremleri Allah yapıyor' demesi Kuran'a yani 'Allah zulüm etmez' ayetine açık ki aykırıdır, açık ki örnek ki bebeklerin ve çocukların bile depremlerde ölmesi de; bebekleri, çocukları depremlerde ölmüş annelerin, babaların yaşadıkları acı zulüm ve merhametsizlik değil de nedir? Kuran 'Allah merhametlidir, zulüm etmez' diyorsa kuşkusuz ki Allah merhametlidir ve zulüm etmez; bu nedenle ki dini tanımlayan Din hadisileri de 'Din vicdan ve merhamettir' de diyor. Açık ki Diyanet başkanının din konusunda da, İslam kültürü konusunda da öğrenmesi gereken çok şey var. Gelelim, muhalefete. Muhalefet; Diyanet başkanı kişinin 'Deprem Kıyamet'in alıştırmalarıdır' sözüne mantıksızca bir tepki göstermiş. Açık ki bu tepkiyi gösteren muhalefet de İslamiyet'ten anlamamakta çünkü İslamiyet'e yani Kuran'a göre, Allah depremler bile yapabilecek güçtedir yani Müslümanların depremleri böyle yorumlamaları İslam'a uygun birşeydir zaten ancak insanları öldüren, insanlara zulüm eden deprem türü bu durumun dışındadır çünkü Kuran diyor ki 'Allah merhametlidir, zulüm etmez'. Açık ki Diyanet kurumu da, Müslümanlar da insanları öldüren, insanlara zulüm eden deprem türülerini(türlerini) 'Allah merhametlidir, zulüm etmez' ayeti gereği, Allah'tan uzak tutmalıdırlar yoksa Kuran'ı anlamadıkları anlaşılır ki Kuran'ın doğru anlaşılmasını önleyenler olarak hükümdar, siyasi parti, siyasetçi, tarikat, cemaat, ünlü, medya gibi şeyler önde gelmektedir. Yine açık ki Diyanet'e muhalefet de, Akp'ye muhalefet de anlamalı ki Diyanet başkanı kişinin de, öteki Müslümanların da o sözü ölümsüz, konut yitimsiz yani zulümsüz depremler için söyleme hakkı da bulunmaktadır. Yani, gerçek ki ne İslamcılar ne de laikler dini de, İslam kültürünü de, Kuran'ı da henüz doğru ve iyi anlayabilmiş durumda değiller. Bu nedenle ki 21. yüzyılda, İslam dünyasından, alimler, alimeler, bilimciler, mucitler, icatlar yerine düşmanlıklar, savaşlar, terör, ve ekonomik geri kalmışlık fışkırmaktadır. Yani, Kuran 'Allah merhametlidir, zulüm etmez' diyorsa Müslümanlar ölümlü, zulümlü depremleri Allah'ın yaptığını ya da yaptırdığını söylerlerse Kuran'ın o ayetine çelişki olur. Bu nedenle herkesi; önce, dini tanımlayan Din hadisileri'ni öğrenmeye davet ediyorum yoksa açık ki yanlışa giderler. Siyaset, Diyanet, tarikatlar, cemaatler dinden ellerini çekmeliler çünkü öğrettikleri şey din değil inanç oysa din bilimdir ancak inanç bilimsellik gerektirmez; din yalnızca bilimsel şeylere inanır oysa inanç bilimdışı şeylere bile inanabilir, örnek ki Hindular ineklere saygıyı, Satanistler Şeytan'a tapmayı, Şamanistler Şaman'a inanmayı din sanmaktalar oysa din dini tanımlayan Din hadisileri'nin tanımladığıdır, Din hadisileri'ne aykırılık değil ki zaten siyaset de cehalet, nefs, toplumu bölmek, düşmanlık, kurnazlık, yandaşlık, adaletsizlik, vicdansızlık, ahlaka aykırılık, insanlığa aykırılık, dine aykırılık gibi şeyler üzerine kurulu bir dünya olduğundan dine aykırıdır, öyle ki bu nedenle de Muhammed siyasetin atası olan hükümdarlık için şunu dedi: 'Sultanlarla/Hükümdarlarla düşüpkalkan(mutlu olan) alimler bile hırsızdır(dinsizdir)', ve yine 'Peygamberlerin varisleri hükümdarlar/siyasetçiler değil alimlerdir' dedi. Yani açık ki 'Allah merhametlidir, zulüm etmez' dedikten sonra 'Depremleri Allah yapıyor' denilemez yani önce mantık. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 2.11.20/09.15

DİNİ ANLAMAYAN DİYANET DİYANET'İ ANLAMAYAN MUHALEFET DURUMU (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler